ABD başkanı Trump, İdlip için Türkiye’ye, yani iktidara teşekkür etti. Türkiye, İdlip’te, İran ve Rusya ile değil de, ABD ile aynı tarafta oldu. Rusya ve İran, İdlip’e girmekten yana iken Türkiye, ABD’nin “katliam olur” söylemini dillendirdi.
Sonra Türkiye, Rusya ve İran’a direndi. Sonuç, Soçi’de “anlaşma” ile sonuçlandı.
Ne anlaşması?
Türkiye-Rusya anlaşması… Yahut Erdoğan-Putin anlaşması…
Şimdi bir düşünün lütfen:
“Ey ABD!” dediğimiz, “bir Papaz için müttefikini satan” dediğimiz, “Türkiye’ye ekonomik savaş başlattı” dediğimiz ABD, bu işte memnun. Üstelikte, “İdlip’te kanı ben durdurdum” diyor.
Bununla da bitmiyor;
“İdlib’e bir saldırı gerçekleşmemesi için Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'a emir verdiğini” söylüyor. Oysa bu işi Türkiye başardı(!) biliyoruz. Yani Türkiye, İdlip konusunda ABD’nin dediğini mi yaptı?
AKP İktidarı Pompeo ve Bolton’u mu dinledi?
Üstelikte Fırat’ın doğusunda PKK ile “müttefik” olan, PKK/YPG’ye binlerce tır silah veren bir ABD’nin dediğinin mi yaptık?
İşin içinde var bir İdlip!
Ayrıca işin bir başka boyutu şu: Bir anlaşma yapılıyor. Bu anlaşmada herkes memnun. Bu çok garip değil mi?
ABD, memnun!
Suud memnun!
İsrail memnun!
Rusya memnun!
Anlamıyorum, Türkiye niye memnun!
Suriye’deki fitne ateşi, süpürüle süpürüle, Türkiye’nin kapısına kondu. Kim ne derse desin, bu işin tek zarar göreni Türkiye olacak. Türkiye, 5 milyon Suriyeliye, bu kadar büyük krizler ve yokluklar içinde iken, bakmaya devam ediyor.
Ordu ilimizde hastanelere “maliyetli ameliyatları yapmayın” talimatı verilirken, yani yokluk artık hastaneleri vurmuşken, biz hala içine çekildiğimiz oyundan habersiziz. Trump’ın teşekkürüne bayılmış bir halimiz var.
“Papaz” kesinlikle bırakılacak. O iş bitti. “Papaz yüzünden ekonomi bozulmadı” diye, kendileri açıkladı. Oysa “ekonomide Papaz krizi etkili oldu” yalanını dillendirmeyenler, neredeyse “suç” işlemiş olacaktı.
“Türkiye battığı için dolar yükseliyor” demek, bir numaralı “hainlik” sayılacaktı. Herkes “dolar yükseldiği için ekonomi batıyor” yalanına inanmak zorundaydı. Ağzı olan, “Trump ve Papaz doları yükseltti” demeliydi.
Şimdi, “Papaz’ın suçu yok” denildi. “Papaz’ın dolar suçu yok” noktasına gelindiyse, “darbede de suçu yokmuş” a gelinir. “Ver Papaz’ı, al Papaz’ı” tiyatrosu da, sona erdi, demektir.
Neyse ya, nerden geldik bu kahrolası Papaz konusuna. Nerdeyse, İdlip’i unutacaktık!
“İdlip’te ip kimde?” diye yazmıştım daha önce. Şimdi ipin puştun elinde olduğu, daha belirgin oldu. O gün tahmin yürüttüm ama bu gün emin oldum. İpi de gördüm, puştu da!
İp, Trump’ın elinde!
Ne yazık ki öyle…
İdlip’teki ipte, Türkiye sallanacak!
Tekrar anlatayım:
ABD’nin onlarca yıl CIA eliyle yetiştirdiği “Amerikan mücahitleri” dünyanın dört bir yanından toplatılıp, Suriye’ye indirilmişti. Nemrut, Suriye’de büyük bir ateş yaktı, anlayacağınız. Nemrut ateşine odun taşıyan, çok “mahalle” çocuğu oldu.
İdlip’te sıkıştılar. Yok olmak üzereler, ama ABD’nin bu ruh hastalarına ihtiyacı var. Rusya, imhadan yana çünkü içinde kandırılmış binlerce Çeçen, binlerce Türkistanlı var. Bunları salıveriyorlar.
Nereyi yakacakları şimdilik kimsenin umurunda değil.
Türkiye bastırınca, Rusya, ülkemizdeki yatırımları da düşünerek, Türkiye ile işleri germedi. Ancak bu ateşi, “anlaşma” ile Türkiye’nin kucağına koydu.
Tabir caizse, “madem çok istiyorsun ateşi elinde tut” dedi. Türkiye İdlip’te “ayıklama” görevi üstlendi. “Ayıkla pirincin taşını” derler ya, “ayıkla teröristin azılısını” oldu. Dolar ile sürekli saf değiştiren, bu “paralı mücahitler” her an, namluları bize doğrultabilir.
AKP-MHP "koalisyonunun", “ABD mücahitlerini” salıvermede, üstlendikleri “rolden” bilmem haberleri var mı? Türkistanlı veya Uygurlu olunca MHP, Çeçen olunca AKP mi oyuna geldi. Yoksa her şeyi bilerek mi göğüslüyorlar, bir yorum yapmayacağım.
Oysa bunlar, ne Türk, ne de Müslüman, hepsi terörist!
ABD nereyi ister, onlar orayı yakar. İnşallah Türkiye’yi yakmazlar. Sınırlarımızdan içeri girip, Türkiye’yi patlatmazlar. Devletimize güveniyoruz.
ABD, teröristleri sokarken, “sivil halk” demedi, ama teröristler çıkarken, ne hikmetse “katliam olur, sivil halk ölür, kan akar” filan demeye başladı.
Her gün Yemen’de Suud ile birlikte, öldürdükleri Yemenli sivilleri, Yemenli çocukları, açlıktan ölen Yemenli halkını “sivil” saymıyorlar. Bunlar ancak, “teröristleri” korurlarken, “sivil halk” vurgusu yaparlar.
Eğer Türkiye, İdlip’i soğumaya alıp, Fırat’ın doğusunu Rusya ve İran ile dağıtırsa, Suriye’ye yardım ederse, çok büyük bir iş başarmış olur. Ondan sonra da, sıra İdlip’e gelir. Böyle bir “devlet aklı” vardır inşallah…
Türkiye için, İdlip değil Fırat’ın doğusu çok büyük tehdit. Burası dağılırsa, BOP çöker. BOP çökerse Suriye, İran ve Türkiye kurtulur. Ülkemizi ve komşularımızı korumayı düşünüyorsak, yok, iktidarımızı korumayı düşünüyorsak, o başka…
Bekleyip göreceğiz.
İşin içinde var bir İdlip!