Yine aynı hikâye, kurt kuzu hikâyesi yani?
Neymiş, Esad kimyasal silah kullanmış. Aylar önce Rusya, ABD'nin böyle, yeni bir suçlamaya gireceğini söylemişti. Trump, yanına Macron'u da almış, Suriye'de yeni bir oyun içindeler. Rusya, oldukça sert bir duruş içinde.
Önümüzdeki günler çok sıcak geçecek. İsrail'in Lübnan'da uçaktan attıkları füzelerle, Suriye'nin hava savunması test edildi. Beş füzeden üçü, havada iken vuruldu. Rusya'dan, "ABD ile savaşın eşiğindeyiz" açıklaması geldi.
Hep, Rusya ve ABD savaşmaz deriz ancak Rusya, Batı'nın kendini dizginlemesine müsaade etmez. Yani, ne olur ne olmaz, bilemeyiz. Dünya liderliğini Rusya ile paylaşmak istemeyen ABD, oldukça agresif.
Rusya da, altında kalmaz.
Bırakalım Rusya'yı ABD'yi de Türkiye ne olacak?!
Asıl burası çok önemli. Türkiye halen, ABD'nin "stratejik Ortağı" gibi hareket ediyor. Bu çok acı gerçekten. "Esad kimyasal silah kullandı" diyecekler, diyemiyorlar. "Yandaş" basın yayın başta olmak üzere, devletin haber ajansı dahi, "Esad yaptı" demeye getiriyor.
Üstelikte, bu filmi Irak'ta izlediğimiz halde. AKP'nin "Esad" inadının, mantıklı hiçbir tarafı yok. Suriye yönetimi düşmanlığının, hiçbir izah edilir yanı yok.
Suud yönetiminden daha zalim bir yönetim var mı Ortadoğu'da? Yemen'de, yasaklı tüm bombaları kullanıyor. Büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Hükümetin ve medyasının gündeminde mi?
"Zalim Suud" dediğini duydunuz mu?
Yeni Şafak Gazetesi manşet atmış, "İsrail'i kim durduracak" diye. İsrail'i Esad durduruyordu. İsrail'in bir numaralı düşmanıydı ve halen öyle. Filistin davasının baş destekçisiydi.
"Esad'ın başına ne geldiyse, Filistin yüzünden geldi" diyen Netanyahu'nun kendisi. İsrail'in düşmanına düşman olmak, AKP'ye nasip oldu. ABD ve İsrail'in yalanlarını seslendirmekte, ne yazık ki "yandaş" basına nasip oldu.
Bari bir de, insanların aklıyla alay etmeseler. "İsrail'i kim durduracak?" diye sormasalar. İsrail'i, İran ve Türkiye durdurur. Suriye ve Irak durdurur. Suriye ve Irak'ın hali ortada. Ayakta olan bir Türkiye, bir de, İran.
İran, zaten hedef.
Türkiye ise İran'dan sonraki hedef. İki ülkeyi de önce ekonomi ile vuracaklar.
Bunu görmemek, körlükten daha öte bir şey. Dünya bir savaşa gidiyor. Hem de, muhtemelen, nükleer bir savaşa. Dananın kuyruğu Türkiye üzerinden kopacak.
Türkiye, dünyanın en büyük terör örgütü NATO'dan çıkmak zorunda. ABD'ye üslerini kapatıp, Suriye'nin yanında olmalı. Suriye ile helalleşmek ve el sıkışmak şart. Astana süreci bunu gerektiriyor.
ABD'nin Türkiyesiz bölgede şansı yok.
ABD ve İsrail'e şans verme, ey iktidar!
İsrail'in akıttığı her damla kanda, iktidarın ve ona destek olanların payı var. Erbakan'dan beri İsrail karşıtı söylem içine girip, İsrail'i "Büyük İsrail" yapacak "gizli" dostluklar ve "anlaşmalar", bazılarında alışkanlık yaptı.
Her şey, Erbakan ve Üzeyir Garih dostluğunda gizli. Suçlama yapmıyor, şifre veriyorum. Küçük Hüseyin Efendi, Nakşî şeyhi bilinen gizli bir yahudidir. Nakşîliğin, Halidi kolunun halifesidir.
Erbakan, "Üzeyir, hocamdan bana emanet" dediği, bu Küçük Hüseyin Efendi'dir işte.
Osmanlı'ya da ihanet etmiş Barzani ailesinin Nakşîliği de bu Halidi Bağdadi'den. Şimdi bir düşünün lütfen, Türkiye'de 72 tarikat ve cemaat(Nurcular ve Nakşiler) bu Halidi'ye bağlı.
Konuyu dağıtmadım, sadece kafanız karıştı!
Büyük İsrail'e giden yolun bütün taşları, içimizden. Bunları görmeden, Suriye'den ne isteniyor, anlamayız. "Her şey İsrail için", yüz yıl önceden planlı. İsrail'ie çıkan hiç bir yol(tarik) tesadüfi değil.
Erbakan mı sadece Üzeyir Garih ile dosttu?
Türkiye'nin düşünce yelpazesinin iki önemli ismi de, Garih ile dostturlar. Küçük Hüseyin Efendi paydasında dostluklar. Biri Gülen, diğeri gerçek ismi Hüseyin Feyzullah olan, ölmüş bir siyasetçi. Küçük Hüseyin Efendi, doğarken kendi ismini vermiş bu siyasetçiye.
Garih öldüğünde cebinde Nursi cevşeni çıktı. Ve Nursi de, Halidi'dir. "Ben Halidi ve Nakşiyim" diye, beyanatları var. Aslında, içimizdeki İsrail'in karakutusu, Garih'tir. Söz konusu İsrail olunca, hiç bir şey tesadüfü değil.
Dostluklar, arkadaşlıklar ve ilişkiler. Emin olun, bazı gerçekleri ve ilişkileri öğrenmek, insanda uyku bırakmıyor. Bölgemizde ve Suriye'de yaşanan gelişmeler, Büyük İsrail'i kurmak içindir.
Esad'a "Şii" diyerek, İsrail'i "Sünni" yapıyorlar.
"Şii İran" diyerek Siyonist İsrail gizleniyor. Hatırlayın Lütfen, "İsrail Katar'ı Sünnilikten attığını" açıklamıştı.
Şii-Sünni savaşı isteyen ABD ve İsrail ama içimizde sarıklı ve cübbeliler, ilginçtir aynı şeyi istediler.
"Şiiler Hıristiyan ve Yahudilerden kötüdür" diyen "nurcu" rektörler gördük. Niçin peki? Hepsi Küçük Hüseyin Efendi ve Garih ortak paydasından Halidi'dirler.
Suriye yönetimi yerine, İsrail'in yanında yer almak, "derin" bir "tarikat" bağından ileri geliyor. İslam tarikatı değil, düpedüz, İngiliz imalatı, İsrail tarikatıdır. Hepsi, İsrail karşıtlığı örtüsüne bürünmüşler.
Örtüyü kaldırın, altında İsrail çıkar!
Kuru slogana değil, icraata bakın. Kürecik'ten İsrail'e koruma sağlanıyor. Erbakan'ın İsrail ile yaptığı 21 anlaşma devam ediyor. "Van Minıt" bir kurguydu. İsrail için Suriye ve Irak parçalandı, Türkiye ve İran hedefte.
"Esad Şii" diye Trump ile Netanyahu ile olmak, "tarikat" veya yol ise yolun sonu hiç iyi değil.