Kafadan kontaklar anlamazlar!

Nihayet, Gül de soldu!

"Bülbülleri" düşünsün!

İngiliz kraliyet ailesi düşünsün!

ABD'ye karşı mahcup olmuştur, aile!

Gül, "Bir faninin ulaşacağı bütün makamlara ulaştım" diyerek, siyasi hayatına "ötenazi" uyguladı. Rahmet okunacak bir siyasi hayatı yoktu zaten. "Güzel şeyler olacak" dedikten sonra, Türkiye'de hiçbir şey iyi olmadı.

Demek ki siyaseti bizler gibi "vatan müdafaası" olarak görmeyenler, Prof. Dr. Haydar Baş gibi "son nefes için siyaset" anlayışı içinde yapmayanlar, "zoru" görünce, "ulaştığım yere ulaştım" diyerek pes ediyorlar.

Derdimiz Gül ile "diken" ile uğraşmak değil. Mevzubahis "vatan" olduğu için, hepsi  "teferruat" ancak  "şeytan" ayrıntıda gizli.

İşin bir başka yönü, eğer iddialar doğru ise yani "seçme ve seçilme hakkı anayasal bir hak" iken, aynı "görüşten" ve hatta aynı "yoldan" birinin adaylığı istenmediği için, evinin bahçesine askeri helikopter iniyorsa, durum çok vahim.

Hoca'nın çocukları, birbirlerini yiyorlar. Uyansa da baksa bir hallerine? Partisi  "Gül" derken, oğlu "Erdoğan" diyor. Uyansa "yahu bunların hepsi, Siyonizme hizmet ediyorlar" der mi, bilmiyorum. En azından "hepsi patates dinini seçmiş" derdi, herhalde!

Ülkemizde "İslamcı siyaset" nihayet bitiyor. AKP'nin de kalacağını hiç sanmayın. Bunlar da gidecek, hepsi gidecek. "AKP bir projeydi" diye, kendileri dillendirmişlerdi. ABD'nin İslamcı siyasete desteği, sonlanıyor.

Sonuçta Kudüs, İsrail'e başkent oldu. Irak parçalandı, Libya dağıldı, Suriye malum, İran, Türkiye'deki seçimleri bekliyor. Türkiye ise İran'dan sonra, parçalanma sırasını bekliyor.

Yalnız, ABD bundan sonra, "milliyetçi" bir siyasete yatırım yapacaktır. Böylece hem Türkiye'nin bölünmesi hızlanır, hem de, Rusya, İran ve Çin, "Türkler"  "kullanılarak" ABD tarafından karıştırılacaktır.

AKP ile İslam dünyası dağıldı, ABD destekli "milliyetçi" bir adresle de, Türk dünyası dağıtılmak istenecektir. Rusya ile çatıştırılacak, Türkiye-Rusya arası açılacak, Uygurlar kullanılarak da Çin'e rahatsızlık verilecek.

Çin, oradaki soydaşlarımıza zulmederek, ABD oyununa gelmiş oluyor. ABD'de oturan ama Uygur Türkleri'ni sürekli Çin'in hızarına çeken bir kadın var. İsmi önemli değil, bizdeki Gülen'in dişisi!

Bunları da, not edelim bir yere…

Türkiye'nin işi ekonomik açıdan bitti zaten. "Ekonomik baskı ile seçime gidildiğini" kendileri söyledi. Dolar karşısında liramız sürekli eridi. Dolar yükselmiyor, lira düşüyor. Yani fakirleşiyoruz. Feriştahı gelse çözemez.

Eninde sonunda iktisadın, ekonominin, Hızırı gelecek, elini attığı her şey düzelecek. Buna geleceğiz, az sabredin. Yani demem o ki, Türkiye ekonomik olarak bitti. Ellerinde hiç birinin bir çözümü yok. 

"Dolar bozdurun, ekonomi düzelecek" dediler, daha kötü oldu.  

Ekonominin motoru çok ısındı, hararet yaptı, kontak kapattılar, OHAL'de "seçim" diyerek. Artık interneti kapatsalar nafile?

Altın ile borçlanmaktan söz ediyorlar şimdi. 2002'de 100 lira altın borcu edenler, bugün 1.900 lira borçlular, iyi mi?!

Böyle giderse, kapatacak kontak da bulunamayacak!

Kafadan kontaklar anlamazlar!

Biz, yine de söyleyelim; insanlar, Türkiye'de ekmek kuyruğuna girecekler. Şimdi böyle bir Türkiye'nin düşmana ihtiyacı var mı, Allahınızı severseniz!

Vatandaşı kazığa bağlar gibi bankalara bağlayanlar, 16 yıl, "istikrar sürsün" diye oy istediler, şimdi "80 yılın en büyük krizi yolda" diye bağırıp kaçışıyorlar. Neden parayı "tuvalet" örneği ile açıklıyorlar sanıyoruz.

İçine ettiler de ondan dolayı!

O kadar yüzsüzler ki, bu defa "beka sorunu var" diye oy istiyorlar. ABD destekli "İslamcı siyaset" Türkleri bin yıllık dininden etti. Topraktan ve ekmekten etti. İşten ve aştan etti. ABD destekli adreslere sinek gibi üşüşmenin "iyi" olmadığını, patlayan "ampul"den anlamalıyız artık.

Neden Haydar Baş gündemlerinde değil? O, dünyanın gündeminde, dünya onun izinde ve yolunda ama Türkiye'de yok sayılıyor. Sadece bu olay, Türkiye'nin nasıl bir "çuval" içinde olduğunu göstermeye yeter, artar bile.

Çünkü Baş Hoca İslam Müslüman'ı, Çünkü O,  "Atatürk Vatandır" diyen gerçek Atatürk savunucusu. Çünkü O, gerçek milliyetçi ve dindar, ulusalcı ve anti-emperyalist. Hiçbir kapitalist, anti-emperyalist olamaz.

"Ekonomiyi bilen" diye hep, dışarıdan iyi borç almasını "beceren" tiplere, küresel tefecilere emek ve üretimlerimizi teslim edene koşarlar. AKP, sata sata, borç ala ala ülkeyi bu hale getirdi. 

Prof. Dr. Haydar Baş, dünya için bir şans.

Türkiye bu şansı değerlendirmeli!

"Dünyanın Haydar Baş'a ihtiyacı var"  diyenler, iktisadın babaları.. Onlar akılsız da, bir akıllı biz miyiz? O kadar akıllıyız ki, 90 yıllık kazanımlar 16 yılda satıldı buna rağmen borç, 1 trilyon doları aştı!

Kafadan kontaklar anlamazlar!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön