İktidar sekiz yıldan beri sürekli yapay gündemler peşinde; hep mağdur, sürekli saldırı halinde, devletin kurumlarıyla çatışma içinde. İnsanlar açmış, işsizmiş, şirketler kapanıyormuş, çiftçi bitmiş, tarım kesimi tükenmiş, cari açık büyümüş, borçlar artmış, sanayici batmış sanki umurlarındaydı.Toplantı üstüne toplantı yapıyolar, ekranlara boy boy çıkıyorlar; iktidarın sözcüsü açıklamalar yapıyor, zannedersiniz ki işsizliği, yolsuzluğu, yoksuluğu konuşuyorlar, nerde? Ne mümkün, iktidarın böyle gündemi şuan olur mu? Nasıl olsa seçim zamanında ülke sorunlarına çözüm üretmeden "mağdur" edebiyatıyla oy alıp sömürü reçeteleriyle yol almak mümkünoluyor.Biz asıl konumuza dönelim, iş aş konusuna. Şu an kanser çaresiz bir hastalık, insanlık buna bir çare bulamadı. Yılda yüz binlerce insan dünya genelinde bu hastalıktan ölüp gidiyor, acı ama gerçek bu. Bilim adamları bu iş için çok ciddi çareler aramakta, deneyler yapmakta ama henüz bir sonuç yok. Birden bire bu hastalığa bir çare bulduğunu söyleyen, bir ilim adamı ortaya çıksa "Ey insanlar! çare bende, bana inanın, ben bu işi biliyorum, vallahi biliyorum billahi biliyorum" dese ne yapmak gerekir?Bununla da kalmayıp bunun kitabını yazsa, tıp dünyasına takdim etse ve tıp otoriteleri bu eseri inceleyip, bu eserin sahibini otorite kabul etseler, sonra uluslar arası tam yedi tane kongre yapılarak dünyaya deklare edilse, bütün bu yaşananları gizleyenleri, tartışmaya dahi cesaret edemeyenleri, duymamış gibi görünenleri, ya da gizli gizli çalanları, en hafif ifadeyle hain denmez mi? siz takdir edin.Bugün bütün dünya açlığın pençesinde, çaresizlik içinde. Yüzyıla aşkın devam eden kapitalizm bitti, bu yalan yıkıldı gitti. Kimisi kapitalizmi kırmızıya boyadı, kimisi yeşile boyadı ama öz aynı kaldı, ona sürdükleri renkle avundular. Bir Müslüman Türk evladı çıkıp bunu kökünden söküp attı ve yeni bir sistem kurdu: Milli Ekonomi Modeli.İktisadın yanlış tarifini sildi doğrusunu yazdı, "kaynaklar sınırsız ihtiyaçlar sınırlıdır" dedi. Bu öylesine büyük bir buluş ki bunu ancak bir Müslüman Türk bulabilir. Birinci ve ikinci dünya savaşlarının sebepleri ve bugün devam eden savaşların asıl nedeni kaynak savaşıdır. Yani "kaynaklar sınırlı ihtiyaçlar sınırsız" yalanıdır. Bu anlayışı değiştirerek bir çağı kapatan Sayın Baş, yeni bir çağ açmıştır. Komünizmde devlet desteklenir, paranın, her şeyin sahibi devlet olur. Kapitalizmde zengin bir grup para sahibidir, bunlar memnun edilir. Milli Ekonomi Modeli'nde ise millet desteklenir paranın asıl sahibi millettir. Milli Ekonomi Modeli'nde tüketmek de bir kaynaktır. Model, tükettikçe üreten, ürettikçe zenginleşen bir toplumu, güçlenen bir devleti oluşturmaktadır. Kaynak soranlara söylüyorum, ülkemiz için en büyük kaynak bu buluşun sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'tır.Bu nedenle iş aş Haydar Baş, yoksa işler yaş.
İş aş Haydar Baş, yoksa işler yaş