"İslami" zirve mi zırva mı siz karar verin!

İstanbul'da "İslam" zirvesi yapıldı. 

İslam bu toplantının neresindeydi, Allah bilir. 

Salona İslam'ı getirdiler mi?

Tövbe!

İslam'ı salona götürdüler mi?

Yine tövbe!

Niye "tövbe" dedim, anlarsınız. 

Ama yazı bitince?

Ben oldum olası, başına "İslam" veya "İslami" konan şeylere hep kuşku ile bakmışımdır. Müslüman'ın yaptığı İslam'a uygun olmalı. Yoksa başına "İslam" koymakla bir şey İslam da olmaz, "İslami"de?

Zaten İslam getirilmez, götürülmez ancak İslam'a gidilir.

Yıllardır "İslam'ı getireceğiz" diyenlerin, neleri getirdiklerini gördük. İstanbul'da ki zırvaya, af edersiniz zirveye geleceğiz. Ama az çakmama müsaade edin!

NETEKİM ihtilalından sonra özellikle ülkemizde "İslami" bir furya başladı. Saf temiz duygularla dinini öğrenmek ve yaşamak arzusunda olan gençler, "kitap evleri" adındaki tuzaklara düştüler.

Sonra bazı vakıf ve derneklerin tuzaklarına?

Hepsi mi böyleydi. 

Elbette hayır. Ama inanın çoğunluk farklı değildi. Devlet ve Atatürk turnusoldur, bu konuda.

Devleti "Müslüman" yapma anlayışının nesi İslam?

Devlet soyut bir kavramdır. Oruçta tutmaz, namaz da kılmaz. 

Masa, sandalye gibi? Masa ve sandalye "İslam" veya "İslami" olabilir mi? Masa sandalye ibadet eder mi?

Şekilciliğin ön plana çıkarıldığı, mana ve ruhun tamamen inkâr edildiği radikal eğilimler adeta tavan yaptı, bir dönem.

Devlete "kâfir" demek, Müslümanlığın şartı gibi pompalandı. Şeriat peynir ekmek ister gibi istenir oldu.

Oysa şeriat hırsızlık yapmamak, yolsuzluk yapmamak, adaletli olmak, çalmamak, namaz kılmak, oruç tutmaktır.

"Kaba softa ham yobaz" tabiri "İslami" denen her şeye hâkim oldu. Hiç unutamam: Lise sondayım, çağrıldığım yemekli bir toplantıya gitmiştim. Yemek duasını yapan, Arapça dua içinde "İslami devlet" diye bir kavram geçirmişti. 

Günlerce kafa mı meşgul etmişti. Bir devlet nasıl İslam olur? İslam veya Müslüman olmak insanlara mahsusken, bu beyler ne demek istiyorlardı. Çok sonraları anladık ne demek istediklerini?

Ciğerlerini okuduk!

Nefsi Müslüman etmeye, "Müslümanlık" diyen tek insandır, Prof. Dr. Haydar Baş hocam…

Yemek dualarında bile "İslami devlet" diyen zihniyet bugün iktidar:

Hırsızlığa "günah" demediler biliyor musunuz?

Yolsuzluğa "haram" diyemediler.

Ayetlerle dalga geçenlere tavır koymadılar.

Zinayı suç olmaktan, onlar çıkardı. Domuz etini "kasaplık et", onlar yaptı. "İsrail ile dostuz", onlar dedi. 

Papa'ya "kutsiyetpenahları"  onlar dedi

Daha neler neler?

On binlerce kiliseyi onlar açtı. Dinler arası diyalogu onlar devlet politikası yaptı. 

Hangi birini hatırlatalım. 

Yaşım 47, bugüne kadar "İslami" denen ne gördüysem, içinden hep İsrail çıktı.

Bir Müslüman'ın kendi ordusuna ve devletine düşman olması, İslami değil ama İsrail'i olduğu muhakkaktır. İsrail nerden çıktı demeyin. Mısır'da ki "İhvan" Türkiye'de ki "siyasal İslam" emin olun İsrail kaynaklı.

Ortadoğu'da davutgillerden habersiz yaprak kıpırdamaz!

Barzani'den Küçük Hüseyin Efendi'ye, ondan Üzeyir Garih'e ve onunla dost olan İslamcıları hatırlayalım.

Bakın İstanbul'da "İslami" zirve yapıldı.

İsrail'e bir kınama geldi mi?

"İslam Ordusu" diye kurulması planlanan orduyu, ilk İsrail destekledi.

"Sünni Blok" diye oluşturulan suni oluşumun İslam'la mı, İsrail'le mi alakası var, iyi düşünelim.

Ne yazık ki İslam ülkeleri İsrail etrafında pervane olmuş dönüyorlar. "Suriye'nin dostları" diye bir toplantı yapmıştılar üç sene önce, hepsi İsrail dostuydular.

Uzağa gitmeyin Türkiye'ye bakın yeter.

İsrail liderine mi düşmanlar Suriye liderine mi?

iran'a mı tepki koydular, İsrail'e mi?

Cevap açık değil mi?

Bu Sayın "İslami" liderlerden hangisi veya hangileri "Esad ülkesini savunuyor" dedi. 

Hiç. 

"İslami" zirve mi, zırva mı, siz karar verin!

Toplu namazın sevap olduğunu biliyoruz ama bunlar toplu  uyudular.

İslami Zirve'yi bilmem ama iyi bir "İslami" uyku çektiler.

Dünyaya toplu uyuma resmi verdiler.

Acaba rüyalarında Netanyahu'yu veya Obama'yı gördüler mi, merak ettim.

Hepsi sünni ama önlerinde Obama!

Yoksa Obama'da mı sünni!

"İslami" zirve mi zırva mı siz karar verin!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön