Müslüman Atatürk, İngiliz Atatürk'ünü yıkıyor!

Bu ülkede, oyunlar oyun içinde?

Yeni değil. 

Sevr, Atatürk tarafından paçavra edilince, hesaplar bozulunca, amaçlarından vazgeçmediler.

Lozan'ı imzaladılar ama akılları Sevr'de kaldı. İşin peşini bırakmadılar. Lozan'a düşmanlıkları, yeni kurulan cumhuriyete ve devlete olan kinleri hiç geçmedi.

Türlü türlü isyanlar çıkarttılar.

Saltanata "İslam" dediler, cumhuriyeti ise "İslam dışı" gösterdiler. Bugün saltanata "İslam" diyenler veya İslam'ı saltanat görenler, ta o günlerde beslenirler.

İngiliz yapmıştı yapacağını.

Ekmişti fitnesini.

İslam'ı cumhuriyet karşıtı, cumhuriyeti ise İslam karşıtı göstermeyi başarmıştı, bir kere.

Kubilay'ı şehit ettirdiler. Nakşî isyanlarını tertiplediler. Taraflar arasına kan sokmuştu artık. İki tarafın içine ajanlarını yerleştirdi.  İngiliz'e ve Yunan'a ajanlık yapanları "hoca", "alim" veya "Şeyh" diye tanıttılar.

Ajanlıkları kanıtlanan İslipli Atıf, Şeyh Said gibilerini asan devlet, akıllarınca "dinsizliğini" kanıtlamıştı.

Bu kör dövüş yıllarca sürdü. Halk, "din elden gidiyor" diyenlerle "cumhuriyet elden gidiyor" diyenler arasında onlarca yıldır sıkışıp kaldı.

Din ile cumhuriyeti kavga ettirenler, aslında İngilizlerdi. Sonra bunu ABD ve İsrail başta olmak üzere diğer bazı batılı ülkelerde kullandılar.

Din ile İslam'ın kavgasından beslenenler türedi. İktidar kotaran taraflar güçlendikçe, güçlendi.

Müslüman'la Atatürk'ü ve Müslüman'la cumhuriyeti sürekli kavga ettirdiler. "Atatürk dinsiz" veya "Cumhuriyet İslam karşıtı" dediler. Sonra NATO patentli ihtilallar birbirlerini izledi. 

Ardından "post-modern" darbeler ve en son "dost-modern" darbeyi de, gördük hamdolsun!

28 Şubat Süreci'nin AKP'yi doğurmasını anlarsak, Müslüman-Türk'e kurulan Atlantik oyunlarının boyutunu da kavramış oluruz. Ve yüz yıl sonra bugün, saltanat arzulayıcılarını, Atatürk ve Lozan düşmanlarının nelere vesile olduklarını görürsek, İngiliz'in neleri başardığını da anlarız.

On binlerce kilise açan, domuz etini serbest eden ve "İsrail dostumuz" diyen bir iktidara, halen "İslam'ı getirecekler" diyerek temize çıkaran çakma cumhuriyetçiler, AKP heybesini doldurmakla kalmayıp, İngiliz'e de çalıştaylık yaptılar.

İktidarla İslam'ı birlikte anmak İslam'a iftiradan öte, vatana ihanettir. Çünkü gözlere Kur'an tutup ülke satan bir iktidarı, kandırılmış vatandaş gözünde temize çıkarılıyor.

Sonuçta her şey, Türk'e ve vatanına oluyor.

Bunları niye mi anlatıyorum:

Din ve Atatürk istismarına, Haydar tokadı inmiştir arkadaşlar!

İngiliz oyunu büyük darbe almış, ajanlar çılgına dönmüştür. 

Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Atatürk Müslüman ve soyu peygamberimize dayanıyor" çıkışı, yüz yıllık İngiliz taşlarını yerinden oynattı.

Ayrıca, "Müslüman Atatürk" çıkışı, iki kesimi birden rahatsız ediyor. Atatürk'ü "dinsiz" gösteren kesim ile böyle gösterilmesine itiraz etmeyen, memnun olan kesimi?

İngiliz'in İslam'ı olduğu gibi, İngiliz'in Atatürk'ü de var, ne yazık ki. Baş Hoca ile hem İngiliz İslam'ından da, İngiliz Atatürk'ünden de kurtuluyoruz.

Anıtkabir'i ziyaret eden başörtülü hanımlar, Atatürk'ün annesine "Zübeyde Anamız" diyen gençleri gördükçe, Baş mayanın tuttuğunu görüyoruz. 

Ülkenin ihtiyacı olan has maya tutmuştur.

Prof. Baş'ı takip eden gençler önceki akşam Meltem Tv'de Atatürk'ü andılar. Tüm Türkiye'yi kendilerine hayran bıraktılar. Türkiye, bu yıldız gençlere kitlendi. 

İcmal Gençliği, Türkiye'nin umudu oldu. 

Gençlerin "Ehl-i Beyt'in yolunda, Atatürk'ün izinde ve Haydar Baş'ın yanında olmaya" ant içmeleri yok mu, izleyenleri ağlattı.

Müslüman Atatürk, İngiliz Atatürk'ünü yıkıyor!

Tebrikler gençler.

Var ol Haydar Hoca!

Ellerinizden öperiz, büyük İnsan!

Müslüman Atatürk, İngiliz Atatürk'ünü yıkıyor!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön