Hileye İslam elbisesi giydirmek!

Bu ülke, soyulmaya doymuyor.  

"Kandırılmak" hele, genlerinde var adeta. 

Bu, ekonomik, siyasi, dini, her alanda olabilir. 

Ülke olmuş çiftlik, soyan soyana!..

Cübbe giyen veya sarık takan işi çözüyor!

Bir "tekbir"le, olayı bitiriyorlar.  

Besmele ve tekbirlerle soyuyorlar!

Çin terliği "Nal-ı Şerif " olup, çiftlikte alıcı bulabiliyor. Şile bezi, "yanmaz kefen" e dönüşüp, "çiftlik" mallarına giydirilebiliyor.

Şu "Çiftlik Bank" hikâyesini duymuşsunuzdur. Nedir, diye bir bakayım dedim. İmam Hatipli bir "tosuncuk" çıktı karşıma. Çiftlik Bank'ın açılışını yapıyorlar, "dualar" ve "tekbirler" havada uçuşuyor. Nedense, bir zamanlar açılan Bankasya'yı hatırladım.

Alın size "güncelleme" işte!

"Faiz haramdır" gerçeğine "güncelleme" yaparsanız. "Faiz bu devirde haram olmaz" dersiniz ve işte böyle "çiftlik" danaları çıkar ortaya. Faizin haram olduğuna inanan bir Müslüman'ın ne işi var banka açılışında, ne işi var "duasında".

On binlerce kişiden, milyonlarca toplayan Çiftlik Bank, sırra kadem basmış.  Dolandırılanlara soruyorlar "nasıl kandırıldın!" diye, verdikleri cevap çok ibretlik: "On binlerce üyeleri vardı. On binlerce insan yanılmış olamaz diye düşündüm!" 

Şimdi, anlamıştır artık on binlerce insanın yanıldığını. On binler değil, milyonlar yanılır. Şeytan milyarları kandırmıyor mu? "Şeytan tarafından kandırıldım" demek, hesap vermeyi ortadan kaldırır mı?

Siz anladınız!

Çiftlik Bank'ın kandırdıkları, paralarını kaybetti. 

Ya, Gülen'in kandırdıkları?

Kandırılan bir vali ise şehir kaybeder. 

"Kandırılan", ya bir ülkenin başı ise ülke kaybeder.

Kaybetmeden kaybetmeye, fark var. 

İman kaybetmek başka, para kaybetmek başka, ülke kaybetmek daha başkadır. "Kandırılmalar" sonucunda, bir "beka sorunu" yaşamıyor muyuz?

Yeri gelmişken söyleyelim:  Bazıları milli meselelerde "güncellemeye" karşı iken, dini meselelerde "güncellemeye" balıklama atlıyorlar. Bu çok yanlış? 

Milli meselelerde kırmızıçizgilerin önemi ne ise dini meselelerde de aynı şeydir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın "dini bütünlüğümüz, milli bütünlüğümüz; milli bütünlüğümüz, dini bütünlüğümüzdür" tespitini hatırlatırım.

Kimse oyuna gelmesin!

İktidarın, "fiili durumlar" için hukuki düzenlemeler yaparak işten yırtmaya çalışması ne ise Papa ile görüştükten sonra İslam'da "güncelleme"  isteği de aynıdır. Dinlerarası Diyalog'a "dini" bir kılıf arayışıdır.

Halen,  yandaş kanallarda FETÖ propagandası sürüyor. Geçenlerde ekranlarında birinde bir diziye rastladım. İmam, nikâh kıyıyor, nikâh şahitleri ise Papaz ve Haham?

Senaryayo bakar mısınız?

Urfa'da 2000 yılında Gülen Vakfı nikâh kıymış, şahitleri ise Papaz ve Haham olmuştu. 

Her türlü "sızmayı" siz, bizlerden sorun!

Şaşı gözler, milletin dinine ve imanına "sızan" illeti göremezler. Gülen'in kişi bazında kandırdıkları, dinlerini ve imanlarını kaybederler. 

Gülen, herkesi kandırmıştı, bir tek insan ve onu dinleyenler, hariç. Bu ülkede onca hoca ve ilahiyatçı var, bir tanesi yahu Gülen bankacı, nasıl "Hoca efendi!" olur demedi, diyemedi. Şeytan herkesi kandırır ama salihleri asla.

Prof. Dr. Haydar Baş'ı Gülen veya Gülenciler kandırmadı, kandıramadı. Sırtında bittiği iktidarı da kullanarak, Sayın Baş'a 40 bin sayfalık davalar açtılar. Hem 28 Şubat'ın, hem de FETÖ'nün gerçek mağduru Haydar Baş Hoca'dır.

Çiftlik Bank, "kandırılma" yaralarımızı deşti, kusura bakmayın. Mal kaybı başka, din ve iman kaybı daha başkadır. Ya ülke kaybı, Allah korusun!

Din üzerinden "kandırma" ve "kandırılmalar" oluyorsa, suçlu Allah'ın tek hak dini İslam değil, aklını kullanmayan Müslüman. Allah'ın evini elinde tutan Suud, ABD için milyonlarca Yemenliyi İsrail ve ABD bombalarıyla öldürüyor diye İslam'ı mı suçlayalım. 

Müslüman yerine, Yahudi ve Hrisitiyanlarla birlik oluyorsa, suçlu İslam değil, tam tersi, İslam'da "güncelleme" yapıp, "Yahudi Ve Hiristiyanları Dost Edinmeyin!" ayetinin günümüzde geçerli olmadığını düşündükleri için.

İslam değil Müslümanlar güncellensin!

Müslümanlar İslam'a dönsünler!

Yüzlerini, kalplerini ve ruhlarını, Kur'an ve Ehl-i Beyt gerçeğine çevirsinler. Hacıbektaş-ı Veli gibi bir gerçeğimiz var bizim. Türk Milleti'nin hamurunu, bu mübarek el yoğurdu. Bizleri, Türk ve Müslüman yaptı. 

Ne bankacı ne çiftlikçiydi, tam bir Müslüman'dı.

İslamcı veya Muaviyeci değil Müslüman olalım!

Lafın tamamı deliye söylenir. 

Harama, soyguna, hileye, "İslam" elbisesi giydirmek Muaviyeciliktir. Siyasi veya maddi menfeat temini için, İslam'ı kullanmak, Muaviyeciliktir. Kur'an mızrak ucundan kurtarılıp, hayatlarımıza tatbik edilmeli.

Hileye İslam elbisesi giydirmek!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön