Genelkurmay Başkanlığı, ABD'nin asker isteğine iki yıl önce karşı çıkmış, bir tek asker vermeyeceğini söyleyerek net bir tavır koymuştu. Başbakan ABD'yi ziyaretinde eğitim amaçlı asker gönderebileceklerini açıkladılar, yani işgale karşı savaşan Afganlıları avlayacak askerleri eğitecek.NATO toplantısından sonra duyuyoruz ki; Türk askeri savaşmaya gidecekmiş, inşallah yanlış duymuşuzdur. Büyükanıt döneminde Genelkurmay Başkanlığı'nın Afganistan'a asker gönderilmesi konusu kurumsal bir tavır iken, şimdiki farklılık acaba neden? Askerin bu noktaya gelmesi hükümetin baskısıyla mı yoksa başka baskı ve asimetrik saldırıların da payı var mıdır?Tezkere krizinden sonra ABD, askerimizin başına "çuval" geçirerek milli günlerini kutlamışlardı. Herkes bu çuvalın tezkereyle ilgili olduğuna inanmıştı, doğrudur "sadece tezkereyle atlatırsak ucuz kurtulduk" diye konuşan sözde aydınlarımız dahi olmuştu. Son iki yıldır orduya yönelik saldırıları dış desteksiz düşünmek oldukça saflık olur sanırım.ABD "taraf"ından gelen "tetikçi " saldırılarla sürekli savunma durumunda kalan Genelkurmay asker göndererek "balyozlarla" dövülmekten kurtulacağını mı düşündü?Darbenin geldiği "taraf"a boyun eğerek ölmektense sıtma'ya mı razı edildi, düşünmeden edemiyoruz.
Başbakan yine mağdur(!)Geçen gün yazmıştım seçim yaklaşıyor, Başbakan'ın malzemesi bitti ne yapacak diye, ama yanılmışım ülkemizde yasak ve bizim Başbakanımızda malzeme bitmez maalesef. Yeni bir mağduriyet duyduk çok üzüldük, ama üç yıl önce yaşanmış bir mağduriyet; saklanmış, üzerinden yıllar geçmiş iyice yıllanmış seçimlere bir yıl kala ortaya çıkmış. İnandırıcı, oldukça etkili, duygusal, seçim getirisi yüksek bir mağduriyet, olayın konusunun çok saygıdeğer Emine hanımefendi olması üzücü, ancak yapılacak bir şey yok bunu sayın Başbakan bile düşünmemiş çünkü "Her şey Türkiye için".Bu ülkede maalesef yüz binlerce Emine Hanım her gün aynı şeyleri yaşıyor, peki siz iktidar değil misiniz? Bu sorunu neden çözmüyorsunuz? Seçimden seçime dilinize dolayarak çözmek için namus şeref yeminleri eden siz değil misiniz? AİHM'sine verdiğiniz savunmada yasağı savunmamış mıydınız? Sürekli olarak "çözeceğiz ama bırakmıyorlar" yalanını daha ne kadar devam ettireceksiniz?Tabanın kulağına sürekli olarak üflediğiniz "başörtüsünü çözeceğiz ama başbakan olalım bu iş tamam", başbakan oldunuz "çözeceğiz ama cumhurbaşkanlığı engel" Cumhurbaşkanı oldunuz, "genelkurmay engel; "artık kimse yutmuyor, bu yalanlara da beslemeleriniz hariç kimse inanmıyor sayın iktidar.Eğer asker engel olsaydı; MGK genel sekreterliğini sivil kişilere verilmesine engel olurdu, EMASYA protokolüne engel olurdu, Kozmik odaya girilmesine engel olurdu, asker her seferinde iktidarın emrinde olduğunu söylüyor üstelik size taraf olan basının saldırılarına da sabrederek sizinle "paslaşmaya" devam ediyor. Kısaca Genelkurmay demokrasiye olan bağlılığını "balyoz"larla "dövülme" pahasına kabulleniyor, bağlılığını gösteriyor.Başbakan artık iktidar olduğunu kabullenmesi ve mağdurları oynamaması gerekir. Bu ucuz oyunlar sayın Başbakan'a yakışmıyor artık bu numaralar çok bayat, üstelik AKP bu ülkede sadece hükümet değil devlet olma yolunda hızla ilerliyor.