Türkiye’nin korkunç bir noktaya geldiğini, artık yabancılar dahi dillendiriyorlar. Japonların ne kadar gelenekçi insanlar olduklarını bilirsiniz. Japon bilim insanı, Antropolok Kalyo Yasuo şöyle diyor:
“Üç yıldır Türk kültürünü inceliyorum. Bir şey çok korkunç, diğeri garip. Korkunç olan, Batı bir ülkeyi savaşmadan yok ediyor. Ülkede 3-5 dizi hariç hepsi Türk din ve geleneğine ters. Garip olan ise herkes bunu biliyor ama yine de izliyor. Anne, baba ise çocuğu ile izliyor. Hayret…”
Görüyorsunuz, bir Japon “Ey Türkler, sizlere ne oldu!” diyor. “Anneler, babalar, sizler nasıl Türkler ve nasıl Müslümanlarsınız!” diyor. “İslamcı iktidar”, 17 yıldır milleti dininden ve imanından etti. Namus anlayışından etti.
Faizi yedirdi, zinayı serbest etti veya suç kapsamından çıkardı. Bu da yetmedi, dizilerle milleti bozdu, bozmaya devam ediyor. “İki erkek kardeşin bir kıza âşık olduğu” veya “iki kız kardeşin bir erkeğe âşık olduğu” konulu diziler, toplumu tam bir “namussuzluğa” sürükledi.
Ülkede, biber enflasyonundan çok, namussuz ve ahlaksız enflasyonu var şimdi. Dizilerde tecavüz sahneleri mi dersiniz, yeğenin, yengeye asıldığı dizi konuları mı dersiniz, aklınıza gelen her puştluk, vatandaşa dolu dolu izletildi son 15 yılda.
Türk dizileriyle övünen “ak” bakanlar, bu dizileri Araplar’a da göndermiştiler. Bazıları “Türkiye bizi bozuyor” diye yayından kaldırdılar, bazıları ise izlemeye devam ediyorlar. Tatar Türkü Hayrat kardeşim 1995’lerde demişti ki, “Türkiye’de ki ahlaksızlık, Sovyet Rusya’sında yok.”
Hepsi tamam da, bunlar ne diyerek iktidara geldiler; “İslam gelecek” dediler, fuhuş geldi. Sadece fuhuş mu? Papa geldi. Dinlerarası diyalog geldi. Lozan’a rağmen yeni kiliseler geldi. Dinler Bahçesi geldi. İslam gelecek dediler, ‘haç’ geldi resmen.
Japon olan ilim adamı bize “gelenek ve din” hatırlatması yapıyor.
Şimdi bir kez daha anladık mı oyunu? “İslam gelecek” demekle, İslam’ın gelmeyeceğini ve “İslam gelecek” sözünün bir “proje” olduğunu ANLADIK MI? Neredeyse 50 yıldır, neden zihinlere kazındığını düşündük mü?
İslam, İslam(!) ile yok edildi.
“İslam’a en büyük zararı bunlar verecek” öngörüsünü, 1994’lerde dinlemiştim ve dün gibi aklımda. “Dindar nesil” iddialarının yerini “deist” bir nesil aldı şimdi. Öyle ki, ülkenin ‘ateistleri’, “yapmayın domuz eti dinimize göre haram, satışını yasaklayın” dediler.
“Ateist” dedikleri, bunlardan daha Müslüman çıktı.
Toplum öyle bir hale geldi ki “bunlar Müslümansa, ben değilim” diyerek, İslam’dan soğudu. Arka bahçeleri gibi gördükleri imam hatipler, “deist” yuvalarına dönüştü. Bunun hesabını kim nasıl verecek?
Nereden baksanız yarım yüzyıldır, “İslam gelecek” diyenlere, bu ülkede bir insan karşı çıktı. “İslam gelmez, yaşanır” dedi. “İslam; yardımlaşmaktır, kardeşliktir, ahlaktır, ibadettir, hayâdır, utanmaktır, dürüstlüktür, fazilettir, iffettir, namustur…” diyen Baş Hoca, haklı çıkmadı mı?
İslam, bir yerden gelecek veya getirilecek bir şey değil, yaşanılırsa var olacak, yaşanılmazsa yok olacak, Türk’ün milli dinidir, geleneği ve örfüdür. Bunu bir Japon görüyor da, bu beyler görmüyor.
Bir Japon, Türk toplumunun elden çıktığını konuşuyor da, biz konuşamıyoruz. İslam’ı ve ahlakı seçim sandığına kitlediler!
Cizvit papazları gibi cennet dağıtıyorlar!
“Bize oyunu veren cenneti garantiler” diyor eski bakan. Cenneti bilmem ama cehennemi garantileyecekleri kesin. Bunca melaneti görüp de, kalpte bir “buğz” bile yoksa o kalpte iman yok demektir.
Siz, neden bahsediyorsunuz!
Bu görüş, yeni palazlandığında, 90’ları hatırlayın lütfen, ülkedeki kerhaneleri kapatmaktan söz ediyorlardı.
Nereden nereye!
Şimdi, o kerhane vergilerinden, imamlara maaş ödeniyor. Ülke açık kerhaneye dönüşmez de, ne olur?
Türkiye’nin haline bir Japon ağlıyor!
Bu imamlar var ya, imamlar, onlar kendilerini bilirler. İktidara dua eden imamlar, cehennemlik değillerse, ben de bir şey değilim. O duaya “âmin” diyenler, o dilin hesabını veremezler.
İmam ne demek, İmam Ali’nin varisi demek. Bunları Hz. Ali çarpar vallahi. Ali’nin çarptığı nere yuvarlanır, bilirsiniz. “Bir kötülük gördüğünüzde engel olun” diyen peygamberimiz değil mi?
“Elinizle olamadınız, dilinizle engel olun” diye buyuran efendimizi, kaç imam dinledi?
Keşke o imamlar, Japon Kalyo kadar, hassasiyet içinde olsalar. Yüz bin imam, beş vakit ezan okuyor ama camiler boş. Çünkü imamın aklı ve kalbi boş. Aklı maaşta, kalbi iktidarda!
Türkiyenin haline bir Japon ağlıyor!