Ülke üzerinde büyük hesaplar var.
Bu hesaplar yeni değil.
Devlet ve siyaset adamları, ülke üzerindeki hesapları bilmek zorundalar.
Bilmiyorlarsa, siyasete soyunmamaları gerekir.
Batı'nın Türkiye üzerindeki hesapları, yeni değil.
Şark Planı'ndan tutunda bir türlü vazgeçmedikleri Sevr planına kadar, hemen hepsi, bilinen hesaplar.
Bu kadarda değil.
İsrail'in, Arz-ı Mev'ud hesabı ve Büyük İsrail projesi?
Yani Büyük Ortadoğu Projesi?
Ermenistan'ın Büyük Ermenistan Projesi?
Yunanistan'ın Megalo İdeası?
Hepsinin hesabı topraklarımız üzerinedir.
Peki, Batı'nın hesabı bu da, Türk devlet ve siyaset adamlarının projeleri ne?
Duyan, bilen var mı?
Mesela İktidarın veya muhalefetin, bu hesapları bozacak tezleri ve görüşleri var mı?
Onca seçimler geldi geçti, hangisinden veya hangilerinden bir çözüm duyduk?
Hükümet, zaten Batı'nın hesaplarının bizzat uygulayıcısı politikalara sahip? BOP'tan görevleri, koltukları için üstlendiler ve bunları gizlemeye dahi gerek duymadılar.
Halen bu uğurda koca bir ülkeyi, Suriye savaşına bu amaçla sokmaya çalışıyorlar.
İsrail'i bölgenin süper gücü yaptılar. İsrail için Müslüman ülkelerin parçalanmasına ve içlerinin karıştırılmasına "Arap Baharı" veya "Devrim" demeye devam ediyorlar.
Görünen o ki, olanlardan ders çıkarmayacaklar. "Zararın neresinden dönsek kardır" demeyecekler.
İktidar böyle de, muhalefet farklı mı?
Sayın Bahçeli'den ne duydunuz?
Ya Sayın Kılıçtaroğlu'ndan?
Bu ikilinin küresel hesapları bozmaya yönelik açıklamaları ve tezleri oldu mu hiç?
Veya başka parti liderlerinin?
Kimlerden ülke kaynakları hakkında açıklamalar duydunuz?
Madenlerle alakalı açıklamalar?
Ülkede çıkartılan petroller hakkında yorumlar işittiniz mi?
Para basmaktan söz eden oldu mu?
Emek ve üretimin ABD'ye transferinden şikâyet eden, Türkiye'nin para basmamasından bahseden?..
Ne yazık ki hayır?
Bir insan tüm bunlardan bahsetti.
Bıkmadı, usanmadı.
Kınayıcının kınamasından korkmadı. Ülke üzerinde hesabı olanların, yerli ajanlarına ettirdikleri iftiralardan çekinmedi.
"Son nefes için siyaset" yaptı.
Sadece Allah'a sığındı.
Ajanların "devletin adamı" iftirasına muhatap oldu, pes etmedi. "Keşke devletin ve askerin benim gibi bir adamı olsaydı bu halde olur muydu?" dedi.
O Haydar Baş'tı?
Prof. Dr. Haydar Baş?
İktisat ilminin Hızır'ı?
İktisadın tanımını değiştiren adam?
Tezleri dünyaya mal olmuş, "Haydarizm" diye bir sisteme dönüşmüş.
Sosyalizm ve kapitalizmi çöpe atmış insan.
Dünya da şuan yaşayan insanlar arasında onun kadar gizlenen, onun kadar görmezden gelinen, yok sayılan ve türlü türlü iftiralara maruz kalan ikinci bir insan eminim yok.
Siz bana Batı'nın bir hesabını söyleyin de, Sayın Baş'ın o hesabı bozma yönünde bir tezi, görüşü veya modeli olmasın.
Hepsinin kitabını yazdı.
"Niçin Türkiye" diye yazdı. "Milli Devlet Sosyal Devlet" diye yazdı. Milli Ekonomi Modeli" diye yazdı. Daha yüzlerce?
Bunları dünya gördü, biz hakkıyla görmedik.
İşimize geldiği şekliyle duyduk.
"5 bin lira asgari ücret" diye duyduk ama bunun bir modelin gereği olduğunu duymazdan geldik.
Çünkü kulaklarımıza ajanlar üfledi. "Madenler Lozan'da verildi" diyen hainleri dinledik.
Yandaşlara, Cengizlere, ecnebilere verilen madenleri "ne iş?" diye sorgulamadık.
"Petrolümüz yok" dediler, öyle ise petrol yasasını niye çıkardınız diye sormadık.
Ancak Haydar Baş'la gırgır geçtik. "Başka kim var ki?" diyerek küresel yiyicilerin yüreklerine su serptik.
Emin olun, Prof. Baş Hoca'mız alelade bir ilim insanı, bir siyaset ve devlet adamı değil. Allah'ın Türk Milleti'nin yeniden kurtuluşu için göndermiş olduğu ikinci Atatürk'tür.
Hoca Atatürk'tür.
Türk Milleti'nin Hızır'ı ya, görelim artık.
Ülke, geldiği bu durumda ancak onun eliyle kurtulur. Çünkü bütün bölme ve parçalama senaryolarına karşı tezlere sahip insan sadece o?
Varsa gösterin.
Ekonomiyi bilmeyen, dış hesapları görmeyen, içerdeki oyunları fark etmeyen hiç kimse, kurtuluşun Baş'ı olamaz.
İster kabul edelim, ister etmeyelim.
Kurtuluşun Baş'ı sadece O?