Kiliseler dolsun diye mi Cemevi yasak?

On beş yıldan beri malum dinlerarası diyalog grubunun ülke içinde yaptığı kilise sevdirme faaliyetleri, iktidarın AB’ne uymak adına yaptığı kanun düzenlemeleri ile tavan yapmıştı. Başbakan Erdoğan’ın ise tekbirlerle bizzat açtığı kiliseler ve “dinler bahçesi” ile adeta devlet laikliği ihlal ederek, millete Hıristiyanlığı dikta etmiştir.

Sanki millet olarak, Hıristiyan olmaya karar vermiş bir görüntü oluşmuştu maalesef. Hâlbuki laik devletin din karşısında tarafsız durması gerekir çünkü laik sistem bunu gerektiriyor. Yani devlet gücünü kullanarak bir inanışı dikta etmek suçtur.

İktidar sözcülerinin geçmişte laikliğe karşı söylem içinde olması, millete İslam’dan başka dinleri getirmek için mi yapıldı? diye insan düşünmeden edemiyor.

Keşke dindar olduğunu iddia edenler solcu, laik, hatta inançsız olsalardı. Belki İslam’ın kimyası ile bu kadar uğraşmaz ve zarar vermezlerdi. AB uyum bahanesi ile adeta İslam’dan intikam alındı hem de devletin gücü kullanılarak yapıldı bütün bunlar.

İmar yasasında cami ve mescit ibaresini kaldırıp, yerine ibadethane yazan iktidar; kilise evlerinin önünü açmıştı. Avrupa parlamentosunda Hıristiyanlığa hizmetlerini bir bir anlatan siyasiler bu değişikliği nasıl yaptıklarını anlatmış, adeta değiştiğinin ispatını yapmaya çalışmıştı.

Cami ve mescit ibaresini kaldırıp yerine ibadethane yazan AKP iktidarı, parantez açarak cami, mescit, sinagog, kilise ibaresi ile ibadethane anlayışını bunlarla sınırlamış oluyordu. Bu değişikliği yapanlar din denince sadece İslam’ı, ibadet deyince İslam’ın emir ve yasaklarını anlamadıklarını zaten söylemlerinden anlıyorduk.

Hiç Hıristiyan’ın yaşamadığı muhitlerde kilise açmaya izin veriliyor, bu ülkede kırk bin kilise evi, bu değişiklikler sonucu açılıyor da neden Alevilerin Cemevi açılamıyor?

Daha önce yazmıştım Ataşehir Mustafa Kemal Mahallesinde onlarca kilise evi olduğu söyleniyor. Bu mahallede Alevi kardeşlerimiz çoğunlukta yaşıyor, tanıdığım çok sevdiğim dostlarım da var içlerinde. Açılan bu kilise evlerini Alevi gençlerin doldurduğu söyleniyor. Dağıtılan paralarla vatan evlatları değiştirilip, dönüştürülüyor.

Ben yıllarca eğitim sektöründe hizmet verdim. Bu mahallede oturan bir velim kendisi Alevi, şair bilge bir kişiydi. Bana iki bin üç senesinde dedi ki “ben gençlerimizi camiye alıştırmak istiyorum, gelmiyorlar burada apartman altında Cemevi açmak istiyorum buna da müsaade edilmiyor, çocuklarımız boşlukta, misyonerlerin kucağında hocam ne yapabilirim? Bana bir yol gösterin.”

Ben ise ona çare sunup bir yol gösterememiştim. Geçenlerde karşılaştım bana dedi ki “Hocam bizim gençler şimdi açılan kilise evlerinden çıkmıyorlar” ister istemez aklıma geldi, acaba Cemevleri ibadethane kabul edilmeyerek açılmış kilise evlerinin doldurulması mı hedefleniyor?

Hıristiyan olmayan bir mahallede kilise açılıyor, Alevi olan bir mahallede neden Cemevi açılamıyor? İktidara kırk bin kilise evi açtırtan irade Cemevlerini hesaplarına aykırı mı buluyor?

AB’ye girmek için cami ve kilise sayılarının eşitlenmesini isteyen batı, galiba şimdi de açılmış kiliseleri kendi çocuklarımızla doldurmamızı istiyor. İhtiyaç olmadığı halde açılan kiliselerden rahatsızlık duymayan diyalogcu çevreler, Cemevlerinden rahatsız oluyorlar neden?

Bunu yarın ki yazımızda açıklayalım.

Kiliseler dolsun diye mi Cemevi yasak?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön