Türkiye, kendine gelmeli?
Devlette duygusallık olmaz. "ABD, NATO müttefikini bir Papaz'a değişmemeliydi" gibi duygusal açıklamalardan anlamaz kovboy.
Bu Türkiye'ye yakışmıyor.
Ne tarihine, ne kültürüne, ne inancına?
Terk edilmiş kadın görüntüsü veremez Türk devleti. Zaten ne halt geldiyse başımıza, o NATO'dan gelmedi mi. NATO ağzı ile konuşup, Rusya ve Çin gibi ülkelerin de, daha fazla güvenini kaybetmeyelim.
"Şu dış güçler var ya" hikâyesini bırakalım önce;
Gerçeklerle bir gün nasıl olsa yüzleşecektik. Eğer hata ve yanlışlarımızı hala görmez, işi ABD üstüne, Trump tivitine indirgersek, içinde bulunmuş tehlikeyi fark edemeyiz.
Ya kardeşim!
16 yıl boyunca Batı bizi sıcak paraya boğdu ve şimdi kesti.
Olay bu?
Bu paralar bize neden veriliyordu diye hiç düşünmedik. Adam sıcak para ile seni uyuşturucu bağımlısı yapar gibi, "sıcak para" bağımlısı yaptı. Aklına ne tarım geldi, ne sanayi?
Bu sıcak paraları Suriye için verdiler, BOP için verdiler ve Arzı-ı Mev'ut için verdiler. Arap sermayesi, ABD yönlendirmesi ile gelip kasana girdi. Sende bu sıcak para ile havaya girdin.
Hazinede sana ait olamayan para ile övündün. "IMF'ye borcumuz yok" diye naralar attın. Bunları eleştiri için değil, durum tespiti için söylüyorum. Şuan eleştiri yapmak, suçlu arama zamanı değil. Bunun pekâlâ farkındayız.
Biz zannettik ki, bu "sıcak para" 2023'e, hatta 2071 kadar gelecek. İçerde ne var ne yok sattık. Gelir getiren kurumları, bir bir elden çıkardık. Şimdi öyle bir gelir de kalmadı.
Tarımı öldürdük, fatihasını, mevlidini bile okutup gönderdik.
"Ekonomi kötü, batıyoruz" dedikçe, biz söyledik biz dinledik.
Hep söylerim; Türkiye'de insanlar ekmek kuyruğuna girecekler. Çünkü buğday dahi ithal? Dolar olmazsa, buğday da yok. Dolar gelmiyor. "Putin'i aradım 5 milyon turist geliyor" çözüm değil.
Bakın bu kış sadece soğukta donmayacağız, aynı zamanda karanlıkta kalacağız. Bunu buraya yazıyorum. Bundan sonra olacakları söyleyeyim:
Türkiye'de maaşlar ödenemeyecek. Dış borçlar ödenmeyecek. IMF dahi bizi kabul etmeyecek, çünkü battık. İnşallah etmez de, bir adım ötede, Türk milleti için yazılmış, Milli Ekonomi Modeli'ne başvururuz.
Sayın Berat Albayrak, beni bağışlasınlar, hiçbir cümle anlamadım söylediklerinden. Çünkü dedikleri içinde, bir tek çözüm yok. Biz, insanları çözüme odaklı dinleriz.
Serbest piyasa ekonomisine ve merkez bankasına vurgu yaptı. Yani Derviş'in sağlamlaştırdığı ABD "kazıkları" yerinde çakılı duracak.
Kapitalizm bütün vahşiliğiyle, acısını iliklerimize kadar yaşatacak. Ve hiç kimse güvende olmayacak. Yağmalar yaşanacak. Ve ABD'nin istediği, "kargaşa" gerçekleşmiş olacak.
Türkiye ve İran, aynı anda vurulacak, sıkıştırılacak, ambargolarla ezilecek.
Dünyada ilk defa, "ABD'nin kendine vatan aradığını, bunun için eski Mezopotamya'yı seçtiğini" Prof. Dr. Haydar Baş söyledi.
Ne zaman, ta Irak'a çıkarma yapıldığında. Evangelizm, Fırat'tan Nil'e kadar olan bölgeyi kendine vatan seçti. Hatta Erzurum'da dâhil?
Evangelizm Fırat'ın doğusunu kendine vatan(!) seçti.
Büyük iklim değişikliği ve buzullaşma nedeniyle ABD, Ortadoğu'ya yerleşiyor. YPG'ye verdikleri silahlara, kandırılmış Kürtler bekçi yapılıyor.
Türkiye, ABD'ye karşı uyarıldığı kadar, hiçbir ülke uyarılmamıştır. Baş Hoca'nın ömrü, siyasileri uyarmakla geçti.
Yazık, bu ülkeye çok yazık!
15 Temmuz'dan bugüne 2 yıl geçti. Ne demişti Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye bundan sonra bir askeri darbe değil, ekonomik darbe yiyecek".
İşte yaşıyoruz.
Dün yazıyı yazarken dolar 6 lira dedim, birkaç saat sonra 7 lira oldu. İnşallah yarın 8 lira olmaz. Derhal, sabit kur politikasına geçilmeli. Bunu söyleyeli iki ay oldu.
Vatandaşın elinde varsa döviz mi toplanmak isteniyor. Bunun da bir formülü var. "Vatan-millet-Sakarya" edebiyatı ile yastık altında bir şey çıkmaz.
1994 krizinde de söyledi, 2001'de krizinde de?
İstenirse bu çöküş, 24 saatte durdurulur.