Kalleşler iftira kuyruğuna girdiler!

Çarşıda yürüyorum.

Küçük bir çocuk, önünde bir tartı aleti, üzerinde 1 lira yazıyor.

Buraya kadar normal?

Çocuk ekmek derdinde, belli ki?

Denecek söz yok.

Ancak, tartı aletinden daha çok, eldeki Kur'an Elibası yoldan geçenlere gösterilince, bir "üst aklın" çocuğa bunu tembihlediğini anlıyorsunuz.

Allah'ın dini çoluk çocuk elinde, reklam aracı olmuş.

İstismar yediden yetmişe yayılıp, resmen iktidar olmuş.

Çocuklar bile işin "getirisini" görmüş!

Paranın nerde olduğunun farkına varmış!

Şimdi terazi başında ama büyüyünce; "yanmaz kefen", "nal-ı şerif", "sakal-ı şerif suyu" başında durmaya kadar "terfi" edecektir, çocukcağız!

O vakit sakalları da çıkmış olur. Başa bir Hint sarığı,tamam!..

Sadece bu kadar da değil, Allah'ın kitabı fal bakma işinden tutunda, ekranlara canlı olarak dakikası 10 liradan "Kur'an İstiharesi"ne kadar hemen her alanda istismar, "istikrarlı" bir şekilde devam ediyor.

O Kur'an ki, Allah'ın kitabı?

Değişimi asla söz konusu değil.

Fakat istismarcının elinde?

Gâh seçim meydanlarında, gâh bir çocuk elinde, tartı yanında?

Kalpte, ruhta adeta sökülüp atılmış.

Büyük bir kesim onu gösterip, işini görüyor.

Siyasette görüyor, ticarette görüyor.

Yolsuzluk ve hırsızlığını örtüyor.

Hal vaziyet, sadece bu kadar da değil:

İsrail, 1982 temel güvenlik politikası olarak kabul ettiği, Yinon Planı'na ABD'nin desteği ile milyar dolarlar yatırıyor.

Bu plan, İslam dünyasında mezhep ayrılıklarını körükleyip, Müslümanları Şii-Sünni diye savaştırmayı hedefliyor.

ABD'nin BOP'u da bu işe eklenince, artık Şii-Sünni savaşı Haçlı-Siyonist ittifakının temel amacı haline geldi. İnsanlar cahili olduğu konunun düşmanıdırlar. Böyle bir çatışmayı önlemek için, önce konuyu bilmek gerekir.

Aksi takdirde iyi bir Müslüman olmayı bırakıp, "iyi bir Sünni" olmayı seçeriz ki, bu da, zamanla iyi bir İsrailci olmamıza kadar götürür adamı. ABD'nin "yeşil kuşak" projesinde, Türk gençlerinin "vatanı kurtarıyoruz" yalanı ile birbirlerini yediklerini hatırlayalım.

Birileri de, siyaset ve ticaretlerini kurtarmak için, "Sünnicilik" yaparak, bugün "İslam'ı kurtarma" iddiasındalar, çok dikkat edelim.

"Yanmaz kefen" ticareti için, halifeleri kendilerine kalkan yapıyorlar. 

İsrail'in Yinon Planı'na hizmet ettiklerini, elli yıl sonra anlamaları felaketleri önlemez. Çünkü bu plan, bugün işliyor.

Kabre indiğimizde bize sual melekleri mezhebimizi sormuyor. "Dinin nedir?" diye soruyorlar.

Mezhep imamlarımızı da sormuyorlar.

"Peygamberin kim?" Diyorlar.

"Yanmaz kefen" filan gerçekten sökmüyor. "Sakal-ı Şerif suyu" diye içilen terkos suları da kurtarmıyor.

İlle Ehl-i Beyt'e sarılacaksınız, ille İmam Ali'nin velayet pınarından içeceksiniz ve çıplak ayakla da olsa, Ehl-i Beyt yolunda yürüyeceksiniz. Bunlar bizim görüşümüz değil.

Ehl-i Beyt, Kur'an'da; İmam Ali Gadir-Hum'da, Gadir-i Hum ise 222 Ehl-i Sünnet eserler de geçer.

Başka;

Onlarca ayet ve binlerce hadiste bu gerçekler var iken, Ehl-i Beyt'in taraftarı Şii'lere nasıl "batıl" dersiniz?

Bunları sizlere İsrail mi öğretti?

Ama Müslümanların "kardeş" olduğunu bize Allah öğretti. Ayıranların "kalleş" olduklarını da, Haydar Hoca öğretti.

Prof. Dr. Haydar Baş, ABD ve İsrail'in planlarını bozdu. Şii- Sünni savaşı tutmadı, tutmayacak.

Kalleşler iftira kuyruğuna girdi!

Olsun.

"Yel, kayadan bişey aparamaz" diye, bir Azerbaycan atasözü var. Ehl-i Beyt'im gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız sizi hidayete ulaştırır" hadisi, peygamberi kabul edenleri bağlar.

Bu gerçeği söylemeyi, "ashaba hakaret" olarak yorumlayanlar, hangi inancın mümessilleridirler acaba?

"Davut Yıldızı" inancı olmasın sakın!

 

 

Kalleşler iftira kuyruğuna girdiler!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön