'NATO şemsiyesi' mi Atatürk şemsiyesi mi?

Düşünüyorum da, bir parti daha kurulmadan, nasıl bu kadar gündem edilir. Kurulmadan ne kadar oy alacağı, yazılıp çizilir. Kıskandım sanmayın ha, sadece şüphelendim. Şüphelenince de Atlantik bağlantısı aradım.

Aslında şüphelenecek bir durum da yok. "NATO şemsiye altında olmak, milli politikalar izlemeye engel değil" cümlesini görünce, "NATO'nun İYİ PARTİ'si" diye yazmıştım zaten. "Meral Abla" konuya açıklık getirdiğini sandı ama konuyu daha da karıştırdı.

"NATO'ya karşıyız" demedi, diyemedi. "AKP, karşı mı ki biz karşı olalım!" türünden geçiştirdi. AKP karşı veya değil, "siz karşı mısınız?" sorusuna cevap vermedi. Hatta olayı Ümit Özdağ'ın üstüne atıp,  "NATO şemsiyesi" ibaresini Özdağ'ın parti programına yerleştirdiğini söyledi.

"NATO şemsiyesi" iyi ise Sayın Akşener niye savunmadı da Özdağ'ın üstüne attı. Yok, kötü ise niye kaçamak cevap verdi. Neyse bu konuyu şimdilik bir kenara bırakalım. 

Ancak şunu soralım vatandaşa: 

Ey vatandaş!

"NATO Şemsiyesi" altında Türkiye için "İYİ" bir şey çıkar mı?

Bir düşün!

Öyle ise AKP'den farkı ne?

Çiçeği burnunda parti "İYİ" veya kötü diye bir şey demiyorum. 

Senin için, iyi olan ne?

ABD için, NATO için "İYİ" olan, senin için ne olur? 

Lütfen bir düşün, olur mu!

"Meral Abla" iyi bir insan olabilir, buna lafım yok. Ancak mesele, Türkiye'yi yönetme iddiası ise insana sorarlar,  nedir bu "NATO şemsiyesi" diye. 

Ahlât'ta konuşuyor, vatandaş "işsizim" diyor, cevap yok. Millet "İş ve Aş" derdinde ama "Meral Abla" sadece, "iyi olacak" diyor. 

İyi de nasıl?

Herkesin kulağına küpe olacak bir şey söylüyorum. Eğer bir parti, ne yapsa hiç gündeme gelmiyorsa, anlayın ki, Atlantik'te dayısı yok. Atlantik dayısının ne ayı olduğunu, bilirsiniz. Bizim ülkenin sokakları bile NATO'dur, bunu unutmayın.

Eğer bir parti de, af edersin lavaboya gitse bile lafı oluyorsa, üstelik hiçbir tarım politikası, eğitim politikası, dış politikası ve ekonomik programı belli olmadığı halde, haber bültenlerinin birinci sırasında ise olaya biraz, "şüpheli" yaklaşın derim.

AKP'nin, ilk günlerini hatırlayın yeter.

Türkiye'nin vakti kalmadı!

Türkiye'yi kimse oyalamasın!

Türkiye "bağımsız" olmak zorunda, öyle ise NATO'suz, bir Türkiye savunulmalı. "Ne AB, Ne ABD, Bağımsız Türkiye" yoluna girilmeli. "NATO şemsiyesi"  Türkiye için, bağımlılıktan başka bir şey değil. 

ABD, PYD ile "müttefik" olduğu halde, İncirlik'ten kovamıyoruz. Çünkü NATO ayak bağıdır, NATO esarettir. ABD, iktidarın Zarrab'ından yakalamış, kımıldatmıyor. Yarın bir gün İran'la kapıştırırsa, şaşmam.

NATO kadar esaret getiren başka bir şey de, ekonomik esarettir.  Buna dünyada çaresi olan var mı, bırakın Türkiye'yi? 

Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye'nin 'milli para'sı yoktur" dedi. Milli paran yoksa senin "milli" olan, hiçbir şeyin yok demektir. Milli otun bile yok, saman ithal. Türkiye'de ekonomiyi bilmeyen insanların, borç alarak iktidarda kalma devirleri geçti artık.

Kimse Türkiye'ye borç vermez, çünkü Türkiye'nin bir ieyi kalmadı.

1 trilyon dolar borcu var bu ülkenin, milyonlarca açı  var bu ülkenin. Yeni kurulmuş bir parti, kendine "İYİ" diyen bir partinin, ilk açıklaması ekonomi olmalıydı. Peki, niye olmuyor?

Yok, çünkü zamanı gelince Haydar Hoca'dan çalıp söyleyecekler. 

Hiç birinin bir çaresi ve çözümü yok. Çare ve çözümü olsa, bu kadar gündemde olmazlar. Bu ülke böyle ne yazık ki? Çaresi, projesi, çözümü ve tezi olanlar, gündem de olmazlar. Dünya Haydar baş'ın ekonomi tezini konuşur, Rusya ve Çin'e, İran'a gidenler "Milli Paralarlarla Ticaret" demek zorunda kalırlar, bizim saflar bön bön bakarlar. 

Ulan, Çin komünisti Şii, bile yola geldi bizim NATO kafalar gelmedi!

Dünyanın yeni bir ekonomik modeli var. Bu model, dünyayı yeniden şekillendiriyor. NATO'ymuş, AB'ymiş, ABD'ymiş, bunlar eskiden kaldı. Bunların dönemi kapanıyor, açın gözünüzü!

Türk Milleti'nin "NATO şemsiyesi"ne değil, Haydar Baş'ın Atatürk ve Bağımsız Türkiye şemsiyesine ihtiyacı var. Tekrar kandırılmanıza zaman kalmadı. Türkiye'ye Batı, müdahaleye hazırlanıyor, kör olmayın.

Haydar Baş ile diğerleri arasında ki bir tercih, eski veya yeni fark etmiyor; Atatürk şemsiyesi mi NATO şemsiyesi mi tercihi arasındadır. Bağımsızlık mı, bağımlılık mı tercihidir. "NATO şemsiyesi" diyenler, diğer partilerin birini tercih edebilirler fark etmez. 

"Atatürk" ve "Bağımsız Türkiye" diyenler, Haydar Baş demek durumundalar. Bu tassup veya hamaset değil, hakikattir. Saygılarımla…

'NATO şemsiyesi' mi Atatürk şemsiyesi mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön