Sosyal medya üzerinden ekonomiyi kurtaracaklar. Allah akıl fikir versin.
Sosyal medya üzerinden Musul'u, Kerkük'ü aldılar, Halep'i 82'inci ilimizi yaptılar, sıra ekonomiyi düzeltmeye geldi!
Allah bir sepet akıl verse de, ne kadar akıl fakiri olduklarını anlasalar.
"Dövizini Türkiye için boz", "dolar boz" başlıkları altında, yüklendikçe yükleniyorlar. Sanki dolar bozdurursalar, ekonomi düzelecek.
Çiftçi de, dolar mı var?
Memurda, işçide, dolar mı var?
Çöpte ekmek yerine insanlar, dolar mı arıyorlar?
Fakir fukarada kutu kutu dolarlar mı var?
Asgari ücretli 376 dolar maaş alıyor. Bunun nesini bozdursun? Madem dolar bozunca ekonomi düzelecek, niye köprü ödemelerini çekik gözlülere dolar olarak yapıyorsunuz?
Çok soru var da daha sormayalım!
Şahsen benim dolarım yok, dolayısıyla bozacak bir şeyim de yok. Ama isterseniz, dolar yerine ağzımı bozayım, olur mu!
Yok, canım, şaka dedim!
Efendi efendi konuşalım!
Yalnız reklamlarda Diyanet Reisi'ni gördüm. Görür görmez darbe mi oldu, "sala" mı verilecek diye düşündüm, neyse ki, dalak ve ciğer üzerine bir kamu spotunda oynuyormuş.
Ancak 'Dolar Darbesi'ne karşı da bir "sala" savunması yaptırsa hocalara, belki dolar düşer!
"Dolar bizi batırıyor, ciddi ol!" dediğinizi duyar gibiyim!
Doların görevi zaten batırmak!..
Biz hep ciddi olduk beyefendi!
"Kaynaklar" dedik.
"Senyoraj geliri" dedik.
"Haydar Baş" dedik.
"Milli Ekonomi Modeli" dedik.
"Prof. Dr. Haydar Baş'ı dünya dinliyor, sizde dinleyin" dedik.
"Sayın Baş dışında bu işi bilen yok" dedik.
"Madenleri devletleştirip, Türk milletine dağıtacağız" dedik. Yani Haydar Hocamızdan duyduğumuz her şeyi dedik. Ancak ne siyasiler ne vatandaş, bizleri dinlemedi. Her şeyin bir bedeli var kardeş. Doğruyu dinlememenin de?
Sayın Baş'ın "Vatandaşlık Maaşı", "5 bin lira asgari ücret" sözlerine sırıtanların, şimdi ağladıklarını duyuyorum. Nuh, tufanı haber verdiğinde, O'na gülenler, sular yükseldiğinde aynen böyle ağlamışlardır. Tarih, doğruların dinlenmemesi durumunda acıklı ağlayışları hep kaydeder.
Şimdi de dolar yükseldiği için ağlayanları görüyoruz. Demek ki, "ekmeği dolarla mı alıyoruz!" zırvası işe yaramıyormuş. Yükselen dolar karşısında, kaybeden bir Lira varmış. Yükselen enflasyon ve artan bin bir çeşit vergi varmış.
Bakın; dünya nüfusunun dört milyarlık büyük bir kesiminin "İş ve Aş" sahibi olduğu Haydar Baş Sistemi'nde doları doldurmak yok. Tam tersi dolmayan doları boşaltmak var.
Dolar sadece ABD ile yapılacak ticarette lazım olacak. ABD ile Türkiye'nin yaptığı ticaret devede kulak bile değil. Çünkü Milli Ekonomi Modeli'nde, "Milli Paralarla Ticaret" var. Bu da sadece ve sadece Baş sistemle olacak bir şey.
Putin'den bir kez duymakla olmaz. Yahut kaçak Kur'an dinleyen Mekkeli müşrikler gibi kaçak Milli Ekonomi Modeli dinlemiş sözde Yiğit'lerin çalıntı, sözleriyle de olmaz.
İşi kaynağından öğrenelim. Dünyanın en ünlü iktisatçıları, "bu işi bilen sadece Prof. Dr. Haydar Baş'tır" diye boşuna mı dediler.
Bakın bu insan; "Türkiye'nin milli parası yok. Lira, bizim paramız değil. Dolar'ın tercümesi bir paradır" diye bas bas bağırıyor yıllardır. Neden duymazdan gelinmeye devam ediliyor?
E, duymazsanız, böyle "dolar" diye dilenirsiniz işte!
Doların ateşini doların tercümesi lira düşüremez. Dolar bozdurarak da düşüremezsiniz. Sala okuyarak veya üfleyerek de düşüremezsiniz.
İşin matematiği var. İşin sistem ve dengeleri var. Köprü paraları sizden dolar olarak çekildikçe, akıl hocalarınız 'yanmaz kefen'ciler dolarla Çin terliği ve Şile bezi sattıkça, hepiniz tarih olacaksınız!
Bizden uyarması?
Bu vatan bizim. Lira'nı korumadıkça, ülkeni koruyamazsın. Birliğini, beraberliğini koruyamazsın. Tok olursan, her darbeye karşı koyarsın. Ama eğer insanların açsa, her şeyden kork.
Sayın Baş'ın elini tutun, ülke kurtulsun. Rusya'ya bak, BRICS'e bak, görürsün. Bakın, ne efendi efendi konuştum. Troller ağzımı bozamadı!