"Hacım" ifadesini, kimse üstüne almasın, onlar kendilerini bilirler. Tuttukları partiyi "İslam" görüp, "zinanın suç kapsamından çıkması"nı, "domuz etinin kasaplık et olması"nı savunan, " eden yine eder" yahut , "yiyen yine yer" şeklinde müdafaacılar var ya, işte onlardan bahsediyorum.
Şimdi, "lop et" diye, Sırp domuzu yiyecekler.
"Nerden nereye?" diye işte buna denir.
"Sırbistan'dan 5 bin ton 'lop et' ithal ediyoruz" açıklaması, nasıl alkışlanıyor. Bu toplum, iflah olmaz. Sırp denilince, Sırp kasapları akla gelir. Sırp kasaplar, yakın zamana kadar ne kesiyorlardı, bilirsiniz.
Sırp ve et bir araya gelirde, "kasap" atlanır mı!
Dünyada ülke mi bitti ya!..
Hiç mi katledilen Bosnalı Müslümanları hatırlamazsınız? Kemiksiz bir siyaset anca böyle olur. "Lop" diye yutanlara yazıklar olsun!
İmanını düşünen, artık dışarıda yemek yemez bence. "Lop et" içerisine, domuz karışmamasına imkân yok. Ayrıca domuzların kesildiği yerde kesildiklerinde, şüphe yok. Geçtik "besmele" ile kesilmemelerini. Müslüman kesmekle ünlü bir ülkede et almak, nasıl kanına dokunmaz hacım!
Şimdi kemiksiz eti, CHP'nin ithal ettiğini düşünün. Beyazıt camisine namaz için girebilene aşk olsun. Ama hacımın partisi ithal edince, Sırp'ın "lop eti" bir anda "helal" oldu. İsterse içine domuz karışsın veya aynı ortamda kesilsinler!
Bir anda "helal" oldu!
"Bosna'ya yardım paraları" ile ekranda temsil imkânı elde etmiş bir zihniyetin, her türlü icraatı "lop" diye yutacağından ve de hazmedeceğinden, hiç şüphem yok. Artık hacımın iradesini soran da yok, tepkisiz hacımı hesaba katanda?
Binlerce ton etin, incelenmesine imkân yok. Canlı hayvan ithali yapılırken dahi, uzmanlar bunun zararlarından, yerli üreticiyi bitirmesinden söz ediyorlarken, şimdi sen kemiksiz ette, ne oyunlar döneceğini düşün.
Kemiksiz siyaset, kemiksiz et!
Et üreticileri küsecek, stratejik bir sektör daha da çökecek ve de buralarda ekmek yiyen insanların geleceği kararacak. Sırp'ı memnun eden, yerli üreticiyi küstüren bu karardan vazgeçin demek bile boşuna?
Madem et alacaktınız, Bosna'da alsaydınız, neden ille de Sırp?
İnsanların et alacak paraları yok, alamıyorlar bu etleri yandaşlar için mi aldınız?
Bırakın eti, insanlar ot bulamıyor. Öküzler için saman kalmadı ülkede.
Bir teklifte bulunacağım ama öküzler üzülecek. Mesela ülkedeki öküzleri sınır dışı edelim, sonra bize "lop et" olarak geri versinler. Hiç olmazsa, kendi öküzlerimiz!
Neyse işin şakası bir yana?
Beyler!
Emin olun, ne yediğini bilmeyen bir nesil yetişiyor.
Yapmayın!
Etmeyin!
Allah'tan korkun!
Bakın "tarım stratejiktir". Hayvancılık, son derece önemli bir sektör ve çok stratejiktir. Savaş olsun, silahtan önce ekmeğe ve ete ihtiyacınız var. Biz lafın tamamını söylüyoruz.
Buğday ithal.
Saman ithal!
Et ithal.
Mercimek ithal.
İki yüz kalem tarım ürünü ithal. Hollanda'ya bakın da, utanın!..
Sırbistan, ne ki, bize et satsın ya, Allah'ım gel de kahrolma!
Saman ithal ediyoruz, alkış!
Et ithal ediyoruz alkış!
Ulan bari öküz ihraç edin de, bir şey ihraç ediyoruz diyelim be!
Trene bakan, bütün öküzlerden şikâyetçiyim.
Mahşerde ellerim, iki yakalarında olacak!
Ben yine hacıma döneyim:
Bak Hacım!
Sende iman olsa, bir tepkin olur. Çünkü tepki iman işi.
Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Bir yanlış gördüğünde, onu elinle düzelt. Buna gücün yoksa, dilinle düzelt. Buna da gücün yoksa, kalbinle buğz et. Bu da imanın en zayıfıdır."
Sen hacısın ya, ondan hadis okudum. Peygamberden aşağısını dinlemezsin ya!.. Ne buyuruyor, imanın en zayıfı kalp ile buğz etmek. İşte sende buğz da yok. Ne var? Savunma var. Demek ki sende ne yok?
İman yok.
Ben demiyorum ha, bana kızma!
Peygamber böyle buyuruyor. Aslında hacım, Allah'ı ve Peygamberi satalı çok oldu. Ama ben yine de, hatırlatayım dedim. Hacım, üç dinli Gülen'e, yıllarca "hocaefendi" dedi. Nursuzlaşalı, imansızlaşalı, epey oldu.
İmansız hacıdan, Sırp etinden, kemiksiz siyaseti "lop" diye yutmaktan, sana sığınırım Allah'ım!