İdlip'te sıkışan sadece muhalifler mi?

Esad, Rusya'nın desteği ile süpüre süpüre teröristleri Türkiye'nin sınırına kadar getirdi. İdlip, Hatay'ın hemen bitişiği? Şam, İdlip'i almaya kararlı, Rusya'da desteğini sürdürmeye kararlı.

Sıkışan isyancılar/teröristler rahat nefes alsın diye ABD, Şam yönetimine saldırmayı planlıyor. Yanına İngiltere ve Fransa'yı da alarak?

Rusya ise Şam'a atılacak füzeleri boşa çıkarmak için, Akdeniz'e yeni gemiler gönderdi. Esad her başarı sağladığında,  ABD, aynı filmi devreye koyuyor: Esad güçleri kimyasal silah kullandı!

Tıpkı Irak'ı işgal ettiklerinde yaptıkları bayat yalanı, Suriye'de de her seferinde devreye sokuyor. Suriye'ye, yani Müslüman bir ülkeye, yani teröristlerden ülkesini korumaya çalışan meşru bir devlete atılan füzelere "mutlu" olan "serinleyenler" var ya, işte onlar da bayağı sıkışmış durumdalar.

Yani aslında, İdlip'te sıkışan sadece muhalifler değil. Bitmiş, biterken ülkeyi bitirmiş, Suriye politikamızda İdlip'te sıkışmış durumda.  "Esad Şii, devrilmesi lazım" diyenler de hayli sıkışmış durumdalar. 

Türkiye politik olarak aşağı tükürse ABD,  yukarı tükürsek Rusya? 

Merak etmeyin, böyle günlerde iktidarı eleştirmeyeceğim. Sadece doğru adımlar atmak için, eski bazı yanlışları arada hatırlatacağım. Ekonomik olarak çöken/çökertilen Türkiye, ABD'ye  "stratejik ortak" diyecek durumda olmadığı için, Rusya'ya dedi.

Peki niçin?

Suriye'de, kazanan taraf Rusya olduğu için. 

İhtiyaç olup olmaması hesaplanmadan, "Suriye'deki hatalarımızı Rusya örtsün!" diye, Rusya'nın önüne dev ticari imkânlar çıkarıyoruz.  Rusya da bizim "stratejik ortak" tanımlamamızı Lavrov ağzından, "Ticari Ortak" tanımlamasıyla düzeltiyor.

Aslında Rusya gerçekçi davranıyor, "siz NATO'da iken, biz sizinle nasıl 'stratejik ortak' oluruz" demeye getiriyor. Bir yandan Türkiye tarafından önüne konan "keki-pastayı" yiyor, öbür taraftan, NATO'da bir Türkiye çatlağı açmak istiyor.

O çatlaktan ilerleyip, hem Türkiye'yi yanına almak istiyor hem de,  NATO'ya ölümcül bir darbe indirmek istiyor.

Paylaşılan Suriye gibi görünebilir ama bence Türkiye de şuan, ABD-Rusya arasında belki kısmen paylaşılan ama aynı zamanda paylaşılamayan bir ülke durumunda. 

İsrail ile dirsek temasında olup, Suriye'de İran'ı etkisizleştiren Rusya, benzer bir yolla da Türkiye'yi Suriye'de etkisizleştirmek istiyor. İşte tam da bu noktada Türkiye'nin Suriye'de işlediği yanlışları, şimdilik es geçse de(ticaretini düşünerek) sıkıştığı an kullanmaktan vazgeçmez.

İnatla Esad ile görüşmek yerine, İran ve Rusya ile Suriye'yi görüşen Türkiye, bu iki ülkenin eline kendisi bir koz vermiş oluyor. Suriye yönetimi ile görüşerek, Rusya ile görüşmekten daha iyi sonuçlar alacağı kesin.

 Bu Suriye'nin de işine gelir çünkü Suriye, Rusya'yı da İran ve Türkiye ile frenlemek ister.

Rusya ise Suriyeli Kürtlere yeni anayasada "özerklik" vererek hem yanına çekmek istiyor hem de Türkiye'ye karşı elinde koz olarak kullanmak istiyor. Oysa Şam ile diyalog her şeyi değiştirir.

Peki, iktidar neden görüşmüyor?

Çok önemli iki nedeni var ama ben bir nedeni söyleyeyim. Öbürü bende kalsın. Suriye'de bir U dönüşüne toplumun hazır olmadığını, gittikleri yolun ağır Suriye faturasına neden olduğu şu ekonomik krizde anlaşılsın istemiyorlar.

Öyle ya Çin'den gelen 3,5 milyar dolara sevinirken, Suriye'ye gömülen 35 milyar dolar hatırlanır, önümüzde yerel seçim var.

 Her gün aynı adamların aynı ekranda, "yağlama-bağlama" yaptığı bir kanalda önceki gün hükümet savunucusu bir akademisyen, " Esad ile nasıl görüşelim, o kadar 'katil' dedik" diye itiraf etti.

Ayrıca bu çömez akademisyen "Kaddafi gibi hemen devrilir diye inisiyatif aldık ama arkasında Rusya çıktı" itirafında da bulundu. 

Yani dediği açık: "ABD yanında Suriye'de yer aldık, 'roller'  aldık, şimdi sap gibi ortada kaldık!".

Evet, ABD, Suriye'yi İsrail'in güvenliği için, BOP için, parçalamak istedi ve bence işin bu kısmını başardı.

Rusya, ABD ile Fırat'ın doğusu Şam'ın denetiminde olsun diye savaşmaz. O sebeple Suriye'nin de bize ihtiyacı hayatidir. Türkiye'yi bahane ederek, Rusya'ya karşı YPG konusunda direnme gücü kazanır.

 İşin doğrusu Türkiye-İran-Suriye ve Irak birlikte hareket etsinler, ABD bölgeden çıkar, Rusya'nınsa etkisi azalır.

ABD, dünyanın her yerinden yetiştirdiği  "İslam" makyajlı örgütleri Suriye'ye soktu. Binin üzerinde örgütle 160 binin üzerinde "savaşçı" topladı. Ta, Çin'den, Rusya'dan, Avrupa'dan, Suriye'ye, sözüm ona cihada geldiler.

Ve yolun sonuna gelindi. Rusya bunları imha etmek istiyor, Türkiye ise yol verilsin, bunlar salıverilsin istiyor. Türkiye'nin haklı korkuları var. Türkiye'nin desteklediği ÖSO, lirayı beğenmiyor maaşlarını dolar istiyor, mesela.

Aslında bu bir mesaj, "doları veren tarafa geçeriz!" mesajı?

Yani anlayacağınız, İdlip'te dananın kuyruğu kopacak. Dua edelim de, kuyruk Türkiye'nin elinde, dana karşı tarafta olmasın. Ateş, sınırlarımızdan içeri girip, bizi yakmasın. 

İçimizde, Nemrut ateşine odun taşıyanlar olsa da, ateş,  ülkemize karşı serin olsun.

İdlip'te sıkışan sadece muhalifler mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön