Suudi Prens," Ilımlı İslam'a dönüyoruz" dedi. Kimse bir şey anlamadı sanki değil mi? Ama anlayan anladı. Duyan duydu. Tabi duyması gerekenler, özellikle duydu.
Suudi Prens , "İslam'a dönüyoruz" deseydi, hidayete geldiler diyecektik ama "ılımlı İslam"a döndüklerini söyledi. Hangi İslam'dan(!) "Ilımlı İslam"a dönüyorlar? Bu sorunun cevabını da veriyorlar, "aşırılığı bitireceğiz" diyerek, yani "radikal İslam"dan döndüklerini söylüyorlar.
Ahırın birinden çıkıp, diğerine giriyorlar anlayacağınız. Çünkü ikisi de ABD İslam'ı? İngiliz'in kurduğu Vehhabi mezhebini terk ederler mi, bilmiyoruz ancak İngiliz İslam'ından Amerikan İslam'ına geçiş yapıyorlar.
ABD ile İngilizler Ortadoğu konusunda 1940'ta anlaştılar. ABD arazide, İngilizler daha geri planda olacaklar. O sebeple, İslam dünyasında, "kımıldayan yaprak" bu ikili den habersiz olmaz. Bilhassa İngilizlerin borusu öter.
İngilizler Arabistan'a için Vehhabiliği kurdular. Kutsal topraklarda yıllardır, peygamber kabrini ziyaret etmeyi dahi şirk sayan Vehhabi anlayış hüküm sürdü.
Sevgili Peygamberimizin ölüm döşeğinde iken, "bana kâğıt kalem getirin bir şeyler yazdıracağım" diye buyurduğu sırada, buna engel olup "bize Kur'an yeter!" diyen anlayışı, İngilizler sistemleştirdi, "vehhabilik" oldu. Ondan da, Selefilik ve IŞİD doğdu.
"Bize Kur'an yeter!" sözü aslında ayet olmasına karşın, peygambere karşı kullanılmıştır. Kur'an, canlı Kur'an'a karşı ilk defa, efendimizin son demlerinde kullanıldı. Teşbihte hata olmasın; siz polisin olduğu yerde, trafik kuralına mı bakarsınız, yoksa canlı trafik polisi mi dinlerseniz.
"Kur'an bize yeter" anlayışı, şeytanın ikinci büyük kalkışmasıdır. "Âdem'e secde et" emri karşısında, "ben ateştenim, o topraktan" tavrıdır. "Peygamber heva ve hevesinden konuşmaz" ayetine, baş kaldırmaktır.
Eğer Allah resulünün son anlarında "bize Kur'an yeter!" denmeseydi, yani daha o hayatta iken, devre dışı bırakılmasaydı, belki Kur'an mızrak ucunda, Ali'ye karşı ileri de kullanılmayacak, Peygamberin mübarek iki torunu da şehit olmayacaktı. Şii-Sünni ayrımları olmayacak, bugünkü bu sefil duruma düşülmeyecekti.
ABD ve İngiltere ikilisi, İslam üretip türetirken, tarihi referansları alarak bunu yapıyorlar. Tarihte ki yanlış açılımları, yanlış bakışları alıp, "mezhep, tarikat veya cemaat" diyerek süsleyip püsleyip servis ediyorlar.
Buradan kendi mücahitlerini(!) kendi muhiplerini yetiştiriyorlar. Bir cübbe, sarık veya salya sümük, alsana Ortadoğu ve balkanların en büyük dervişi veya "hocaefendi"si!..
İngiltere kutsal topraklarda Vehhabi-Selefi ile iş gördü, Türkiye'de ise Nurculuk ve Nakşîlik ile? Nurculuık ve Nakşîlik, İngiliz Şeyhi Bağdadi eseri. Sait Nursi, benim yolumda Bağdadi'ye çıkar diyor. Bağdadi, ailesinin Barzani ilişkililerini yazmıştık daha önce. Hepsi birden, İngiltere'ye çıkıyor.
Gelelim Prensin yeni dinine:
"Ilımlı İslam", malumunuz olduğu üzere, Gülen'in başını çektiği dini anlayış. Bu anlayış ABD- İngiltere projesi ama Vatikan faaliyetidir. Bizim bazı müftüler, türbe ziyaretlerine "şirk" demelerine karşın, Papa gelince nasıl koşmuşlardı, hatırlayın.
El pençe durmuş, Papa'dan "dua" istemiş, birlikte "Huzur Duruşu" icat etmiştiler ya, işte Ilımlı İslam bu? Gülen'den sonra,inşallah diyanet sırtlamaz.. Suud, Radikal İslam'a destek vererek büyük katliamlar yaptı. Şimdi Ilımlı İslam'a dönerek, inanç boyutunda büyük cinayetler işleyecek.
Papaz ve Hahamlarla Kâbe'de "üç büyük din" gösterileri yaparlarsa şaşmayın. Müslüman olmayanlar kutsal topraklara giremezken, "diyalog" ile nasıl gireceklerini, görürsünüz. Askerle giremeyecekleri yere "diyalog"la giriyorlar.
Camilere asker ve polisle girseler tepki çekilir ama yanlarına birkaç "diyalogcu" alarak, Papazlar camilerde dolaştırılıyor. Özellikle Almanya'da kendine "milli görüş" diyenler, Papazları camilerde niçin dolaştırıyorlar, sanıyorsunuz.
Hep aynı proje?
Kimse, "Gülen'e bak!" oyununa gelmesin. Ilımlı İslam projesi, Müslüman'ın olduğu her yerde işliyor. Kendilerine her yerde bir palyaço buluyorlar. Avrupa'da "Milli Görüş", Türkiye'de Gülen ve hatta bazı diyanet görevlileri, kutsal topraklarda Prens?
Papazları Kâbe'ye sokacaklar!
Radikalizmle suçlanan Suud, Ilımlı İslam'a can simidi gibi sarılacak. Müslüman'a Batı diyor ki, ya seni terörizmle eşitler hayat hakkı tanımam yahut Ilımlı İslam'ı kabul edersin. Ilımlı İslam'ı teşvik için Radikal İslam kullanılıyor.
İkisi de, ABD İslam'ı?
Bir üçüncü ABD İslam'ı daha var, Siyasal İslam ama konumuz değil şimdi. O da malum bizde iktidar. Şu sıralar, ABD ile sorunlar yaşıyorlar. Türkiye'de ABD'nin Ilımlı İslam'ı, siyasal İslam'ı iktidardan indirmeye kalktı.
Bir de bunları birbirlerine karşı kullanırlar ki, atla pirincin taşını? Müslümanların, ta o ilk günlerde, "bize Kur'an yeter!" inkâr yönlendirmesinden kurtulup, "Kur'an ve Ehl-i Beyt" emanetine sarılmaları gerekir.
Vatikan ve Atlantik gemilerinden inip, Nuh'un Gemisi'ne binmeleri gerekir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın davet ettiği, Ehl-i Beyt gemisine? ABD-İngiltere İslamlarının, İslam olmayan İslamların, tek panzehiri, Ehl-i Beyt İslam'dır.
Peygamberin ve evlatlarının yaşadığı İslam, Allah'ın İslam'ı?