Maskeler Düştü!

Gazeteniz Yeni Mesaj'ın Başyazarı, kıymetli kalem Muharrem Bayraktar'ın  "Maskeler Düştü "kitabı, "Batılılaşma, Siyonizm ve İslamcılık Üçgeninin Gerçek Yüzü"nü yazıyor.  Sayın Bayraktar'ın yazılmış onlarca kitabı bulunur.

Bence "Maskeler Düştü" kitabının çok farklı bir yönü var:  O da, ülkenin bugünlere getirilişinin perde arkasını aralaması? "İslam" diyenlerin İslam'ın içini nasıl başlattıklarını, "Yahudi Düşmanlığı" yapanların Siyonizm'le nasıl ortak çalıştıklarını göreceksiniz.

Sadece bu kadarda değil. Batılılaşma ile Osmanlıya giren akımın, İslamcılıkla nasıl renk ve boyut değiştirdiğini fark edeceksiniz.

Diyalogcu ve İslamcı ekolün koalisyon iktidarlarında, kimlerle ne tür ilişkiler içerisinde olduklarını okuyacaksınız. Nurcu-Nakşi ittifakının Barzani ortak aşklarını fark edeceksiniz.  Müslüman Türk Milleti'nin bu ittifak peşinde, nasıl bir "kumpasla" karşı karşıya kaldığını okuyacaksınız.

Cemaat-Hükümet kavgasının basit bir rant meselesi olduğunu, küresel hesaplarda ise aralarında bir kavganın olmadığını da yine bu kitapta görmüş olacaksınız. Suriye konusundaki ortak duruşlarını, Irak ve İran'a ortak bakışlarını, Rusya'ya karşı ve uçak düşürülmesi hadisesine kadar hemen her konu da, farklı olmadıklarını belgelerle okuyacaksınız.

Muharrem Bayraktar'ın ifade gücü, olayları anlama ve kavrama yeteneği, esere roman tadı vermiş. Yüzlerce belge ile maskeler düşürülmüş, "İslam"  süslemeli ihanetler bir bir gün yüzüne çıkarılmış. "Hoca" ve "Hocaefendi" bilinen bazı kimselerin, Büyük İsrail inşaatına kimleri "usta", kalfa ve amele yaptıkları, kitapta yine belgeleriyle mevcut.

İyi ki varsınız, Sayın Bayraktar!

Türk milletinin sizin eserlerinize ihtiyacı var. Türkiye'nin gözlere Kur'an tutularak teslim alınmışlığı ancak bu kadar güzel anlatılırdı. Mossad'ın gölgesinde, AB'nin himayesinde, Vatikan'ın direktifliğinde, iktidar ve cemaatin koalisyon iktidarında yürütülen,  "dinlerarası diyalog", ancak bu kadar belgeli olabilirdi.

Kitapta;

"İsrail" aşkının cemaat-hükümet veya hoca-talebe çekişmesi tanımadığı görülür.  Hocalarının İsrail'le yaptıkları anlaşmaların bozulmadan nasıl yürürlükte kaldığı anlatılır. Cemaat-hükümet anlaşmazlığının ortak İsrail politikalarını etkilemediğinin altı çiziliyor.

İsrail'e vergi kıyakları,  gayrimenkul tahsisleri, ihaleler, çok dikkat çekici? Hele Şimon Peres'in,  "AKP lokum gibi parti" ifadesi her şeyi özetliyor. Türk Milleti'nin kandırılarak alındığı iktidar desteğinin İsrail için lokum olduğu, bazılarına ağır gelse de bu gerçek hiç bir şeyi değiştirmez. İsrail için "lokum" olanın, Türk milleti için zehir olduğu gizlenemez gerçek.

İsrail için BOP'tan projelerde "eşbaşkanlık" görevi, "komşularla sıfır dost- İsrail'le süper dost" gerçeği ile sonuçlandı. Bunda bir oy miktarı dahi olsa katkı sahibi olanlar, yerin altında verecekleri hesabı düşünsünler.  Çünkü Allah, zerrenin hesabını sorandır. 

Nüfusun değil yüz de 50'si, yüzde 99,9 bile batıl olanı desteklese, bu onu hak yapmaz. Hak ve hakitain ölçüsü yüzdelik oran değil. Unutmayalım, "insanların çok azı hak üzeredir" diye buyuran, Allah'tır.

Batı'nın, Siyonizm ittifaklı işgal planı "İslam" süslemesiyle Türk'ü içerden teslim amacı gütmüş ve bunda ne yazık ki başarılı olunmuştur. Bu hesap için gönüllü Truva atlığına soyunmuşların maskeleri, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Bayraktar'lığında düşürülmesi,  ilahi bir hesaptır diye düşünüyorum.

Atlantik menşeyli tüm zehirlere, Sayın Baş panzehir, Muharrem Bey Bayraktar olmuştur. Elimizde ki bu  eser bunlardan sadece bir tanesi?

Kalemine sağlık Sayın Bayraktar!

Maskeler Düştü!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön