ABD'nin Şii-Sünni oyununda, bazıları öyle roller kapmışlar ki, ayrılık için bir düşmana bile lüzum yok.
İslam dünyasının yumuşak karnı sayılacak bu konuda, âlim veya arif olana düşen nedir?
Fitnecilerin fitnesine fırsat vermeden, konuyu ayet ve hadisler ışığında açığa kavuşturmak?
Yetmedi.
Mezhep imamların görüşleri doğrultusunda, Müslümanların istifadesine sunmak? Konuya müdahil olmuş yabancı elleri kırmak, taşeron dilleri susturmak?
Baş Hoca, Prof. Dr. Haydar Baş'ta, bunu yaptı.
Ortaya öyle eserler koydu, Sünni dünyanın bihaber olduğu öyle gerçekleri gün ışığına çıkardı ki, inananların imanı, inanmayanlarınsa küfrü arttı.
Rahmetenlil Alemin'i ve On iki İmam'ı yazdı.
İmam Ali'nin hilafetini, Sakife'de yaşananları, bir bir ortaya koydu. Sadece bu kadar da değil: Hz. Ali'nin Allah tarafından seçildiğini,(Maide-67) Peygamberimizden sonra, "peygamberimizin kimlerin yöneticisi, lideri ve imamı, velisi ise Ali'nin de, onların halifesi, imamı ve önderi olduğunu" delilleriyle sundu.
Mezhep imamlarımızın bu konuda görüşlerini, ortaya koydu.
"Ehl-i Beyti sevmenin farz olduğunu", İmam Şafii'den nakletti. "Sakife'de 'icma' olmadığını, Halifeliğin Ali'nin ve evlatlarının hakkı olduğunu"da Gazali'den nakletti. Lütfen okuyun, görün derim.
"Hepimiz Sünniyiz" ve bu gerçekleri bilmiyoruz.
Biz Sünnilerin gerçekten imam Şafi gibi, İmam Azam gibi, Gazali gibi Sünniler olmalıyız.
Hep olmuşuz Amerikan sünnisi!..
Kafalarda "Şiiler sapık" görüşü var. Amerika bu kafalarla emin olun gurur duyuyor!
Bilmemek ayıp değil, öğrenmeden konuşmak çok ayıp.
Bir hakkı teslim, niçin halife ve sahabelere "hakaret" şeklinde yorumlarınır?
Ehl-i Beyt'i sevmek niçin diğer "halifelere saygısızlık yapılıyor" şeklinde yorumlanır? Ve niçin Haydar Baş, hedef yapılıyor?
Belli ki; ABD oyununa, taş koydu Haydar Baş?
Belli ki Şii ve Sünniyi bir yapmaya Baş koydu Haydar Baş? Birlik cahilce olmaz, gerçekleri öğrenmekle olur. "Bu yolda tek başıma bile kalsam Ehl-i Beyt'i müdafaa etmeye devam edeceğim" diyerek de, milyonları bu konuda arkasına aldı Baş Hoca?
Ali'yi sevmek farz? Ali'ye taraf olmak, hakka taraf olmaktır ya ve bu farz. Ali'ye Allah taraf, bre cahil!
Eyüp Sultan'a gitme o zaman, Ali'nin Şiası çünkü…
Mehdi'ye de inanma, "şiadır" de, git Deccal'e yapış!
Şunun altını çizelim: Konuyu Müslüman ölçüsünde, ayet ve hadisler kaynağında değerlendirmek Müslüman işidir. Fakat konuyu iftira kapsamında değerlendirmek kesinlikle, Amerikan işi?
Kimse ajanlığına "Ehl-i Sünnet" kılıfı bulmasın. Bir tek İsrail'in işine yarayacak, "Alevi- Sünni" veya "Şii- Sünni" gerginliği oluşturmaya "Sünnilik" diyemez. Bu olsa olsa suniliktir.
Bu olsa olsa Ehl-i Sünnet değil, Ehl-i Amerikancılıktır.
"İsrail'le dostuz" diyenlere, bir cümle eleştiri getirmeyenlerin, başkalarına "İran'a yakın" suçlamaları yapmaları, ajanlık değil de nedir?
Arızalı zihniyet, "Reza'nın önüne yatar", bir de utanmadan başkalarına "İran" suçlaması yapar.
Haydar Baş, sadece Allah'a ve dostlarına yakın. Bu yakınlığı şaş bakışlılar, yarasa gözlüler görmezler.
"Devletin adamı, askerin adamı" dediler, devlet ve asker ellerine geçince, baktılar, devlet ve askerin öyle bir adamı yok. İftiraları ellerine yüzlerine bulaştı.
Allah ve Peygamberle sorunu olmayanlar, gerçekten "Ehl-i Sünnet" olanlar, lütfen dikkat buyursunlar: Ahzap Süresi 33/33: Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, her türlü kötülüğü, her türlü günahı, haramı, fenalığı, çirkinliği, basitliği uzaklaştırmak ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
Allah, Ehl-i Beyt'in tertemiz olduğunu söylüyor. NOKTA.
Şura Süresi 42/23: De ki(Muhammedim): Ben, peygamberliğime karşılık sizden, Ehl-i Beyt'imi sevmenizi istiyorum.
İmam Şafii bu ayeti delil göstererek, Ehl-i Beyt'i sevmemizin farz olduğunu beyan ediyor. BİTTİ.
Ehl-i Beyt kimdir?
Beş kişidir: Peygamberimiz, Hz. Fatma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin?
Nerden mi biliyoruz? Peygamberimizin abası altında, efendimizle birlikte, bu beş kişi vardı. Ve oraya girmek isteyen Esma annemizi, efendimiz eliyle aba dışına iterek "Ey Esma sen hayır üzeresin" buyurmuş. Ancak peygambere yakışan bir nezaketle "bu özel bir şeydir ve bu benim elimde değil" demek istemiştir.
Şimdi kendi seçtiklerine "efendi" diyerek yapışanlar, Allah'ın seçtiklerine burun kıvırıyorlar.
Güler misin ağlar mısın?
12 imam-ı hazmedemeyenler, kendi imamlarına adeta tapıyorlar. Tahtlarını, tarikatlarını kurtarmak için yapmadıkları sunilik ve basitlik kalmıyor.
Hz. Ebubekir "Ali olmasaydı, Ebubekir helak olmuştu" dediği hakikat iken, Hz. Ömer "Âli'siz bir dünyada yaşamak istemiyorum" buyurmuşken, İmam Ali'nin anlatılmasında kim, niye rahatsız olur?
Heyy, çakma Sünniciler!
Amerika ve İsrail projelerini, Ebubekir'le Ömer'le örtemeyeceksiniz, sahtekârlar sizi!
Hz. Ayşe validemizin temizliğine, Allah kefil, sizin gibilerin müdafaasına ihtiyacı yok. Siz, ABD'nin oyunlarını müdafaa edin yeter!
Şii-Sünni, sizlere rağmen kardeştir, bunu bilin!
Şii'nin de Sünni'nin de binmesi gereken gemi Ehl-i Beyt gemisidir. Bunu biz değil, âlemlerin efendisi söylüyor: Ehl-i Beyt'im Nuh'un gemisine benzer, binen kurtulur, binmeyen helak olur.
O kadar.
Hakkında bunca yet ve hadisin olduğu bir yol batıl, peygamberimizden iki yüz sene sonra icat edilen bir yol hak!
Hiç olacak şey mi? Ali'yi sevmek, diğerlerini inkâr değil.
Ama Ali'yi sevmek, bir Sünni olarak, "Halifelik O'nundu" demek, oyunları bozuyor. Rahatsızlık bundan.
220 Sünni kaynakta geçen Gadir-Hum gerçeğinden Şii ve Sünni tüm Müslümanların haberdar olması, bazılarına gerçekten sıkıntı veriyor.
Sıkıntılarınızı anlıyorum beyler!
Ajanlıklarınız tehlikede!
Sünniliğiniz mi tehlikede, ajanlığınız mı?
Doğru söyleyin!
Bence ikisi de değil.
İmanınız tehlikede?
Gerçi olmayan şey, niye tehlike de olsun!