Türkiye'nin anayasası değişmeden, fiilen sistemi değişti. Sayın Davutoğlu son başbakandı desek, yanlış söylemiş olmayız. Tabi 20 ayda yaptıklarını "başbakanlık" sayarsak?
BOP, 22 ülkenin rejim ve haritalarının değişmesi olarak adlandırılmıştı. ABD dışişleri eski bakanı Rice tarafından?
Bu ülkeler arasında Türkiye'nin olduğu da, biliniyordu. Rejim ve haritaların değişme işi, Müslüman ülkelerin bir kısmında işgal ve terör olarak kendini gösterirken, bir kısmında ise "Arap Baharı" adıyla ortaya çıkmıştı.
Türkiye'de ise gördük ki bu değişim işi, AKP iktidarıyla gerçekleşti. Güzellikle olmazsa, aha böyle zorla oluyor işte, şekil a'da olduğu gibi!
Türkiye'nin 'Arap Baharı' meğer 3 Kasım 2002'de gelmişte haberimiz yok. Bunu bizzat iktidarın en yetkili ağzı açıklamıştı.
Gelecek başbakan "düşüş profilli" olacakmış filan, geçin bunları!
Ne yani, lavaboya giderken de mi Saray'dan izin alacak!
Bunlar işin numarası?
Köşk, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eder. Ama ne yaptılar "külliye" diye bir "Saray" yaptılar, iktidarlarına. Bir devrin sonunu getirdiklerini kimseden gizlemediler. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Türkiye'de tek adam dönemi var artık.
"Tek parti dönemi" diye diye, tek adam dönemini getirdiler. "Milli şef" eleştirileri yapa yapa "Milli Reis" devri başlattılar.
5 Mayıs "Milli Reis" Devri başladı!
"Başkanlık bizde gelenek" diyorlar, saray geleneğinden söz ediyorlar. "Saray" denince akla Kadir abinin muhallebi dükkânı gelmesin.
Saray'ın bir hukuk var, sözde "ulemalardan" oluşur. Bir tarihte "ulemaya soralım" diye, dilleri sürçmemişti yani.
İktidar kime "ulema" der, bunu bilirsiniz. 2.Mahmut döneminde saraya giren malum tarikat, ne kanlı icraatlara "fetva" verdi bir hatırlayalım.
Saray'ın adaleti kendinden menkul!
Ne siz sorun, ne ben söyleyeyim!
Her şeyin hazırlığı çok önceden yapılmış belli ki?
Osmanlı'yı "İslam" sanan zihniyet, "Osmanlı evladı" olmayı "Türklük" diye yuttu!
Saray'ın her şeyi, bildiklerinizden farklıdır.
Din konusu da böyledir.
Saray dininin piri Muaviye'dir.
"Temsilde israf olmaz" kılıfı ile dünyayı yemeye, "Müslümanlık" deme işi "gelenek" olmuş bazılarında. Bu Osmanlı ile devam etti.
Saray düzenine Osmanlı "Nizam-ı Alem" diyerek padişahlara kardeşlerini boğdurttu. Taht için babasını öldürttü.
Bu nasıl bir din ki, padişaha başka işliyor, tebaaya başka?
İşte bu din, Allah'ın dini İslam değil.
Saray veya Muaviye dini!
Sayısız vezirler, sadrazamlar "Nizam-ı Alem" diye, götürülmüş. Davutoğlu şükretsin yani!
Verdiği karşılık gelmiş!
Belki bu korkudan indirilmeye razı geldi!
İndiren razı, indirilen razı!
Siz kafanızı yormayın!