Son 40 yılda Türkiye’nin içini çürüttüler!

Sanırım biraz ara verdik, bunun için siz kıymetli okurlarımdan özür dilerim. Yoğun geçti bir kaç günümüz. Biraz daha böyle geçerse, şimdiden affınızı dilerim. Dönünce, acısını çıkarırız. 

Kıymetli dostlar!

Türkiye, içerde ve dışarda, büyük tehdit altında. Bu günlere bir gecede gelinmedi, malum. Bu noktaya gelişin bir başlangıç noktası var. 

Bugün yaşadıklarımız ve bundan sonra yaşayacaklarımızın başlangıç noktası AKP’nin gelişi ve sonucudur. 28 Şubat’la başlar. Hatta 12 Eylül ile başlar… 

24 Ocak kararlarının uygulanması için 12 Eylül’ü planlayanlar, sonrasını da planlamışlardı. Yıl, 1986, lise sonda okuyorum. Malatya’da radikalizm vücut bulmuş. Mevdudi’lerin, Kutup'ların kitapları, su gibi bedava dağıtılıyor. 

O zamanlar da okumaya meraklı biriydim ve düşünürdüm; neden Türkiye’den değil de, Mısır’dan, Arap ülkelerinden eserler okuyoruz?

Türk’ün İslam’ı yorum tarzı yok muydu?

Bin yıl İslam’a hizmet etmiş bir millete, neden ‘İhvan’ zihniyeti veya İran devrim anlayışı empoze ediliyordu? 

Bizi bunlardan koruyan bir devlet, neden yoktu!?

Çok şükür ki, Haydar Hoca kurtardı bizi.

Erbakan, partisini “İslam’ın” ve hatta “Allah’ın” partisi olarak "piyasaya" sürmüştü. 12 Eylül sonrası “Nakşi” Erbakan’a kısa süreli siyaset yasağı gelmiş ama “Nakşi Özal” iktidar yapılmıştı. Sonraları, Özal’ın “Kürtçü” yönünü de görecektik. 

Kısacası 12 Eylül, Türkiye’nin dönüştüğü, 28 Şubat ise 12 Eylül’ün “balans ayarı” olmuştu. Sonuç: Türkiye’de İslamcılık, İhvancılık doğmuştu.Tek eksik, bunları gösterecek, bir “ampul”dü!
O da bulundu: AKP.

İngiltere’nin istediği Abdullah Gül’dü. Sonra "Abdullah kardeş" CB, Erdoğan Başbakan oldu. CB Gül, eli kolu bağlı oturdu Köşk’te. Milli bayramlarda “hasta” olması dışında, bir şeye karışmadı.
Her şeyi, Erdoğan yaptı!
“Her şey Türkiye için”di!
Gül, icranın başı olmak için bekledi durdu!
Halen bekliyor!
"Siyasal İslam bitti!" dedi.
Ama ülke de bitti.
Emperyalist hesap, işini asla tesadüflere bırakmaz. Her "projede" yedek lastiğini hazır bulundurmuş, biri patlarsa diğerini hazırda tutmuştur. AKP’nin yanında şimdi “FETÖ” olan ama o zaman “hizmet hareketi” denen ihanet oluşumu da, AKP’nin sırtında “devlet” olmuştu.

Gül, Ergenekon soruşturmalarını başlatmış adamdır. Yani o kadar da eli bağlı oturmadı. “Donanmayı komutansız bırakan”, o soruşturmayı açıp, ilk işaret fişeğini patlatandır.

 “Tamam bunları biliyoruz, konuya gel!” dediğinizi duyar gibiyim;

Evet konu şu:

Bugün Türkiye, Akdeniz’de büyük bir tehlike içinde ise Yunanistan, Türkiye’yi arkasındakilere güvenerek tehdit ediyorsa, 18 adasını işgal edip asker çıkardıysa, hepsi bir hesap ve plan ile oldu.

Son 40 yılda Türkiye’nin içini çürüttüler!

İçerde İslamcılığı, selefiliği, Kürtçülüğü hazırlayan güç, emperyalist aklın gücüdür. Selefiliğe, Vehhabiliğe ve her türlü İslam olmayan İslamcıklara karşı, vatan müdafaası veren Haydar Baş’ı görmezden ve duymazdan gelenler, şimdi akıllandılar mı acaba!

“Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüz, milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzdür” diyen adamı, arıyor muyuz şimdi!

“Bu toprakları Hacıbektaş Müslüman etti, Türk vatanı yaptı” diyen Baş Türk’ü, anladık mı şimdi?
İster anlayın, ister anlamayın!
Türkiye, son Atatürk şansını da kaybetti!
Düşmanı sınırda bekleyenler, düşmanın “din” üzerinden gelişini göremediler.
Ya da görmek istemediler.

12 Eylül NATO darbesiyle gelen Evren, Haydar Baş’a nefes aldırmazken, neden İslamcılığa kapılarını ardına kadar açtı?
28 Şubat, Gülen’in bir tane okulunu kapatmazken, söz konusu tarikatların hiç birine dokunmazken, Haydar Baş’ın öncülüğünü yaptığı, Atatürkçü onlarca okulunu neden kapattı?
Çünkü Haydar Baş İslamcı değil, milletin kendisiydi.

AKP döneminde ise Haydar Baş merhum, hiç gün yüzü görmedi. Gülen’in iktidara görünmez koalisyon ortağı olduğu dönemde, devlet içinde gücünü kullanarak adeta presledi. Gülen’in “FETÖ” olduğu ortaya çıkınca rahatlayacak sandık ama yanıldık.

Yeşil pasaportu iptal edildi. Yurt dışı yasağı kondu. Uyduruk davalarla içeri atılmak istendi. Mal varlığına el kondu.

Sonra, hepsinden berat etti ve Hakk’a yürüdü…

Şimdi kimse bize maval okumasın!

Her şeyin değil dışını, içini görüyoruz.

Prof. Dr. Haydar Baş  milli İslam’ın, gerçek İslam’ın, Ehl-i Beyt İslam’ın ete kemiğe bürünmüş haliydi. O, Hacıbektaş’ın, Taptuk’un ve Yunus’ların sahip oldukları nefesti. Bu toprakları bize vatan yapan, nefeslerin nefesiydi. O’na karşı ötüşen kargalar şunu bilmeliler; bu topraklarda kendilerini kovalayacak Mustafa’lar asla bitmez.

Haydar Baş siyaseti omuzda, iki büyük değer taşırdı. Bunun biri vatan, diğeri milli din, İslam. İki Mustafa hayranıdır: Biri vatan kurtarıcısı Mustafa, diğeri iman kurtarıcısı Mustafa…Biri milli ve kurucu liderimiz, diğeri peygamberimiz, efendimiz

Emperyalist hesaba uygun olarak, dini siyaset ve menfaatlere kurban edenleri gördükçe, dini suçlayan pejmürdelere şunu söylemek isterim:

Yunanistan sınırımıza, Meriç’in kenarına, çok büyük bir Haç dikti. Buna karşılık sizler ne dikeceksiniz!

Dini suçlayıp, dinden kaçarak, ülkeyi de kurtaramazsınız!

“Tarikatlara operasyon” adı altında, İslam’a operasyon çekmeyin!
Yeni bir 28 Şubat’a ve yeni bir AKP’ye sebep olmayın!

Dini Halidi çetelerden, FETÖ’den ve siyasal İslamcılardan, selefi ve radikal İslamcılardan kurtaracak adımlar, Atatürk’ün izinde, hukuk içinde atılmak zorunda.  

Laiklik, devleti de dini de, korumaktır.
Ne devlet dine, ne de din devlete müdahale etmemeli.
Din güzel ahlaktır. Din haram yememek, yalan konuşmamaktır. Din, ibadettir. Din huzurdur. Din devlete ve vatana sahip çıkmaktır. Birlik, beraberlik ve kardeşliktir. Yardımlaşma ve iyiliktir. Din, İslam’dır.

Bütün bunları neden anlattım. 

Düşman kapıda, bizim birbirimizi yememizi bekliyor ki işi kolay olsun. Oyuna gelmeyelim. 

İç cepheyi sağlam tutalım, sonra kendi sorunlarımızı konuşarak çözeriz. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’a kulak verelim. Babasından devraldığı bütün değerleri, genç yaşında omuzlarında büyük bir onur ve gururla taşıyor. Sayın Baş'a destek olmak, vatana ve ülkeye sahip çıkmaktır.

Son 40 yılda Türkiye’nin içini çürüttüler!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön