NATO'nun "İYİ" partisi!

Konuya gireceğim ama daha fazla zaman kaybetmeden, Pazar günü gazeteniz Yeni Mesaj'ın düzenlemiş olduğu, anma programından söz etmek istiyorum. Çünkü bu program, öyle sıradan bir program değil. 

Anılan zatlar, öyle sıradan insanlar değil. Dahası, anmayı gerçekleştiren adres,  sıradan bir adres değil. Merhum Oktay Sinanoğlu ve merhum Attila İlhan?

Bağımsız Türkiye'nin direkleri olan iki isim.  Bunlar birer partili değil, Bağımsız Türkiye'li? Bağımsız Türkiye yolunun başı Atatürk, gövdesi bu iki zat, kalesi ise Prof. Dr. Haydar Baş desek, yanlış konuşmuş olmayız. 

Atatürk hayatta iken hiçbir şekilde, batı kökenli bir ittifaka girmemiş, tam Bağımsız Türkiye için, son nefesine kadar mücadele etmiş ve de başarmış büyük bir insandır.

Ta o günden, bugün yaşanacakları görmüş, Irak ile Ankara Anlaşması yapmış, Irak'ın bugün dahi kurtarılışı, Atatürk ile olmuştur. "Irak'ın toprak bütünlüğü elden çıkarsa, Türkiye Musul ve Kerkük'ten hak sahibi olur" maddesi, bugün Musul Ve Kerkük'ü kurtarmıştır.

Atatürk'ün ölüsü bile ülke kurtarıyor.  

Atatürk ölüsü bile vatan kurtarıyor.

Ülkedeki birlik ancak onun etrafında sağlanabiliyor, nokta. Bir  "solcu" olarak Batı'ya giden Attila İlhan "sizde büyük bir devrimci var, onu anlatır mısınız?" sorusuyla Ata'sına dönüyor ve "yarım kalmış devrimin çocuklarıyız" diyerek, hayatını onun mücadelesine adıyor.

"Hangi Atatürk?" sorusuyla, gerçek Atatürk'ü anlatıyor. Batı'yı reddediyor. Türk'e, Türkçe konuşuyor ve Türkçe yazıyor. Türk'çe bir duruş sergiliyor. Yolu, Bağımsız Türkiye yolunda, Sayın Haydar Baş ile kesişiyor.

"Siz ulusal hareketin merkezi olacaksınız" diyor. "Türkiye, sizin elinizden, yeniden Bağımsız Türkiye olacak" diyor, Baş Hoca'nın arkadaşlarına. Ve Oktay Sinanoğlu, ömür boyunca "Türkçe giderse, Türkiye gider" dedi. 

Oktay Hoca böyle diyecekte, Prof. Baş ile onun yolu kesişmeyecek mi?

Gönlünü, "Ne AB, Ne ABD, Bağımsız Türkiye" diyen, Haydar Baş limanına kilitlemeyecek mi? 

Geç vakitlere kadar Baş Hoca ile sohbetleri olurdu. Aynı yakada oturduğumuz için,  birkaç defa Moda tarafında evine bırakmak bana nasip oldu. Baktığı insanın ciğerini okurdu, adeta.

Bana bir gün, "İnönü hemşehrin sanırsın!" dedi, "değil mi?" diye sordum, acı acı güldü. Neyse buradan ötesi bana kalsın. Merhum İlhan ve Sinanoğlu'nun, İnönü'ye karşı hep bir tavırları vardı. İnönü'yü devrimleri sabote eden, biri olarak görüyorlardı.

Devlet ile millet arasını perdeleyen olarak, kabul ediyorlardı. İnönü Askerdir, bu ülkeye Atatürk emrinde iken hizmetleri olmuştur, bu ayrı konu. Ancak, Atatürk'ten sonra İnönü faktörünü, doğru değerlendirmek gerekir.

İşte Sayın Baş'ın, merhum Sinanoğlu ve İlhan'ı anmaları, bir hafta öncesinde ise ikisi için mevlit ve Kur'an okutması, vefadan da öte bir şey. Prof. Dr. Haydar Baş, Bağımsız Türkiye'nin tamamlayıcısı olacaktır.

Baş Hoca, siyasi duruşu ve fikir açılımlarıyla, ülkemizdeki NATO fay hatlarını, yerinden oynattı. Bütün NATO ezberlerini bozdu. Kamplaşmalarını sonlandırdı.  NATO kafalara ve zihinlere, milli fikir balyozları indirdi.

Ne diyorlar:  "Sinanoğlu bir milliyetçi parti tarafından, İlhan'da bir solcu parti tarafından anılmalıydı", şu kafaya bak!

NATO kafaları bölmüş, "sağ" ve "sol" diye? Baş Hoca, insanlara kafalarının hem sağını kullanmayı öğretiyor, hem solunu. Hem dinini yaşamasını sağlıyor, hem milliyetini? Hem Atatürk'ü sevdiriyor, hem cumhuriyeti? Hem Alevi'yi sevdiriyor, hem Sünni'yi?

NATO'nun gireceği, hiçbir kapıyı açık bırakmıyor. NATO ile kafayı bozduğumu sanmayın ama NATO gerçeği bu ülkede anlaşılmadıkça, Türkiye'nin "iyi" olması hiç mümkün değil. Mesela Meral'ler bir parti kurdu. Adı  "İyi".

Ne kadar iyi göreceğiz!

NATO'nun "İYİ" partisi!

Nerden mi çıkardım?

Açın bakın NATO konusunda ne demiş: "NATO'suz olmaz" diyor. Ne farkı var, bir zamanlar "ABD'siz olmaz!" diyen, AKP'den. Bir Müftü'nün Müslüman olup olmadığını, "diyalogcu" olup olmadığıyla anlarsınız. "Dinler" diye söze başlarsa, anla ki, o NATO Müftüsü, Atlantik Müslüman'ı!.. Papa'dan dua isteyici ve Papa sevici?

Çiçeği burnunda bir parti de, "Ne AB, Ne ABD" demiyorsa, "Türkiye'nin NATO şemsiyesinde olması milli politikalar üretmesine engel değil"  diye saçmalıyorsa,   anlayın ki, Türkiye için iyi değil. Hep söylerim; Türkiye'de siyaset, Bağımsız Türkiye ile diğerleri arasında cereyan etmektedir. Millet bunu anlayana kadar, sürünmeye devam!..

Türkiye için tek iyi, Bağımsız Türkiye'dir, Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Bu böyle biline? Ne taassup yapıyoruz, ne hamaset, gerçeği haykırıyoruz. Türkiye, Lira'sını, kurtarmadıkça, ülkesini kurtaramaz. Önce Lira'yı, sonra ülkeyi kurtaracak, tek insandır, Haydar Hoca.

Orduya "milli" dersin, gider NATO'ya çalışır. Ekonomiye "milli" dersin, emek ve üretimin,  doları doldurmaya yarar. Eğitime "milli" dersin, "dinlerarası diyalog"a teslim edilir. Hepsi  ekonomiye bağlı. Parayı kimden alıyorsan, onunsun. 

Öyle ise tek iyi, Bağımsız Türkiye!

NATO'nun "İYİ" partisi!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön