İçiniz kararmasın ama felaket kapıda!

Merhum liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş’ın ömrü devleti ve milleti uyarmakla geçti. Gazetesinde bize tahsis edilen köşede, ondan öğrendiklerimizi, onun ışığıyla görebildiklerimizi yazmaya ve anlatmaya devam edeceğiz.

Tabi fırsat oldukça…

İmkân verildikçe…

Türkiye, tarihinin en karanlık dönemlerinden, sonuncusuna girmiş bulunuyor. Daha doğrusu gireli epey oldu da karanlığın koyulaştığı, kapkaranlık bir dönemdeyiz. İktidar, her şeyin farkında ama ne yazık ki, elinden gelecek bir şey yok.

“Darbe” iddialarıyla bir “mağduriyet” oluşturulmak istense de, herkes biliyor iktidara karşı bir “darbe” durumu olmadığı gibi böyle bir şeye 7’den 70’e herkes karşı ve asla şansı yok. İktidara yakın çevrelerin bu iddialarda bulunmaları, daha da düşündürücü…

Ekranlarda konuşan bazı tiplerin, “biz 50 kişiyi götürürüz” veya “ben listemi yaptım, sitemizde var 4, 5 kişi var” gibi laflar etmeleri, gerçekten bu ülkede savcılar ne yapıyor sorusunu akıllara getiriyor. Ya da akıl hastaneleri, hasta kabulünü mü durdurdular!..

FETÖ denilen illetin, Akdeniz’in en güçlü donanmasının şanlı komutanlarını iftiralarla, kumpaslarla nasıl zindanlara tıktığını bu ülke yaşadı. Artık bütün bu olanlardan ders çıkartalım. 

Türkiye, Akdeniz’de büyük bir yalnızlık içinde… Libya ile yapılan anlaşma yaşasın diye, daha da gömülüyoruz Libya’ya. Tabi Rusya’nın, ABD’nin, İsrail’in olduğu yerde, sen de olmalısın, başka çaren yok.

Şimdi Kaddafi olsaydı, burada ABD, Rusya olur muydu?

Nasıl kullanılmışız ama!.. İzmir’i, Libya’ya “demokrasi gelsin diye” kullanan CHP’ye, yazıklar olsun!!!

Bugün Akdeniz’in güvenliğini, Kıbrıs’ın, Türkiye’nin güvenliğini, Libya’dan sağlamak zorunda kaldık.

Suriye’nin kuzeyinde, tehlike bekliyor. 

Ege ve Kıbrıs’ta Batı’nın üstümüze saldığı Yunanistan, rahat durmuyor. Yunanistan, F-16’larla SİHA’larımızın peşine düşüyor.  Rusya’dan S-4OO aldık, kutuda çürüyor. ABD’ye karşı kullanılmayacağı ortada… 

Rusya’ya karşı da kullanılamaz.

Öyle ise ne olacak!

Büyük ihtimalle çürür.

İçerde, ekonomi desen, şaha kalkmış durumda!

TL’ye saldırı oluyor!

Kıskanılan yüksek değerinden dolayı olsa gerek!

Birlik, beraberlik, diken üstünde;

 Sürekli kışkırtıcı konuşmalarla toplum ayrıştırılmaya devam ediyor. Virüs belası ayrı bir felaket… Herkes evinde oturup, hayatta kalmaya çalışıyor. Virüsten sonra dünyayı neler bekliyor, bunları yazmıştık.

Artık kimse virüsün doğal olduğunu düşünmüyor. ABD öncülüğünde, virüs Çin’e mal ediliyor. Çin, hedefte…

İşlerin, bu noktaya geleceği, ta başından belliydi. Dünyanın en büyük ordusuna sahip Çin, “savaşa hazır olun!” emrini verdi bile. Yani bütün bunlara ek olarak, bir de dünya savaşı söz konusu olabilir. Dünyayı büyük bir gıda kıtlığı bekliyor.

Dünyada her şey dört dörtlük olsa bile Türkiye’nin sıkıntıları zaten kendine yetiyor. Ekmediğimiz için zaten aç kalacaktık. Buna ek olarak “korona” çıktı. Şimdi bir de savaş durumunu düşünün, Allah korusun.

Salgın,

Kıtlık,

Savaş,

Üç tane büyük felaket…

Bunun üzerine, Türkiye’yi bir felaket daha bekliyor ki, Allah, saklasın: Deprem…

Muhtemel bir İstanbul depremi ile Türkiye, param parça olabilir. Ekonomisi İstanbul merkezli Türkiye, 2 milyonun üzerinde insanın öldüğü bir depremle, vuruldu diyelim. 

Allah, saklasın dedik ya…

Fakat tarihteki depremlere bakan uzmanlar, bu ihtimalin olduğunu dile getiriyorlar. Ordu, seni deprem enkazından mı çıkarsın, yoksa seni düşmana karşı mı korusun. Yani artık, bunca yaralar almış bir orduyla uğraşmasanız!

İçiniz kararmasın ama felaket kapıda!

Liderimizin ifadesiyle “Türk milleti olarak birlikten, beraberlikten başka çaremiz yok”. Ancak birliğimizi sağlayıp, doğru tezler üzerinde yol almaya çalışırsak, bir çıkış kapısı buluruz.

Yolumuz Haydar Baş’a çıkar.

Hacıbektaş’a çıkar.

Atatürk’e çıkar.

Liderimiz Haydar Baş’a kulak vermedik, bari evladı Hüseyin Baş’a kulak verelim. Erenlerin himmeti ve nefesiyle, ülkemiz bu dar geçitten, 82 milyonu bir bilek bir yürek yaparak, çıkaralım. Biz, 82 milyonu doğruda birleştirecek, gönle ve güce sahibiz.

İçiniz kararmasın ama felaket kapıda!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön