“Andımız geri geliyor” diye çıkarılan şu huzursuzluğa bakın. “Türküm” demek, ne kadar rahatsız ediyor bazılarını. Gerçekten anlamak mümkün değil.
“Çalışkanım” demenin nesi kötü?
“Küçükleri korumanın, büyükleri saymanın” önemini, nasıl anlatacağız bilmiyorum ki!..
Neyse, onlar kendilerini biliyor.
Gönül isterdi ki, çocuklarımızın eğitim sorunlarını tartışalım. Eğitime ayrılan bütçenin azlığından şikâyet edelim. Sürekli değişen ve çocuklarımızı hasta eden sınav sistemlerini kaldırıp atacak projeleri konuşalım.
Mesela PISA Testi'ndeki rezil durumumuzu konuşalım, 72 ülke içinde 50'inci sırada olmamızın nedenlerini konuşup tartışalım.
Ama nerdee…
Çocuklar, nasıl “Türküm” demez, nasıl “Doğruyum” demez, nasıl “Atatürk” demez, bunu konuşuyoruz.
Vah ki vah!
Gülen için merhum Kamer Genç'in üzerine yürüyen birinden ne belenir.
Dikkate almaya gerek yok!
Sabahları çocuklarımız bülbüller gibi şakıyacaklar. Doya doya, “Ne Mutlu Türküm Diyene” diyecekler.
“Türk” dememek veya dedirtmemek bir projedir ve asla yeni değil.
“Türk” deyince, “Türk olmayanlar rencide olur” gibi bir kılıfla olayın bir “proje” olduğu örtülmeye çalışıldı hep. Olayın temelinde “Şark” projesi var. “Türklerin bu coğrafyaya ait olmadıkları” tezi var.
"Bu coğrafyada oturuyorsunuz, bari ‘Türküm’ demeyin!" demek istiyorlar.
“Türküm” demeyince insanlar mutlaka “Rum'um” veya “Ermeniyim” diyecekler. Bu, iki kere ikinin dört edeceği gibi açık. Yani bir şey denecek mutlaka. Önce “Türküm” demeyi bıraktırmak, sonra, “Ermeni'yim, Rum'um, Süryani'yim” dedirtmek. Nihai amaç bu…
“Hepimiz Ermeniyiz” veya “Hepimiz Rum'uz” dedirtmektir, istedikleri. Bakın, Dilipak dedi bile. Hem de bir kaç defa yazdı. "Türkiye’de herkes Rum'dur” dedi. Sayın Dilipak, bir daha kendi adına konuşsun!
Ama McKinsey konusundaki çıkışını takdir ediyorum bak. "Bunlar çok güzel hareketler", bu tip hareketlerini arada tekrarını rica ederiz!
Kıymetli okurlar!
Özellikle, “dindar” denen kesimlere, “Türküm” demenin “günah” olduğu yıllarca anlatıldı durdu. “Ermeni'yim veya Rum'um” demek sanki “sevap” ama Türküm” demek “dinden çıkmaya” eşdeğer sayıldı.
Andımız'a ilk karşı çıkan Erbakan’dır.
Hatırlar mısınız bilmiyorum, 90’larda şöyle demişti: “Türküm, Doğruyum, çalışkanım derseniz, Kürt’te der ki, ben de Kürt’üm daha doğruyum, daha çalışkanım”. Bu çıkışı, hiç unutmadım.
Dinleri ve inançları batıl olmasına karşı Fransız’ın “dindarı” milliyetçi, Alman’ın “dindarı” milliyetçi veya İngiliz’in dindarı, Peki, neden Türk’ün "dindarı" hep anti-milliyetçi?
Çünkü bu bir “proje”…
Türkiye’de kendini “dindar” sananlar, ne yazık ki, İslam dindarı değil, bir “proje” dindarıdırlar. Tek bir hedefi var bu "planların", bu coğrafyada bizleri atmak. Hem de, içinde Lazı, Çerkezi ile…
Oktay Sinanoğlu merhum, “ Türklük ile Müslümanlığı ayırmak bir Amerikan oyunudur. Türk'ü Müslüman lafına, Müslüman'ı Türk lafına düşman ettiler." demişti.
Bugün bakıyorsunuz, adam “milliyetçi” ama “Müslüman” düşmanı veya “dindar” ama Türk düşmanı…
"Proje" tutmuş.
Türk, sadece bir ırk adı deği, bir akaidin, bir inancın adıdır aynı zamanda.
Türklük eşittir Müslümanlık. Bu kadar net…
İsteyen istediği kadar inkâr etsin. Evet, Türk aynı zamanda bir milletin de adı. Türk ve Müslüman, ruh ile ceset gibi bir bütündür. Türklüğe hakaret ile İslam’a hakaret arasında hiçbir fark yoktur.
Siz, istediğiniz kadar kabul etmeyin!
Müslüman’ın bu gezegendeki adı Türk’tür. Alman Müslüman olunca “Türk oldu” deniyor. Veya Fransız veya İngiliz…
Dostlar!
Müslüman Türk kimliğini, tez ve görüşleriyle, yeniden oturtmaya çalışan, Müslüman Türk’ün kodlarını yeniden hatırlatan, yerinden oynatılmış taşları yeniden yerine koyan, Baş Türk, Prof. Dr. Haydar Baş’ın bugünkü misyonu, ikinci Hacıbektaş ve ikinci Atatürk misyonudur.
İki misyonu birlikte omuzlayan, bu koca Türk’ü anlamak, İslam’ı ve Atatürk’ü anlamaktır. Türk Milleti, bugün, İslam’ı ve Atatürk’ü birlikte anlayarak yaşamalı. O zaman, emperyal düzeneği bozar, Türk'e biçilmiş kefeni yırtar.
İyi ki, Hoş Geldin Atatürk yazıldı.
Yazandan, okuyandan, okutandan, Allah razı olsun.
Bir şey dikkati mi çekti: Hoş Geldin Atatürk’ten sonra çok sayıda “Atatürk” kitabı sürüldü piyasaya, hepsi eski yazılanların tekrarı niteliğinde. Atatürk, Hoş Geldin Atatürk’ten okunur. “Hoş Geldin Atatürk, ikinci nutuktur” diyen, Aziz Ergen komutan, olayı çok güzel özetlemiş.
Türk, Türklük ve Atatürk, Türk’ün kodlarıdır. Biz, NATO standartlarında bir "milliyetçiği" de, "Müslümanlığı" da, Şark Projesi'nin ve BOP'un parçası olarak görmeliyiz. Türk ve Atatürk alerjisi, Müslüman işi değildir.
CIA'nın 50 yıllık çalışmasıdır.
Türk’üz, Türk kalacağız.
Bu coğrafya Türk coğrafyası ve ilelebet, öyle kalacak. Şırnak’ta 4 bin yıl öncesine ait Türk mezarları bulundu. Orta Asya’dan gelmedik, Anadolu’dan Orta Asya’ya gittik. Bence doğru görüş bu…
Bir yerden geldiğimizi kabul etmek, tekrar oraya gitmeyi kabul etmenin ön adımıdır. Hep burdaydık, burda kalacağız, burda olacağız, burda öleceğiz.
Anadolu’ya yirmi tırnağımızı geçirdik ve ruhumuzu kattık!
Sök, sökebilirsen!
Türklük etnik kimlik değil