Şehitlik şehit edilmesin!

İktidar döneminde, istismar edilmeyen hiçbir kavram kalmadı. Şimdi de "şehitlik" kavramı iç ediliyor. Yeter ki biri, teröre kurban verilmesin? Hemen aranır:

"Senin gözün aydın!

Oğlun şehit oldu!

Ne mutlu sana!

Sana müjdeler olsun!

O,şimdi peygamberle beraber!" şeklinde kurulan cümleler, birbirlerini izler.

Şehit yakınlarıysa:

"Zaten şehit olacağı içine doğmuştu!

Hep şehit olacağım derdi!

Vatan sağ olsun!

Bir oğlumu daha hazırlıyorum!" şeklinde cümleler kurar. 

Bütün bu sözler doğrudur, yanlış değil. Şehidin içine doğanlarda, el hak böyledir. Çünkü insanız, başımıza gelecek bazı şeylerin, içimize doğması kadar doğal bir şey olamaz.

Şehitlik, bir inanç ve yaşayıştır. Müslüman, rızkını temin yolunda iken ölse bile şehittir. Bunlar ayrı konular. Şehitlik Allah'ın taktir edeceği bir makamdır.

Siyasilerin hesap verme sorumluluğunu ortadan kaldıran bir araç olarak kullanılması, emin olun çok tehlikeli sonuçlar doğurur. Asansör düşüyor on kişi ölüyor, hemen bir yetkili çıkıp, "bunlar şehit oldu" diyor. Neredeyse firma, bu kadar insanı yere çaktığı için, ödüllendirilecek.

Doğalgaz sızması sonucu insanlar ölmüştü, eski enerji bakanı "güzel öldüler" demişti. Maden kazasında(!) 301 kişi hayatını kaybettiğinde iktidarın enerji bakanı yine "güzel ölümden" söz etmişti.

Yani "şehitlik" konusunda ipin ucu çoktan kaçtı. Açılım yaptıklarında, kimsenin aklına ne "şehit" gelmişti, ne de şehit yakınları? 

O günleri hatırlıyorsunuz değil mi?

Tamam, ne demek istediğimi anladınız o zaman.

Siyasilere "madem bu şehitlik bu kadar yüce bir makam, sizin oğullarınızdan da biri şehit olsun" gibi bir teflikte bulunmuyoruz ama başka bir teklifte bulunabiliriz:

Yunanistan 18 adamızı işgal etmiş, bir karar verin, hep birlikte bu adalarımızı kurtarmaya gidelim, herkes bu şehitliği bir tatsın, olmaz mı? Önceliği de, dillerinde şehitliği düşürmeyenlere verelim.

Olur mu?

Yemiyor değil mi!..

AB ne der, ABD ne der!

Hepsi hesap?

Fakat elin gariban çocuğu, 15 yaşında hangi ihmalin kurbanı olarak, şahadet şerbetini içtiyse, anasına "müjdeler olsun senin oğlun şehit" demek, kolay.

15 yaşındaki Eren evladımız, günahsız bir çocuk. Fındık toplarken düşüp ölseydi bile şehit olurdu. Allah ailesine sabırlar versin. Türk milletinin başı sağ olsun.

Şehitlik kavramını şehit etmeyin beyler!

Gerçeklere "şehit" örtüsü örtmeyin!

Yerin altıda var. Hesabını veremezsiniz. Dünyada hesap soranlarınız yok, ahreti de öyle sanmayın. Eğer orada bir hesap olduğuna, inanıyorsanız tabi?

Şehitlik;

İşgal edilen adalar ortadayken gündemde değil.

Kıbrıs, verilirken gündemde değil.

"Açılım" türküleri çağrılırken kimsenin dilinde değil. 

ABD, İncirlik'ten PKK'yı silahlandırırken, akıllara gelmiyor. 

Ülke toprakları ecnebilere satılırken, kimselerin şehitlerden utandıkları yok. Toprak "NATO toprağı" ilan edilirken, şehitleri ağza almazlar. 

Atatürk toprağı olan Atatürk Orman Çiftliği'nden toprak ABD'li şirkete verilirken, ne Atatürk'ü ne şehitleri düşünen yok!

Ama iş "şehitlik" edebiyatı yapmaya gelince Akif şiirleri bir çırpıda okunuveriyor.

Artık daha fazla aklımızla alay etmeyin, ne olur!

Tamam, ama bu ülkede koyunlar dışında, insanlarda var. Koyun demişken, aklıma geldi. 

Koyun şehit olur mu?

Cevabınız "hayır" tabi ki? Ancak koyunda irade olsaydı, kurban edilirken kesin şehit olurdu. İradelerinin olmaması, onları şehitlik makamından mahrum bırakıyor.

İrade deyip geçmemek lazım!

Şehitlik; amaç, irade ve amel bütünlüğünün sonucu olarak, Allah'ın bir ikramıdır. Yoksa dünya bir araya gelse, bir insanı şehit ilan etse, o kişi şehit olmaz.

Eren evladımızla, Berkin evladımız aynı yaşlarda bu ülkenin iki genciydiler. Eren ve Belkin'e bir nazarla bakmayan şaşı gözlerin, "şehitlik" sözleri, bana hiç samimi gelmiyor.

Şehitlik şehit edilmesin!

Çok ihtiyacımız olacak!

Ülke sarıldı? 

Düşmanla ittifak siyaseti, "şehitlik" örtüleriyle örtülmeye devam ediyor ne yazık ki?

Şehitlik şehit edilmesin!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön