Bak, demedi demeyin!
Yakında "Reza bizi kandırdı!" diyecekler. Bu tür uyarıları önceden yapmak, bu gazeteye nasip nasip oluyor hep. Takipçilerimiz bilirler, "yakında 'Atatürk' diyecekler" dedik, oldu. "Gülen bizi kandırdı!" diyecekler dedik, oldu. "Barzani bizi kandırdı!" diyecekler dedik, "Barzani'yi yanlış tanımışız" dediler.
Mutlaka "Haydar Baş" diyecekler, dedik, bu nasip olmadığı için "Milli Paralarla Ticaret" dediler. Nerdeyse, 'Milli Ekonomi Modeli'ni, ben yazdım" diyecekler. Hatta söylemek istediler, baktılar ki Baş Hoca, her satırına kadar tescillemiş, vazgeçtiler.
Yine de; "İran'a ben söyledim", yok, "Putin'e ben söyledim" gibi şeyler dediler. Yani güya "Milli Paralarla Ticaret" yapmayı, kendileri söylemiş-miş-ler!
Eskiden bir kanalda severek izlediğim, bir Teyo dayı vardı.
Adam güzel olan ne varsa "bunu ben buldum" diyor. Ardından, "bende yalan da yok gılanda arkadaş!" derdi, kendini tutana aşk olsun!
Neyse, ciddileşelim beyler!
Yazı başlığına dönelim. "Reza" olayına? Adını ve soyadını bile tam bilmiyoruz, bu delikanlının. "Reza" mı, "Rıza" mı? Veya "Zarrap" mı, "Sarraf" mı? İşte her ne karın ağrısıysa!..
Bu herif, Türkiye'nin başını belaya koyacak. Türk mü, nedir, bu bile tam belli değil. "İranlı işadamı" dendi, "hayırsever işadamı" dendi. Velhasıl, karışık bir adam?
Bu kadar büyük paraları elinde döndüren biri, ABD'ye gittiğinde tutuklanacağını, bilmemesi hiç mümkün değil. Yani ben inanmıyorum bu herife? Baştan beri ABD birlikte, bizim bazı bakanları 'kutu'ladı.
CIA ile anlaşarak bu ülkeye gitti. Elindeki bilgi ve belgeleri verdi. Türkiye'nin başına çok ama çok büyük bir çorap ördü. İran'a gitse, asılacak. İran'ın asmak için aradığı biri, ABD için neden düşman olsun bir kere?
Hem İran'ı, hem Türkiye'yi, çok zora sokacak.
"Türkiye'yi niye zora sokacak?" sorusuna gelmeden, Türkiye'nin adam iki gün kayboldu diye verdiği tepkiye bakın. 11 asker "çuval"a sokuldu, "müzik notası" bile vermeyen Türkiye, bir Reza için nora verdi ABD'ye.
Bir başbakan bu konu ile ilgili görüşmeye gitti ve aradığını bulamayınca, kendini park ve bahçelere verdi. Sonra da gelip, Saray'da çok kötü fırçalar yedi. ABD'ye "Hukuk Devleti" dediği için?
Bence hak etti Sayın Binali, ABD'ye "Hukuk Devleti" demek, Papa'ya "Müslüman" demekten daha can sıkıcı bir olay. Nesi "Hukuk Devleti", bu adam yiyen ülkenin!
Bir kere şu tespitte hemfikir olalım: ABD'nin elinde tuttuğu Reza ile hedef AKP değil Türkiye'dir. ABD'nin Saddam'ı bahane edip, Irak'ı bugünkü hale getirmesinden, bir Müslüman ders çıkarmadıysa, gitsin Gülen'e "hocaefendi" desin!
Suriye'ye ABD, birkaç füze atmıştı da, bazıları sevinmişti "Zalim Esad" gidecek diye. Sayın Erdoğan ne Esad, ne de Saddam'dır, bu ayrı konu ancak onların bakışı aynı. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı gözüyle bakmıyorlar.
ABD için "diktatör" olan, benim için değil arkadaş.
AKP genel başkanı olması hesabıyla yanlış politikaları eleştirmek başka şey, dışarıya "kol kırılır yen içinde kalır" demek, başka şey. ABD, Sayın Erdoğan için, Reza'yı delil gösterip söyleyeceği hiçbir şey, beni zerre etkilemez. ABD'nin topunu, Sayın Erdoğan'ın tırnağına değişmem, bu ayrı konu? Her Türk vatandaşının yanlışı, Türkiye'de ki bağımsız mahkemelerin işidir. ABD'nin haddine değil.
Türkiye, ABD ile Tayyip Erdoğan arasında bir seçime zorlanacak. Sayın Erdoğan, çevrelendiğini gördü, Suud'u gördü ve "Atatürk" dedi. Bunu da biliyoruz. Korkudan "Atatürk" dedi, demek istemiyorum!
Bunlar bizim iç meselemiz. ABD'yi ilgilendirmez, o kadar. ABD'nin tarzı bu, "Esad"ı bahane eder Suriye'yi dağıtır, Saddam'ı bahane eder Irak'ı… Kaddafi'yi bahane edip, Libya'yı ne hale getirdi, gördük.
Ve bugünleri göremeyip, o uçakları İzmir'de kaldıranlar, gerçekten kandırıldılar. Sıra şimdi kendilerine geldi. Bunu fark ettiler. Ve "Atatürk" demeye başladılar. Söyleyeyim de içimde kalmasın.
Neyse!
ABD'nin Reza'yı "itirafçı" yaparak salıvereceği ne kadar kesinse, iktidarın "Reza bizi kandırdı!" demesi de o kadar kesin. Başka diyeceği bir şey yok. Ancak ABD ve Reza ne derse desin, Türkiye ulusal birliğini, muhafaza etmeli.
Türkiye'yi çok kara günler bekliyor. Türkiye'ye ambargo uygulayacaklar. Zaten ekonomisi bitmiş ülke, tam anlamıyla çakılacak. İçerden açlık ve yokluk başlayacak. Gül'giller, Davut'giller, "kurtarıcı" rolüne sokulacaklar.
En iyisi içinizi daha fazla karatmayayım, kemelerinizi sıkı bağlayın!
Keşke, Prof. Dr. Haydar Baş'ın uyarıları dikkate alınsaydı. Nasihatleri, sohbetleri, kulak ardı edilmeseydi. "İran Şahı'na dünyayı dar ettiler" hatırlatmaları, hesaba katılsaydı. Ve onun birlik tezlerinin, ekonomik tezlerinin ve "Atatürk" çıkışlarının, hep bu kara günler için olduğu anlaşılsaydı.
Ah millet ah!..
İktidar kadar suçlusun!
Lakin Allah, şehitler ve çocuklar hürmetine, doğru sözlü, iman özlü, Baş Hoca hatırına, vatanımızı korusun. Bu koruma işi, eninde sonunda Prof. Baş'ın tezleriyle olacak. Allah bir ülkeyi kurtarmayı, bir insana elbise olarak giydirmişe, bunu kimse çıkaramaz. İş döner dolaşır, o eli bulur.
Atatürk'e bakın görürsünüz.