ABD Türkiye'yi tehdit ediyor. "S-400 alırsanız, F-35'ten mahrum kalırsınız" diyor. F-35 projesinde ABD ile ortağız ya, ortak derken para ödedik, bize uçak verecekler. "Parasını ödediğimiz uçakları alamayacaksınız" demek istiyorlar.
Türkiye'ye müdahale etme niyetleri ne kadar da açık. Suriye'ye atılan 103 füzeden 71'i havada vurulunca şaşkına döndüler. Türkiye de aynısı olmasın istiyorlar. Attıkları "lop" diye düşsün, istiyorlar.
Türkiye ile ABD arasında güven krizi çok derin. Bu Avrupa'ya da sıçramış durumda. Kısacası Batı ile İslam arasındaki kavga ve hesaplaşma, Batı ile Türkiye arasındaki bir kavga ve hesaplaşmaya dönüşmek üzere.
Batı hep böyleydi ama biz, o Batı'yı tek taraflı bir sevdiğimiz için, gözlerimiz görmedi. Bugün gördük mü? Yine hayır. İktidarı bir övsünler, gör bak "Doğu" veya "Avrasya" diye bir şey dinler mi? Gider oturur kucağa?
Kandil gecesi bile Batı'nın yanında oldular.
Türkiye'nin üzerine adım adım geliyorlar. Yunanistan'ı üzerimize salıyor ve "Yunanistan'ın arkasındayız" diye açıktan bağırıyorlar. AKP iktidarı, her gün "Esad zalim" diye bağırarak, Yunan işgalini hep görmezden geldi.
Daha önceki gün Çipras, Kaş adası karşısına geldi, Türkiye'ye hava basıyor, resmen "gel gel" diyor. Yunanistan tahrik ettikçe, Türkiye ürkek davranıyor, olayı bir bakanın "şımarıklığı" ile izah ederek, hafife alıyor.
Türkiye'yi devamlı sıkıştırıyor, bize ait olan kara parçasında ve hava sahasında "it dalaşı" yaşatıyor. "Eti ne, budu ne" demeyin, bunu, bütün bir haçlı adına yapıyor.
Türkiye, Suriye konusunda yanlışlarını düzeltip, Batı'ya gözünü çevireceğine, girdiği BOP'tan çıkamıyor. Esat takıntısın kurtulamıyor.
Bir kandil gecesi, Müslüman'a atılan gâvur füzeleriyle "mutlu" olduğunu göstererek, Batı'ya "ben sizdenim!" diyor ama Batı, Türkiye'yi hem Ege'den, hem de Akdeniz'den çıkarmak istiyor.
Türkiye'yi denizlerden çıkarıp, karada boğmak istiyorlar.
Merak ettim acaba kandil günü Müslüman Suriye'ye atılan füzeler için; "iyi olmuş", "az olmuş", "içimizi bile serinletmedi" sözlerini, "İslamcı" ve "yandaş" yazarlar nasıl yorumluyorlar diye.
Ne görsem beğenirsiniz?
"Bütün Batı bize düşmanmış, iktidar atılan füzelere 'memnuniyetini' ifade ederek, Türkiye'yi bir beladan kurtarmış" mealinden, yorumlar yapmışlar. Nedense aklıma Maide 52 geldi:
"Kalplerinde hastalık olanlar, 'ne yapalım başımıza bir felaket gelmesinden korkuyoruz' diyerek, onlar arasında koşuşturup dururlar" meali geldi.
Bazıları, "olayı ülke bazında düşünmek lazım, menfaatler bazında bakmak lazım" gibi bir NATO kıvırması içine giriyorlar ama öyle değil. Sana saldıranlar, senin üzerine gelenler, kendi inançlarının gereğini yaparlarken, sen hangi inançtasın ki, aralarında koşuşturuyorsun?
NATO inancında tabi ki de…
Kandil günü Bağdat bombalansın, kandil günü Şam bombalansın, peki hangi kandil günü Kâbe bombalansın da, sen olayı NATO kafa ile değerlendirmeyesin? Veya Ankara, İstanbul?
Türkiye'nin inancı, menfaatleri, güvenliği, kısacası her şeyi, ABD'den, AB'den ve NATO'dan çıkmasını gerektiriyor.
Türkiye haçlıya vagon değil, mazlum milletlere, Atatürk'ün yaptığı gibi lokomotif olmalı. Atatürk Sadabat Paktı'nı kurdu. Balkan Paktı'nı kurdu ve Fransa'ya, Batı'ya rağmen Hatay'ı aldı.
Suriye'yi örgütleyip Fransızlara karşı bağımsızlık savaşı vermeleri için niyetlendi ama ömrü yetmedi.
Kısacası Türkiye, hedefte!
Yeni değil, bunu hep yazdık.
Batı'nın Türkiye ile bitmemiş hesabı var.
Bakın Türkiye'nin ABD'de altını var, istedi. Aldı mı bilmiyorum. İngiltere'de 450 ton altını var, alacağını hiç sanmam. Türkiye'nin hesaplarını dondurmak istiyorlar.
Türkiye, kötü niyetleri gördü, bunları istiyor ama geç kaldı. O altınlar neden orada? Önce bu sorunun cevabı verilmeli. ABD'den altınlarını istedi ama alırsa İsviçre emanetine bırakacak.
Peki niçin?
Çünkü Türkiye bağımlı, başka izahı yok.
Türkiye'nin, Batı'ya karşı kovması, mevcut kafanın başarabileceği bir şey değil. NATO kafasıyla, NATO'ya, ABD'ye karşı koyulmaz. Karşı koyma için, Bağımsız bir Türk Baş'ı gerek.
Kapitalist olmayan bir tez ve model gerek.
Prof. Dr. Haydar Baş gerek.
Türkiye'yi seçim değil, Haydar Baş kurtarır.
Batı'ya silahla değil ekonomi ile karşı koymak şart. Silah, belki en son gerekecek. Özellikle de, şımarık çocuk, Yunanistan'a karşı silahlı bir müdahale, Allah'ın emri gibi duruyor. Denize dökmek, fazr vallaha!..