"Her şey çok güzel olacak" ama nasıl!

Partimiz, ne olursa olsun;
Fakiriz.
Yoksuluz.
Açız.
İnsanlar, çöplükten yiyecek arıyorlar.
Türkiye'nin 1 trilyon doların üzerinde borcu var. Paramız diğer paralar karşısında eriyor. Dolar veya avro yükselmiyor, paramız bu paralar karşısında eriyor. Dolar yükseldiği için ekonomimiz batmıyor,  ekonomi battığı için dolar yükseliyor.
Rizeli esnaf diyor ki, "2002'de  100 Türk Lirası ile  130 Gürcü Lari'si alırdık. Şimdi 100 Türk Lirası ile 45 Lari alıyoruz." Yani sadece dolar karşısında erimiyoruz, Lari karşısında bile eriyoruz.
Demek ki, ne "başkanlık sistemi", ne de, belediyelerin iktidarda kalması ekonomiyi düzeltmez. Ekonomi, soğandır, patatestir, ettir, yumurtadır, prinçtir, buğdaydır, iştir, aştır… İş yok, aş yok, buğday yok, prinç yok. Var ama ithal…
Siyasete ilk girdiğinde Prof. Dr. Haydar Baş ne demişti: "Tarım stratejiktir. Silahsız savaşılır ama buğdaysız savaşılmaz". İşte buyurun, buğday olmadığı gibi şimdi savaş  bile söz konusu…
 "Dünyanın tarım ambarı" olarak adlandırılan Türkiye'de buğday ithal. Atatürk  1923'ten 1938'e kadar, 15 yıl iktidarda kaldı dünyaya uçak bile sattı. AKP 17 yıldır iktidarda, onun yaptıklarını sattı
Çok yazdık tekrara lüzum yok!
Ülke bu halde!
"Adalet Mülkün Temeli" iken ülkede adalet olmadığına göre, mülkte olmaz. Hiç bir şey olmaz. Zenginler kaçıyor, niye kaçmasın adam elindekilere çöküleceğini düşünüyor. Kaçan "vatan haini" de, kaçıran ne peki!
Seçimlerde kömür dağıtan, makarna dağıtan iktidar, hiç olmazsa, seçimlerde adalet dağıtsaydı. Seçimlerde bile adalet dağıtamadı.
7 YSK üyesi hiç konuşmamış. Konuşacak ne var ki, sözün bittiği yer. Adamlar tehdit mi edildiler. Diyet mi ödüyorlar veya başka bilmediğimiz ilişkiler mi var. "Takke" düşse de kel görünse… Üylelerden biri Gülen'den takke almış.Gülen'den "takke" taşıyan bir üyede, "adalet" ne arar. 
Kıymetli dostlar!
Yakında,"Her şey çok güzel olacak" sözü suç sayılabilir dikkat edin. Bu sözü söyleyenlere, hızını alamayıp sövenler bile var.  "Her şey çok güzel olacak" diyen kim varsa, tutuklanabilir, haberiniz olsun. 
"Her şey çok kötü olacak!" deyin. Hepimiz, her şeyin çok kötü olacağını, biliyoruz. Kendimizi kandırmayalım. "Her şey çok kötü olacak" diyelim, bari "suç işlemekten" kurtulalım!
 Binali Bey'in yüzüne bakarsanız, her şeyin çok kötü olacağını, anlarsınız.  Kimse, 23 Haziran'da seçim olacağına da inanmasın. Ben bu kadar diyeyim!
Neyse.
İstanbul belediyesi İmamoğlu'nun hakkıydı, bunu bütün AKP'liler de biliyor ve ekseriyeti tasdikliyor. 
Ne olursa daha kötü olacağız veya ne olsaydı her şey çok iyi olacaktı:
Türkiye battığı için, kıtlık olacak . Allah korusun bir de savaş riski var. Ha, Yunan işgale devam eder karşı koyulmaz, S-400'lerden vazgeçilir. Akdeniz ve Ege'de çekilmeler başlar ve hatta Kıbrıs'ta; Irak'ın Kuzeyi gibi, Suriye'nin kuzeyi de hazmedilir. Gayri meşru "çocuk" Türkiye kollarında büyütülür, o başka…
Yoksa hem savaş hem yokluk ve  hem de kıtlık kapıda…Keşke abartıyor olsam, keşke paranoya olsam, ama gerçek bu…
Ne olsa iher şey çok güzel olurdu:  Haydar Baş iktidarda olsaydı. Milli Ekonomi Modeli uygulansaydı. Herkes, asgari 5 bin lira maaş alıyor olurdu. 
Herkes, "Vatandaşlık Maaşı" aldığında, bölünme ve parçalanma korkumuz olmazdı. Bu kadar Suriyeli Avrupa'ya boğulma riskine rağmen neden akın etti, daha iyi bir gelecek için. Kürt, asla kandırılıp Mehmet'ine kurşun atmazdı. Çünkü bataklık kurumuş olacaktı. 
İngiltere işçi partisi dahi "Haydar Baş" tezine sarıldı. Vatandaşın cebine konan paranın dolaşımını anlatarak, devlete getirdiği katma değeri, İngiltere halkına anlattılar. Bizden Türkçe anlamayanlar, İngilizce dinlesinler belki anlarlar.
Müslüman Türk olduğumuz için bize inanmayanlar, İngiliz'den Rus'tan Çinliden dinlesinler, belki inanırlar. Ne kadar kaynak zengini olduğumuzu ABD'den dinlesinler. Bu ülkenin petrolleri, boru, altını, toryumu nereye gidiyor, bunu araştırsınlar. 
Demek istediğim şu ki; Türkiye, Batı'dan para dilenmek yerine, kendi kaynaklarına yönelmedikçe, her şey çok kötü olacak. Kendine ait bir ekonomi modeli benimsemedikçe, ister İmamoğlu olsun, ister müftüoğlu, bir şey değişmez.
Sayın İmamoğlu, dürüst, temiz ve de mağdur bir insan. Sözüm yanlış anlaşılmasın. Ben bu işin  şahıslar bazında değil, sistem bazında düzeleceğini ifade ediyorum. Kapitalizm değil, Haydarizm…
"Her şey çok güzel olacak" ama nasıl!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön