Sorun 'Papaz' değil kapitalizm!

Her saniye daha da fakirleşiyoruz. Dolar 6 liraya dayandı. Yetkililer "bizim Allah'ımız var" diye meseleyi açıklasa da, hepimiz yanıyoruz ve Allah, "işi ehline verin" buyuruyor. 

Değil "100 gün", 100 bin gün bile geçse, mevcut sistemle, asla?

Hükümet, "Yeni Ekonomi Sistemi" diye bir şeyden bahsediyor ama ifade edeyim ki, boş yere gündem işgali. Çünkü kapitalizmde kalarak, Türkiye bu sorunları aşamaz. ABD, bizi bir "Papaz" için bu duruma getirdi sanmayın.

ABD'nin, doların yükselmesinde payı yoktur demiyorum. Fakat asıl sorun ABD değil, Türkiye sıfırı tüketti. 16 yıl boyunca üretim yapmadı. Dışarıdan alınan dövizleri betona gömdü. Ekonomi o kadar zayıf ki, Trump'ın bir tiviti yetiyor, batmamıza

Zayıf bırakılan insan bedeni düşünün, ufacık bir gripten ölüm döşeğine nasıl düşerse, Türk ekonomisi de ölüm döşeğinde, bunu kabul edelim. Bu ağır hastayı ölüm döşeğinden ayağa kaldıracak,tek doktor: Prof. Dr. Haydar Baş?

Bakın ABD'nin "dolar operasyonu ile Sayın Baş'a saldırılar aynı anda oluyor. Eğer bunun tesadüf olduğunu düşünürsek, sadece ekonomiden değil, hiç bir şeyden anlamıyoruz.

ABD, Türkiye'yi Papaz üzerinden sıkıştırıyor. Papazı verseniz dahi, durum değişmez. Nitekim ABD'ye gittiklerinde "Papaz'verecekler" dedim. 

Sadece Papaz değil, ABD, 15 suçluyu bırakın diyor. Türkiye bunları bırakacak ama değişen yine bir şey olmayacak. Ondan sonra ABD'nin istekleri, yine bitmeyecek.

İran konusunda yanlarında olmamız isteniyor. Yeniden "açılım" istiyorlar. S-400 alımından ve Rusya'dan uzaklaşmamız isteniyor. Yaptırımlarla perma perişan olmamızı ve ardından parçalanmamız isteniyor.

Olay bu?

Haydar Baş'a değil, Türkiye'ye saldırıyorlar.

Dün sosyal medya hesabımdan da ifade ettim: Sıkışan Türkiye, ola ki, Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezlerine yönelir diye bazı tetikçilerini devreye koyarak, itibar suikastı gerçekleştiriyorlar. İki kişi arasında olan ticari bir dava, nasıl oluyor da, bütün ekranlarda yer alıyor.

2,5 yıldır bir türlü sonuçlanmayan dava, hangi eller tarafından özellikle bugünlere sarkıtıldı. İnsan olanın ağzına dahi almayacağı iftiralar, nasıl oluyor da, haber bültenlerinde yer alıyor. 

Vergilerimizle beslediğimiz TRT'de gerçekten FETÖ'cüler temizlendi mi? Haberin yapılış tarzı, bana Samanyolu'nda Baş Hoca'ya yapılan iftiraları hatırlattı.

Neyse!

Demek istediğim şu ki, dünya Haydar Baş'ın tezleri ile ilgilenirken, Türkiye ona atılan iftiralarla meşgul ediliyor. Ergenekon'un bir ABD operasyonu olduğunu anladığımızda, ordunun işini bitirmişlerdi. Baş Hoca, ozamanda uyarmıştı.

Ona "Ergenekoncu" dediler. 

ABD o gün orduyu hedef seçmişti, bugün ekonomiyi ve dolayısıyla ekonomi tezi sahibi Haydar Baş'ı seçmiş.

Biz Baş Hoca'nın ekonomik görüşleri yerine, kendimizi mahkeme yerine koyup ona atılan iftiraları "cemaat", "tarikat" algısıyla hazmedersek "servis" edildiği şekliyle, dolar 10 lira dahi olur. Çünkü çözümün adresine, dikenli tel döşemiş oluyoruz.

Baş Hoca bundan bir ay kadar önce, hükümete "sabit kura geçin" diye akıl verdi. Hükümet bunu alır almaz, göreceğiz. Bizim köşeyi okuyanlar bilirler, Türkiye'nin bugünlere geleceğini çok söyledik. Çok yazdık.

Çünkü biz Haydar Baş'ı okuyoruz.

Hükümet, eleştirmiyor, yol gösteriyoruz.

Hepimiz aynı gemideyiz ve batıyoruz. 

Bakın olayı bırakın Haydar Baş'a "24 saatte" düzeltir. Vallahi düzeltir, billahi düzeltir. Yahu bir kez de "gel düzelt" deyip, bizi yalancı çıkarın!

Hükümet, "Milli Ekonomi Modeli" tescilli olduğu için, "Milli" yerine "Yerli" yazarak. "Milli Para" yerine "yerli para" koyarak, kopya veya fotokopi ile bu işi çözemez. Bu neye benzer, eşeği boyayıp sahibine satmaya benzer, eşek, aynı eşek?

Prof. Baş, kapitalizmden çıkarak Milli Ekonomi Modeli'ne geçmekten söz ediyor. Yani iktisadın bilinen tüm kurallarının tersini söylüyor. İktisat tanımında dahi ayrışıyoruz, kapitalizmle, sosyalizmle?

Bu kadar orijinal olmazsa idi, dünya peşinde olur muydu?

Sorun, Papaz değil kapitalizm!

Sorun, ABD değil, biten ekonomimiz!

Ancak olayın tabi ki bir ABD boyutu var. Bir "kumpas" ve "saldırı" boyutu var. Haydar Baş'a saldırının nedenini anlayın, olayı çözersiniz zaten. Tetikçilere bakın, ABD Elçiliğini görürsünüz. 

5 yıl öncesini "milat" kabul edenlere tek lafı olamayan yakaların, elçilik eziklerinin, 20 yıl öncesinde Gülen'e yazılan, ilk ikaz mektubundaki "kardeşim" ibaresine takması, ne kadar ucuz tetikçi olduklarını gösterir. 

Mektubun tamamını oku yüreğin varsa!

Kendilerine gelince beş yıl öncesi "milat" ama bana gelince 1997 bile "milat" olmuyor. İlk akaid sapması o gün görüldüğü için, arkasındaki insanları "irşat ve ikaz edici" mahiyette bir yazı yazılıp, Yeni Mesaj'da yayınlanmıştı.

Sonra baktık, Gülen , "Papalık konseyi misyonunun parçası" olduğunu söylüyor. Düştük yollara, devleti ve milleti 20 yıldır uyarıyoruz. Görüyoruz ki, kripto fetocular halen iş başında?

Son söz: Türkiye'yi, ya Haydar Baş kurtarır, ya da batar.

Bu hamaset değil, dünyanın gerçeği? 

İster kabul edin, ister reddedin!

Türkiye milli paraya, milli paralarla ticarete, senyoraj gelirine, kaynaklara, üretime dönmedikçe, asla? Kısacası Haydar Baş'a dönmedikçe, kurtuluş imkânsız.

Sorun 'Papaz' değil kapitalizm!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön