Muaviye'ye "hazret" demediğimiz için, bazıları çok rahatsız olmuş. Attıkları mesajlarla bizi "Ehl-i Sünnet" dışı ilan ediyorlar. Aklıma, İsrail'in, Katar'ı Sünnilikten atması geldi, nedense!
Bugün Sünni dünyanın başını İsrail'in çektiğini göz önüne alırsak, bunların kim veya kimlere hizmet ettikleri, daha iyi anlaşılır.
Alim olmaya bile lüzum yok, biraz mantık, biraz akıl sahibi olan herkes, olayı çözer.
Peygamberimizin, "Ali Kur'an ile Kur'an Ali" diye buyurduğu, Ali de, "hazret", Kur'an-ı mızrak ucuna takıp siyasetine alet eden Muaviye de!
Peygamberin, "kardeşim" dediği Ali de "hazret", ona karşı gelen, Muaviye de!
Peygamberin "Şehitlerin efendisi" dediği, Hasan da "hazret", onu öldürten Muaviye'de!
Yani öldüren de "hazret", ölende!
Bu nasıl olur?
"Akletsenize" kardeşim!
"Akletmeyi", Allah emrediyor. Bir düzenbaza, bir hilebaza "hazret" diyor yetmiyor, demeyenleri de "Ehl-i Sünnet" dışı ilan ediyor.
Şu hadsizliğe bak!
Peki, Ehl-i Sünnet nedir?
Hakkında, ayet var mı?
Bir tane hadis var mı?
Hayır.
Kuran'da var mı?
Hayır.
Peygamberden iki yüz yıl sonra "icat" edildi.
Senin, "Ehl-i Sünnet imamları" dediklerin, eğer İmam-ı Azam Ebu Hanife ise Muaviye'ye "hazret" demiyor.Ehl-i Beyt önderi İmam-ı Cafer'in talebesi. Muaviye'nin Ali'ye karşı gelerek, İslam'a karşı geldiğini söylüyor, Ebu Hanizfe.
Eğer İmam Şafi ise Ehl-i Sünnet dediğiniz ki, o da değil. Çünkü Ehl-i Beyt'i sevmenin "farz" olduğunu söylüyor.
İmam Gazali hele, Muaviye'ye "hazret" diyeni, asla kabul etmiyor, "hak Ali'nindi" diyor.
Yezit'e "hazret" diyecekler, diyemiyorlar. Muaviye'ye diyerek, kendilerini tatmin ediyorlar. Yezit'e "halife" diyecekler, diyemiyorlar, bunun yerine Muaviye'ye "İslam halifesi" diyorlar.
İslam kim, Muaviye kim!
Şarap içen biri, nasıl İslam halifesi oluyor. Sahabe öldürten, peygamber evlatlarını katleden, yetmedi dayısı, halife Osman'ı bile katlettiren isyanda parmağı olan bir adam, allanıp pullanıyor.
Muaviye' eleştirilemezmiş!
Neden peki?
Hakkında ayet mi var?
Ama Ali hakkında ayet var. Hakkında ayet olan da "hazret", ayeti mızrak ucuna takan da!
Neymiş, Muaviye "sahabe" imiş. Sahabe olan da, eleştirilmezmiş. Sahabe ama sahabe öldürüyor.
Sahabe ayetin üzerinde mi?
Allah, geçerli sebep olmadan Müslüman öldürene "ebedi cehennemlik" diyor. Onca ayetler, sahabeleri uyarmak için gelmiş. Uhud'ta peygamberi terk eden 300 münafıkta "sahabe" idi. Ne diyeceksiniz buna?
Yanlış yapmak, isyan etmek, haram işlemek karşısında, ben ne isem sahabe de aynıdır.
Hatta sahabe daha çok sorumludur çünkü onlar peygamber gördüler, ben görmedim. Günaha, isyana, ihanete "sahabe" kılıfı geçirmeye, "Ehl-i Sünnet" diyerek, ehli gaflet, ehli dalalet ve ehli ihanet olursunuz, sizi kimse kurtaramaz.He vallahi!..
"Sahabe" dedikleriniz, peygamberin mübarek naşını yerde bırakıp, "iktidar" derdine düştüler, "halife" seçimine gittiler. Mübarek naşı kaldıran 16 Müslüman, sahabeydi. Sahabe sahip demek, Peygamberin naşına sahip çıkmayanlar, nasıl sahabe olurlar.
İşte Muaviye gibi "sahabe" olurlar.
Neymiş, "efendim bir yönetim boşluğu olup, kabileler birbirine girermişte, bu sebeple Arap geleneğine göre en yaşlıyı seçmişler"miş!
Demek bazılarına göre kabileler, peygamberden daha önemliymiş. Allah'ın "seni yaratmasaydım, bu âlemi yaratmazdım" diye buyurduğu, en büyük insanı, sözde "kabile barışına" sattılar. Şu sahipliğe, şu "sahabeliğe" bakın!
Ebubekir'in babası dahi, "madem en yaşlı diye, oğlumu seçtiniz, beni seçseydiniz, ben oğlumdan daha yaşlıyım" diye çıkışmış. "Peygamber ölmeden Gadir-i Hum'da halifesini seçti, o da Ali'dir" demek istedi, bu nasipli insan.
Hz. Ebubekir'in oğlu, Muaviye'ye karşı, Hz. Ali efendimizin yanında savaştı. Muaviye ile Ebubekir'in torunu tartışıyor, Ebubekir'in torunu Muaviye'yi "ayrılıkçı" olarak suçluyor. Muaviye ise "bunu ilk yapan senin dedendir" diye cevap veriyor.
Bu sorunlar tarihte kaldı ve hepsine en güzel cevabını İmam Ali efendimiz verdi. Müslümanlar parçalanmasın diye hakkı olandan vazgeçip, Ebubekir'e danışman oldu. Sonra Ömer'e danışman oldu. Halife Ömer "Ali olmazsa, Ömer helak olurdu" dedi.
Benzer şeyi Ebubekir söyledi. Osman, Ali'yi reddetti, sonu malum. Yeğeni Muaviye parmağında oynattı. Bir sarhoşu(Mervan'ı) akrabası diye "vali" yaptı. Çarşamba günü sarhoş halde Cuma kıldırdı.
Ayşe annemiz dahi, ağlayarak mescidi bastı. "Peygamberin dinini ne hale getirdiniz" diye, herkesi fırçaladı.
Muaviye döneminde, camilerde Cuma günü Ali'ye sövme ve lanet okuma seansları yapılırdı. Bir "sahabe", peygamberin "Ali bendendir, ben Ali'denim" dediği mübarek bir insana, nasıl hakaretler edilmesine müsaade eder.
Bir "sahabe", peygamberin torunlarını nasıl öldürtür.
Peygamberleri öldürdükleri için, lanetlenmiş İsrail oğulları ile peygamber evladı öldürmüş Araplar arasındaki çatışmalarda, biz Türkler, Ehl-i Beyt'in durduğu yerde durmalıyız.
"Allah'ın ipi", Ehl-i Beyt'tir.
Kur'an'ın, "tertemizdir" dedikleri onlardır. "Tertemiz" Ehl-i Beyt ise karşısındakiler "çok kirli" veya "en kirli" olmalılar. Bu kadar basit!
Eğer gerçekten kitabınız Kur'an ise Ehl-i Beyt karşısında olanlara istediğiniz "sahabe" kılıfını geçirin, onlar kirliler. Kimse burada efendimizin pak eşini, olaya malzeme yapmaya kalkmasın.
Kirlileri, hem de en kirlileri savunan sizler, istediğiniz kadar "Ehl-i Sünnet" kılıfına bürünün, istediğiniz kumaşlardan kendilerinize "sarık-cübbe" yapın, çok kirlisiniz. Sahabe yanlışa ve hataya düşebilir onları kurtarmak yerine, sizler kendilerinizi kurtarın.
Muaviye'nin dini sizleri kurtarmaz!
Hiç numara çekmeyin, suçüstüsünüz!
İngiliz ajanı Halidi peşinde, "Sünniclik" yaparak BOP değirmenine su taşıyorsunuz!
Ehl-i Sünnet değil, ehli ihanetsiniz!
Tıpkı FETÖ gibi tıpkı "iyi bir Halidi'yim" diyen Nursi gibi? Halidi kolunun isyancı başı Şeyh Sait gibi? Halidi'nin Barzani kolu gibi? Başları da ihanet, kuyrukları da?
'Halidilik' peşinde adilik yapıyorlar!
Soruyorum kim için?
"İsrail için" dememe gerek var mı?
'Halidilik' ve adilik yapmayın!