Sanki "milli para"sı var. Bir "Milli Para" tutturmuş gidiyorlar. Milli Para'dan ne anlıyorlarsa? Herhalde, kâğıdın üzerinde "lira" yazınca, para "milli" oluyor, sanıyorlar. Rusya "milli para" diyebilmek için 2005'ten sonra, en az elli defa, Haydar Hoca'nın kapısına geldi.
Ruslar kadar saygılı olun hiç olmazsa!..
Sanki milli paraları var. "Milli Para" kavramını, iktisat literatürüne sokan kim? Böyle bir kavram dünyada ilk defa, 2005 yılında, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli kitabıyla duyuldu. Kitabın her kuralı, Sayın Baş adına tescilli.
Vicdan ve aydın ahlakına sahip herkes, "Milli Paralarla Ticaret" denince, akla gelen ismin "Haydar Baş" olduğunu, Rusya'nın bu model ile, ayağa kalktığını ifade ediyor. Rus vekillerin, niçin "Ne Mutlu Türküm Diyene" dediklerini çok iyi bilirler.
İktidar, "Milli Para" dedikçe, Baş Hoca "Türkiye'nin milli parası yok" diyor. Samimi olsalar, "ya hocam ne diyorsunuz, lütfen bizi aydınlatın!" demez mi? Konuşmaya tenezzül bile etmiyorlar. Her konuda Sayın Baş'ın dediklerine gelen iktidar, bir gün, kapısına da gelecek ama korkarım o zaman Türkiye'yi yönetme kabiliyetlerini kaybetmiş olacaklar.
Öyle bir kere el öpmeyle, olayı çözemez hiçbir Yiğit!
Kafaya ne kadar "jöle" sürersen sür!
Adamın biri elinde bıçakla camiye girer. Burada "Müslüman var mı?" diye haykırır. Herkes kaçışır, bir tanesi kaçamaz. "Sen mi Müslümansın?" diye bıçakla üstüne varınca, bizimkisi, "öyle birkaç gün namaz kılmakla Müslüman mı olunur!" diye sıvışıverir.
Öyle birkaç "Milli Para" demekle, "Milli Para" sahibi olunmaz. Baş Hoca'nın tezleri, yeni bir ekonomi modelinin kurallarıdır.
Siz, kapitalizmi terk etmeden, olayı, HAYDARİZM olarak görmeden, ancak kendinizi kandırırsınız. Daha doğrusu, milleti kandırırlar. Gerçi "kandırıldık" deyip sıvışırlar. Belki de, Baş Hoca'ya bu yüzden gelmiyorlar. Samimi olmadıkları için. Uygulamayacaklar. Uyguladık, olmadı diyecekleri için.
Birisi İsa peygambere, "yaptığın duaları söyle bizde, hastaları iyileştirelim" demiş.
Peygamber İsa, öğretmiş duaları. Adam gitmiş memleketine, hangi hastaya okusa, öbür tarafa götürüyor. Dönmüş İsa'ya, yanlışlık nerede diye sormuş. İsa Peygamber'de yanlışlık duada değil, senin ağzında diye buyurmuş.
Samimiyetlerinde yanlışlık olanlar, inanın diriyi bile öldürür. 2002'de "Sınavsız Üniversite" demişti, Haydar Hoca, hepsi burun kıvırmıştı. Şimdi 15 yıllık iktidarda 15 kere sınav sistemi değiştirenler, baktılar olmuyor, "sınavsız üniversite" demeye başladılar.
"Sınavsız Üniversite"den önce sınavsız lise yapında görelim. Liseye bile sınavsız giremiyor çocuklar. Sınavsız memur alın önce? Bütün bunları geçtik, sizler bu sınavlarda soruları çaldırmayın, soruları doğru sorulardan seçin, yeter!
Ehliyet sınavında bile yanlış soru çıkıyor, pes doğrusu!..
Götürecek bir şey kalmayınca, Haydar Baş'ı çalmaya başladılar. Haydar Baş'ı çalanlar, emin olun iflah olmuyor. "Bu tez için tam otuz yılımı verdim" diyen bir insanın, emeği çalınır mı?
Birine ait olan bir cümleyi, sosyal medyada kullanmak için dahi izin istenen günümüzde, bir tez çalınarak, ülkeye nasıl uygulanır. Uygulandı diyelim, ne hayır görülür.
Ruslar kadar saygı lütfen!
Rusya, bu tez ile süper güç oldu yeniden. Biz, "Ruslar tezimizi kullandı" diye haykırıyoruz ne kadar "kurtlanmış nursuz" varsa, bizlere "Rusçu" dedi. Ulan, Ruslar şahadet getirip Müslüman oluyor, "Ne Mutlu Türküm Diyene" diyor, sığır!
Allah kahretsin
Onlar kendilerini bilir!
NATO köpekleri!
Kapitalizmin, defterini düren gerçek bir yiğitten olayın aslını öğrenin, dinleyin ve tatbik edin. Zaman aleyhe işliyor. Masal okumayın. Meydanlar sizi kurtarmaz. Gün gelir o meydanlara çıkamazsınız bile. Açlık kadar, korkutucu bir şey yoktur. Aç insanı eşi bile dinlemez.
Emek ve üretim karşılığı basılmış para, Milli Para'dır. Siz önce Merkez Bankası'nı millileştirin. Merkez Bankası, Türkiye Cumhuriyeti devletine ait değil şuanda. Herkes ceBindeki paraya baksın üzerinde ne yazıyor: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası?
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası yazması gerekir. Bunun "i"sini kim yedi?
AKP.
Araştırın, ne zaman yediler!
Her şeyi yediler, sıra Prof. Baş'ın tezine geldi!
İşte bunu yiyemezsiniz. Hamsi kılçığı gibi gider, nefes borunuza oturur.
Bizden uyarması!