"Rakka, Musul" diye yatıp kalkarken, Kıbrıs gidiyor. Kıbrıs'ın gittiği, gündemde olmamasından belli? Başika kadar, Musul ve Rakka' kadar Kıbrıs konuşuluyor mu?
Bunlar konuşulmasın demiyorum. Kıbrıs neden konuşulmuyor diye soruyorum.
Kıbrıs vatan değil mi?
Öyle "yavru"yu filanda bırakın, burası vatan!
Malatya, Trabzon gibi? Edirne Kars gibi? Hatta buralardan daha önemli? Akdeniz'in ortasında doğal savaş gemimizdir Kıbrıs. Elden çıksın, Akdeniz'de yoksun.
Kıbrıs giderse, Mersin ve Adana'da gider.
Ne ilgisi var demeyin!
Zaten bu ilgisizliklerimiz ülkeyi bu hale getirdi. Şuan Montrö'de, bir otelde, BM'nin gözetiminde, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Lider Anastasiadis arasında bir görüşme yapılıyor.
Üstelik toprak vermekten söz ediliyor. Rumlar bize toprak vermiyordur, herhalde. Kimin toprağı veriliyor dersiniz?
Hangi ülkenin vatan toprağının verilmesi konuşuluyor da, bu, o ülke vatandaşlarından gizleniyor?
Üstelik "çözüm"e de çok yakınlarmış!
KKTC Başbakanı "Kıbrıs sorunu çözülüyor demek, Kıbrıs'ın elden gitmesi demektir" diye açıklama yaptı. Çok doğru bir tespit?
Kıbrıs Türkiye için bir "sorun" değil, vatandır. Sorunu olanlar düşünsün. Bir sorun vardı, Türk askeri adaya çıktı ve bu sorunu çözdü. Ve Ada'da barış hakim. Üstelik uluslararası hukuktan doğan hakları ile Türkiye bu sorunu çözdü.
Ayrıca Ada'da referandum yapıldı ve Rumlar'ın "Hayır"ı ile Türkiye'nin haklılığı bir kez daha ortaya çıktı. Üstelik Türkiye, KKTC'nin referandum da "EVET" demesini sağlamıştı. Yani sonuç "EVET" çıksaydı şimdi KKTC yoktu.
Rum tarafın "HAYIR"ı KKTC'nin bugüne kadar var olmasını sağladı. Ancak şuan durumlar daha da ciddi. Ciddi oluşu, Türkiye'nin kayıtsızlığı?
MHP ne yapıyor dersiniz!
O kadar "Türkmendağı" naraları atan bu cenah, merhum Alparslan Türkeş'in vatanı elden giderken, ne yapar? Musul'a girmekten söz ederlerken, Kıbrıs'tan çıkmaya niye bir çift sözleri olmaz?
Sadece merak ettim!..
AB'nin, ABD'nin, Türkiye ile ilişkileri ortada iken, Türkiye hakkında hayır düşünmedikleri bu kadar iktidar tarafından dillendirilirken, KKTC'nin lav edilmesine, göz mü yumulacak?
Ben ihtimal vermek istemiyorum. En azından Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir oldubittiye müsaade etmeyeceğini düşünüyorum.
İktidarın, "çözümsüzlük çözüm değildir" veya "Kıbrıs, Türkiye'ye yüktür" türü açıklamalarının, eskide kaldığını düşünmek istiyorum.
"Kut'ül Amare" diye yeni kurtuluş günleri icat eden iktidarın, "Kıbrıs'ı veren bir iktidar" olarak, tarihe geçmeye müsaade etmez herhalde.
Üstelikte; "Musul'u verdiler" diye sağa sola suç atan bir iktidar iken, "Meriç'le Ağrı Dağı arasına sıkıştık" diye, bol keseden atmışken, gel, Kıbrıs'ı ver!
Ne tarih affeder, ne şehitlerimiz? Emin olun bizi Akdeniz'de boğarlar. Kıbrıs, BOP projesi kapsamında olup, Büyük İsrail'e güvenlik kulübesi yapılmak isteniyor.
İsrail ve Yunanistan'ın ABD'li şirket ile doğalgaz çıkarıyor olması ve bu doğalgaz ile AB'nin Rusya bağımlılığının sonlandırılmak istenmesi, KKTC'nin lav olmasını gerektiriyor.
Kıbrıs açıkları çok büyük doğalgaz rezervlerine sahip olup, AB'nin, Yunanistan'ın borçlarına sayması hesaplanıyor. Türkiye'nin imzası ile AB'ye giren Ada'da, kendi kendimizi "işgalci" duruma düşürmekten, inşallah ders çıkarmışızdır.
Asırlardır dini bir, milliyeti bir, Kürt kardeşlerimizle bizleri Türkiye'de ayırmak isteyen Batı'nın, Kıbrıs'ta dini ve milliyeti ayrı iki toplumu birleştirme hinliğini, görmeliyiz diyorum.