Ülke bir mengenede sıkıştırılıyor!

Türkiye'nin işlerine akıl sır erdirmek zor bazen. İçerde en sağlam duruşu ortaya koyması gerekirken, yumruk gibi sımsıkı olmak zaruri iken, iç cepheyi sağlamlaştırmak, olmazsa olmazı iken, bunun tam tersini yapıyor.

Sırası mı şimdi başkanlığın?

Aldığımız "Darbe"nin, daha yaraları bile sarılmadı. Üstüne yeni yanlışlar eklenerek "Darbe", katmerleşti adeta. Dört bir yandan, saldırı altındayız.

Ekonomik, siyasi ve coğrafi, her alanda?

Yüz yıllık, planlar devrede.

Binlerce yıllık hesaplar görülüyor.

Şark ve Sevr Planları, Arz-ı Mev'ud hesapları ve ABD'nin kendine vatan arayışları, hepsi iç içe geçmiş durumda. Kendi vatanımızda mülteci durumuna düşmek, asla uzak bir ihtimal değil.

Her şey İsrail için yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Trump'a ümit bağlayanlar, sadece kendilerini değil, bütün bir milleti aldatıyorlar.

ABD politikalarının başkanlara göre değişeceğini sanmak, saflık değilse, ihanete yakın?

Başkan seçilmeden önce "Müslümanları ABD'den kovacağım!" diyen Trump, seçildikten sonra "Müslümanları Ortadoğu'dan kovacağım!" diye planı açık edecek kadar salak değil herhalde.

Hangi başkan adayı, "Kudüs'ü İsrail'in başkenti yapacağım" diyerek, ateşe benzin dökmekle işe başladı. Obama'yı "Müslüman" tanıtıp, uğruna kurban kesen "derin" zihniyet, Müslümanları İsrail'e ve Batı'ya kurban ettikten sonra, şimdi de Trump için zihin yıkama işi yapıyor.

Trump'ın seçtiği kadroya bakıp, ABD'nin Ortadoğu'da nasıl bir yol izleyeceğini görmüyorsak, bu gözleri boşuna taşıyoruz!

Ortadoğu'da her şey, İsrail için yapıldı. "Her şey Türkiye için!" sloganı ile yola çıkan arkadaşların, bugün bile her şeyde, İsrail için kullanıldıklarını halen görmüş görünmüyorlar.

Irak, İsrail için parçalandı.

Irak'ta payımız ne mesela?

Suriye, İsrail için bugünkü hale getirildi. Suriye'deki payımızı, Numan Bey itiraf etti zaten. "Başımıza gelen her şey, yanlış Suriye politikamızdan" dedi.

"Her şey Davutoğlu'ndan" diyerek, aklanma derdinde ama olsun!

Türkiye'ye, İsrail için "darbe" yapıldı. Ve İsrail için terör örgütleri, ülkenin her bir köşesinde kan akıtmaya devam ediyorlar.

Böyle bir İsrail'e iktidar, "gel Türkiye'de üretim yap!" diyor. Yapıyor zaten merak etmeyin. Bol bol terör örgütleri üretiyor!

Ülke, "başkanlık" tartışmalarıyla meşgul edilirken, Kıbrıs gidiyor, Kıbrıs. KKTC lav oluyor. KKTC'yi veren, Adana ve Mersin'i koruyamaz. Hatay'ı koruyamaz. Kilis'i, Diyarbakır'ı koruyamaz.

Ülke bir mengene içinde sıkıştırılıyor!

Sıkıştırma işi her gün biraz daha artırılıyor. Kıpırdayacak, nefes alacak bir durum, gittikçe kalmıyor. Vererek değil, savaşarak kurtuluruz ancak. Dünyaya savaş açalım demiyorum. Önce sağlıklı bir dost-düşman tanımı yapalım. Bu köşede o kadar tekrar etmiştim ki, "bugün oy vererek kurtaracağımız ülkemizi, gün gelir can versek bile kurtaramayabiliriz" demiştim. Ve işte o günlerin arifesindeyiz.

Türkiye'ye, en ölümcül darbe, ekonomik darbe olacaktır. Neden halen Prof. Dr. Haydar Baş'a gitmiyoruz?

Neden, Milli Ekonomi'nin ana kapısında değiliz?

Sizin işiniz değil, doların ateşini söndürmek. Atlantik sihirlerine, Musa asası gerek. Bunu ne olur görelim artık. Firavun'a hizmet edip, sıkışınca Musa'yı hatırlamak, ülkeyi kurtarmaz!

Mısır'a ister sultan ol, ister padişah ama ekonomi silolarını ancak Yusuf doldurur. Bunu görün.

Ekonomik savaş vermeden; ne ABD planları bozulur, ne İsrail hesapları bitirilir. Bu savaş kapitalizmle verilmez. Kapitalistler bu savaşta, anlamazlar. Onların işi değil.

"Kaynakların sınırlı" olduğuna inananlar, "sınırsız kaynakları" göremezler. Para deyince ABD dolarını, Avrupa Avro'sunu anlayanlar, Türk Lirası'nın içini dolduramazlar.

Emek ve üretimi, yabancı kâğıdıyla ecnebiye transfer ederler ancak. Suçlamıyor, bilmezler diyorum.

Ülke bir mengenede sıkıştırılıyor!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön