Erdoğan'ın yaptığı "acı reçete" vurgusu, gelecek günlerin daha kötü olacağını gösteriyor. Ekonomi krizi, siyasi krize ve hatta aile krizine dönüştü. Ülke ekonomisi o kadar kötü ki, siyasi krizi geçip aileyi vuruyor.
Para olmazsa, evlat babasını tanımaz.
Olay bu!
Evin içinde bile paralı baba ile parasız babanın durumları çok farklıdır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmekle, bu işin olmadığı sanırım anlaşılmıştır. Ne demişti Erdoğan: " siz 'EVET' deyin, gerisine karışmayın!"
İşte o "EVET"ler bizlere "acı reçete" olarak geri döndü. Damat Berat istifadan 5 gün önce "ekonomi şaha kalkıyor" demişti. 5 gün sonra "Allah sonumuzu hayretsin!" diye, bastı istifayı.
Kimin sözüne geldik: 2019'da son mitingini yapan Prof. Dr. Haydar Baş'ın. Ne demişti Baş Hoca: "Dolar, ata binmiş süvari gibi şaha kalkacak..."
Şaha kalkan, ekonomi değil, dolar oldu mu!
Oldu.
Yani Türk lirası buhar oldu uçtu. Tıpkı meydanlarda verilen sözler gibi uçtu gitti. Gürcistan parası bile bizim paradan kıymetli. Yahu, Suriye parası dahi bizimkinden kıymetli halde. AKP'nin bir takım yenilikler adı altında, boyanıp tekrar millete satılması söz konusu.
Hani, "eşeğin boyanıp sahibine satılması" hikayesi gibi.
Ekonomide hikaye okuma zamanı çoktan geçti.
Berat bey istifa etti dolar düştü!
Bu ne anlama geliyor.
Normalde, daha da yükselmesi gerekmez mi?
Ama yükselmek yerine düştü. Bu ekonomiden çok, siyasetle açıklanacak bir durum, o yüzden şimdi kalsın. "Berat bey Londra'ya taşınacak" söylentileri doğru çıkarsa. Tahminim de doğru ve bu durumda Berat Bey, Gül tarafını seçmiş olur.
Biden'ın gelmesiyle AKP'de yeni vaziyet alan, başkaları da çıkabilir. Sayın Erdoğan'ın yerinde olmak istemem şuan… İnsanı en yakınından vurmak kadar üzüzcü bir durum olamaz. Arınç bey acayip yoğun çalışıyor.
Bir başka aldığım duyum, Gül'ün eski çalışma arkadaşlarıyla toplantılar yapıp "göreve hazır olun!" mesajı verdiği. Köşk'te durduğu gibi durmadı Sayın Gül. Emekliliğin tadını çıkarmak yerine, sürekli hareket halinde oldu.
Bunlar, işin dedikodu kısmı… Sadece aklınızın bir köşesinde dursun. Fakat Türkiye'de bakanları da değişsen, partileri de değişsen, Erdoğan gidip Gül de gelse, herkes Gül'de mutabık da kalsa, ekonomi düzelmez.
Ne Berat'a kızın, ne Erdoğan'a; ne de Gül'e sevinin. Ülkenin işi, bitti. Türkiye, kapitalizmle yapamaz artık. Dünya yapamıyor. Haydar Baş sistemine, su gibi hava gibi muhtacız.
Gül ile ne olur söyleyeyim;
Kısa bir süreliğine "her şey çok güzel olacak "tır. Para da olacak, yine herkes gevşeyecek. Açılım filan da gelecek. Belki APO gelecek, belki FETO bile gelecek!
Fakat sonrası "GÜM!"…
Ayrıca:
Yeni Gül, "Parlementer Sistem", "Atatürk" diyecektir. Bari bir adet, Hoş Geldin Atatürk edinse, belki kalpten "Atatürk" der. Zor da, belki dedim!
Ama bir kalpte iki sevgi olmaz!
Hem Kraliçe'yi, hem Atatürk'ü sevemezsiniz!
Kısacası bizlere "İş ve Aş" yok. Ta ki "İş, Aş, Hüseyin Baş" demedikçe.
Siz bilirsiniz!
20 yıldır demediniz, bir 20 yıl daha demeyin!
Üzerinde yaşayacak toprak kalırsa, elbet birgün dersiniz!
Bu satırları yazarken, kalemime ciğerimden kan dolduruyorum.
Biz yazık, biz okuduk. Biz görevimizi yapalım da, gerisi önemli değil. Ahirette sorumluluk olmasın. Ne de olsa liderimiz "son nefes için siyaset" yapıyordu.