Bu günlerde Türkiye'de sıkça tartışılan bir konu var: "Türkiye'nin ekseni mi kaydı?". Sayın Davutoğluyla başlayan dış politika değişikliğinin; "Türkiye'nin ekseni"nin kayması anlamına gelip gelmediği tartışılıyor. Ekseni kaymıyor, fakat hayatı kayıyor.Yıllardır ülkemizde devletin değişmeyen bir dış politikası yoktur. Hükümetler değiştikçe değişen hatta bakan değiştikçe değişen dış politikalarla yönetildik. Yedi yıldır AKP iktidarında ise "politikasızlık dış politikası" benimsenmiş; günlük ABD'den gelen demeç ve fakslara, elçilikten gelen mektuplara, Başbakan ya da Cumhurbaşkanına gelen telefonlara bağlı olarak sürekli, hareketli değişken bir politika. Tabii, buna politika denirse. O zaman bu beyler neyi tartışıyor?Tartıştıkları konu şu: Türkiye ABD-İSRAİL eksenli dış politikadan kayıp Ortadoğu eksenli bir politika mı izlemeye başladı? Sayın Davutoğlu yeni Osmanlı'yı mı oluşturuyor? Bunlar kulağa hoş geliyor, ancak içi boş geliyor. Geçen yazımızda ifade etmiştik oluşturulmak istenen "ılımlı Osmanlı", "GDO'lu Osmanlı"dır. Dışişleri Bakanı ülkemizin imkanlarıyla dış geziler yapıyor, gittikleri bölge Osmanlı toprakları ancak ulaştırdığı mesajlar ABD mesajları. Bazı gazeteci ve yazarlar ise bu konuları farklı şekilde tartışarak hem halkın kulağına hoş gelen osmanlıcılık gazını pompalıyorlar hem de ABD-İSRAİL eksenli dış politikaya Osmanlı makyajı sürerek gerçekleri örtüyorlar. Şimdi tek tek irdeleyelim dış politikamızı:* Türkiye'nin Kıbrıs politikası nedir, Allah aşkına bilen var mı? AKP iktidarının Kıbrıs politikası "Annan Planı"dır. Bu, milletin politikası mıdır yoksa ABD politikası mıdır? AKP'nin ilk Dışişler Bakanı "bu gidişle Türk askeri adada işgalci duruma düşecek" demişti. Üzüntü duymadı, gaf yaptı(!)* Türkiye'nin Irak politikasını bilen var mı? Olmayan politikayı kim bilecek? Çünkü yoktur; olsaydı bugün Irak'ta bir sözde Kürt devleti olur muydu. Ama Barzani'nin bizim ülkemizle ilgili bir politikası var ve "açılım süreci"yle bu politika tıkır tıkır işliyor.* Türkiye'nin Türkmen politikası var mıdır? Maalesef o işi de ABD, Barzani'ye ihale etmiş durumda. Bize güvenen Türkmenler Barzani ve peşmergelerin insafına terk edildi.* Türkiye'nin Ermenistan politikası var mı? Maalesef Ermenistan politikamız da yoktur. Bu ülke ile maç politikamız var; ara sıra birlikte top oynarız; şayet Azeriler bayraklarıyla seyre gelirlerse Ermenilerle dostluğumuzun bozulmaması adına ellerinde bayrakları alır çöpe atarız? yakında daha neler göreceğiz?Bütün bu örnekleri çoğaltabiliriz. "Sanal Osmanlıcılar" sanal dünyalarında tartışa dursunlar; AKP iktidarı "komşularla sıfır problem" söylemiyle devam ettiği dış politika anlayışıyla problemleri çözmek yerine; derinleştirerek, erteleyerek, örterek ülkeyi bataklığa sürüklüyor. Ülkemiz üzerindeki taleplere AKP'nin politikası; "sıfır tepki+sıfır itiraz=sıfır problem" şeklindededir.Dış politikamız BOP ekseninde yürütülüyor ve hükümet bu projede gönüllü çalışıyor. Medeniyetler ittifakı çerçevesinde "Ilımlı İslam"ın diğer İslam ülkelerine ihracı hükümet tarafında yapılmaktadır. Sayın Dışişleri Bakanı adeta BOP'un postası gibi çalışıyor.Kısaca Türkiye'nin ekseni kaymadı O'na giydirilen BOP elbisesiyle hayatı kaydı.
Türkiye'nin ekseni değil hayatı kayıyor