Rusya ve Çin ekonomilerine eğer “karma ekonomi” derseniz, “Milli Para” söylemlerini, nereye koyacaksınız. “Milli Para” kavramını dünya, 2005’ten itibaren duydu. Patentli olup, sadece Haydar Baş’a ait olduğu tescillidir.
“Milli Paralarla Ticaret” görüşü ve tezi de, Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’nin ana gövdesini oluşturur. 2005’te çıkan Milli Ekonomi Modeli, kitabında yazar. Yani hiç, kıvırmaya lüzum yok.
Siz kıvırabilirisiniz, yok sayabilirsiniz, görmezden gelebilirsiniz ama tarih her şeyi kayıt adlına almıştır. Neyse, derdimiz, körleri eleştirmek değil, göremedikleri yola koymak…
Dünya, “kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlı” görüşünü, ilk defa duydu. Bu o kadar önemli ki, savaşları sona erdirecek, müthiş bir buluş. Kapitalizmin, “kaynaklar sınırlı” yalanı, güçlü ülkelerin zayıf ülkelere ait kaynaklara çökmesine bahane yapılmıştır.
Bugün dünyada kaynak savaşları var. Sosyalizm de, kapitalizm ile aynı inanca sahip, yani “kaynaklar sınırlı” tezini savunur. Bu sebeple kapitalizmin başı ABD halen ülkeleri “kaynak” uğruna işgal etmeye devam ederken, sosyalizmin başı Sovyet Rusya’sı da ABD’den farklı olmamıştır.
Bugün, Rusya’daki bu kafa değişikliğinin nedeni nedir acaba?
Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkeler dahi Suriye konusunda, ABD yanında olurken, Rusya, Suriye’yi korudu. Bu sadece Rusya’nın Suriye’deki üsleri ile açıklanacak kadar basit değil.
Rusya, kafayı değişti!
Rusya ve Çin kafayı değiştirdi de, ülkemizde bazı hacılar, hocalar, hatta solcular, kafayı değiştirmedi. Kafa mı yok, nedir, valla ben bilmiyorum! Yani olmayan şey, nasıl değiştirilsin!
Gözümüzü açalım!
Rusya-Çin gözünü açtı, Türkiye’nin gözünde halen kapitalist bandaj var. Türkiye’de etin kilosu yüz liraya dayandı. Bu kadar pahalı et, dünyanın neresinde var.
Şunu söylemiyoruz: Rusya ve Çin, yüzde yüz Haydar Baş ekonomisini uyguluyor. Kolay mı, biranda kapitalizmden ve sosyalizmden çıkmaları? Çin, “insan odaklı modeli benimsedik” dedi. İnsan odaklı model, dünyada bir tane…
Tüketiciden yola çıkan, tek modeldir, Milli Ekonomi Modeli. Vatandaşın cebine para koymada işe başlayan bir sistem. İşçinin, emeklinin, çalışanın, çalışmayanın, çocukların dahi cebine para koyan bir sistemden söz ediyoruz.
Tüketim kabiliyeti kazandırılan tüketici, pazarda ürünlere bakıp geçmeyecek. Etin 70 lira, soğanın 10 lira olduğuna bakıp geçmeyecek. İhtiyacı olanı filesine dolduracak. Çünkü cebinde para var. Tüketim üretimi artıracak, üretim daha çok istihdam sağlayacak.
Demek ki, Baş Hoca’nın “Vatandaşlık Maaşı”, “Ev Hanımı Maaşı”, “Çocuk Maaşı”, “ 15 bin lira doğum ikramiyesi” gibi taahhütleri, seçim kazanmak için değil, sistemin gereği olarak verilmesi gereken paralar.
İnsan odaklı tek model, bu olsa gerek. Şu tespite bakar mısınız lütfen: “Tüketim en büyük kaynaktır.” Bu tespit, tek başına bir devrimdir.
Tüketimi kaynağa dönüştüren, Baş Model, bu yüz yılın en büyük devrimidir. Baş Model, dünyada bir değişime neden oldu. Rusya ve Çin’in stratejilerini değiştirdi.
AKP iktidarını bile değiştirdi, ABD’ye karşı dillendireceği bir görüşe sahip yaptı. “Milli Paralarla Ticaret” diye, dört dolanıyorlar. Sanki bizim bir milli paramız varmış gibi… Bilmeyen de derki, milli paraları var!
Öküzler için, milli arpası ve milli samanı dahi olmayan ülkeyiz oysa!..
Karma ekonomi yok, karma karışık kafalar var. Bu kafalar önce düzelsin. Çin, sahip oldukları KİT’leri satmadı, geliştirdi. Ama Rusya farklı… Her şeyi satmışken, Haydar Baş’ı dinleyip tekrar devletleştirdi.
Günümüz şartlarında, “stratejik öneme sahip alanlarda devlet ekonomi içinde olsun, diğer alanlarda özel sektör olsun” anlayışına karma ekonomi diyorlar. Olay bu kadar basit değil. Devletler ve şirketler milli olmazsa, değişen hiçbir şey olmaz.
Milli Ekonomi’de devletler ekonomilere müdahale eder. Ama hangi devlet? Sosyalist bir devlet müdahale eder, devlet gücünü elinde tutanlara yarar. Kapitalist devlet müdahale eder, sermayeyi elinde tutanlara yarar.
Bugün ABD’nin serbest piyasa ekonomisine uyduğunu hangi saf söyleyebilir?
ABD, sadece kendi ekonomisine müdahale etmiyor devlet olarak, dünya ekonomisine de müdahale ediyor. Ülkelere önce ekonomik müdahalede bulunuyor, sonra askeri müdahalelerde…
Yani “devlet ekonomilerden çekilmeli” veya “ekonomiler piyasalara bırakılmalı” gibi liberal görüşler, ülkeleri soymak içindir. Hırsızlar, bekçilere, dükkânları beklemeyin diyor, çünkü soyacaklar.
Sosyalizm ve kapitalizm soyma düzenleridir. Soyanların devlet gücünü elinde bulunduranlar veya sermaye gücünü elinde bulunduranlar olmaları halklar açısından hiç önemli değil.
Soyulan halklar, sömürülen kaynaklar olduktan sonra ha sosyalizm, ha kapitalizm… Ya da bunun ikisinin karışımı olan karma ekonomi… Şimdi Türkiye’ye “ikisi bir arada” önerenler, bayağı karışık kafalar bence.
Kafalar karışık ve karma olunca, olmuyor!
Kaynaklarımızı devreye koyup, önce ekonomi bağımsızlığımızı, sonra da siyasi bağımsızlığımızı kazanmanın adıdır, Milli Ekonomi Modeli. Orijinaldir, her kuralı, matematiksel formüllere dayanır.
Çok ta basittir ayrıca;
Ekonomi anlaşılmayan kavramlarla izah edilir, çünkü soymak için halkların ekonomi cahili olmaları gerek. Bu bir projedir. Baş Model, çobanlar tarafında anlaşılırken, bazı okumuşların anlamazdan gelmeleri, “karma-karışık” kafalar olmalarındandır.
Karma olan senin kafan! – 2