Dünya, nefesini tuttu, ABD ile Rusya savaşı bekliyor. Dünyanın iki süper gücü, ne zaman kapışacak diye bekliyor. Ama boşuna bekliyor. Rusya boyun eğmez. Savaştan da kaçmaz ancak ABD öyle değil. ABD, savaş başlatır ve kaçar.
Dünyada bu güne kadar, kazandığı bir tane savaş yok. Japonya'ya atom bombası attı ve o gün bugün, borusunu öttürüyor.
ABD, savaş gemilerini almış geliyor. Trump "bekle Rusya" dedi. Kıyamet Uçağı'nı kaldırdı, havada bir hafta inmeden durabiliyor, falan, filan!..
Geçin bunları!
ABD, Rusya ile savaşacak kadar aptal bir ülke değil. Ancak ABD, kendi yerine savaştıracak, aptallar bulabilir. Trump, Rusya ile çekişerek, bir, içerde kendine karşı yapılan "Rusya" suçlamalarını boşa çıkarmak istiyor, iki, NATO'ya işlerlik kazandırmak istiyor.
Bir de, Pentagon'un Rusya karşısında giderek üstünlüğünü kaybetme ve dünyada ABD liderliğinin tartışılır hale gelme korkusu var tabi. Ekonomik anlamda Çin, askeri anlamda Rusya'nın gerisinde kalma endişesi, agresifleştirdi ABD'yi.
Dünyanın en güçlü silahlarına sahip iki ülke, iki nükleer güç, birbiriyle savaşmaz. Bütün ülkelerde nükleer silah olsa, hiçbir ülke savaşmaz. Fakat ABD, Rusya'yı tartıyor, sinir uçlarına dokunuyor ve tepkisini ölçüyor.
Bence, çok yanlış yapıyor.
Rusya, tepkisi kolay ölçülebilecek bir ülke değil.
Ayının tepkisi ölçülemez!
Bir bakarsın, inmiş meydana. ABD ise çakal, ayıyı indirir, kendi gelmez. "Geliyor işte" diyebilirsiniz. Bence ABD, Rusya için gelmiyor. İran, Suriye ve Türkiye için geliyor.
Kim ne derse desin!
Suriye ve İran, Rusya korumasında diyelim, geriye kim kalır, siz söyleyin!
İktidar, bir ABD'ye, iki Rusya'ya bağırıyor meydanlarda. Dünya savaşı çıkacak diye herkes küçük dilini yutmuş, "hocanın çocukları" çelik çomak oynuyorlar. "Seçim" diye zıplıyorlar. Çin, o kadar uzaktan savaş gemileriyle geçit yapıp dünyaya mesaj veriyor, bizimkiler "Bay Kemal" deyip duruyorlar.
"Taraf olmayan bertaraf olur" sözünün sahibi iktidar, ABD'ye yine "stratejik ortak" dedi. ABD'ye "ortak" diyerek kızıyorlar. "ABD'nin, PYD'nin arkasından çekilmesini, Rusya'nın da Esad'ın arkasında çekilmesini " istedi.
Mesaj açık değil mi?
Esad, meşru bir devlet iken, PYD ile eşitlendi. PYD mi yükseltildi, Esad mı düşürüldü, takdirlerinize bırakıyorum. ABD'ye karşı ülkesini müdafaa eden Esad ile ABD'ye "askerlik" yapan PKK'yı aynı bunlara göre.
ABD ile "müttefik" olan PYD ile ne olur, siz söyleyin!
Vah ki, vah!
Son günlerin moda tabiri ile "görüyorsunuz, konuşmama gerek yok"?
Şu günler, "Ey ABD!" yerini "Ey dolar!" alabilir. Merkez Bankası'nı "bağımsız" yapan kendileri, şimdi ona bağıran yine kendileri, yahu bir şey kalmadı, niye bağırıyor sunuz?
"Batı'ya karşı dimdik duran iktidarımızı, dolar ile frenlemeye çalışıyorlar" diye, bazıları inanadursun, "at, eşek, domuz" ithalinde gümrükler sıfırlandı. Bazılarına afiyet olsun!
Kıymetli okurlar!
Hatırlıyor musunuz, Irak'a "kimyasal silah" suçlamasıyla nasıl girildiğini. Ve mevcut iktidarın "teskere" için vekilleri nasıl "ikna odalarına" çektiğini ve şimdi aynı suçlama Suriye'ye yapılıyor, iktidar, yine aynı tarafta.
İşgalcilerin tarafında. Tony Blair bile özür diledi, Irak konusunda. "Kandırılmalarıyla" ünlü iktidar, o kadar emin, Esad'ın kimyasal silah kullandığında! Peygamberimiz, "Bir fasık, size bir haber getirdiğinde, onu mutlaka araştırın, yoksa bir kavme haksızlık yapmış olursunuz" diye buyurur.
İktidar acaba, ABD ve İsrail'den gelen bir haberi, araştırır mı?!
Hiç sanmam.
ABD ve İsrail'in ağzı ile konuşuyor, ABD'ye "müttefik" diyorlar. Emin olun bu Obama gibi Trump'ta bunları "kandıracak", yazın bunu bir yere. Rusya ile S-400 de yatar, her türlü anlaşmalar da. Zarrab olayını kapatsın, Gülen'i versin, Mebiç'te de, ha öyle az öteye kaysın ABD, orta da "dostum Putin" filan kalmaz.
Söz konusu ABD olunca, ülke menfeatleri bunlarda "teferruat" olur. Ön yargı değil, 16 yıllık gözlem. ABD'nin NBŞ'si için Şeker Kurumu'nu kapattılar. Fabrikaları batırdılar, şimdi satıyorlar. Daha yeni NBŞ ithalatında gümrüğü sıfırladılar.
Cargill için bunu yapanlar, Trump için ne yapmaz. Aldırmayın, "Ey" demelerine!
Bir kere, tabiatlarında yok ABD dururken, Rusya ile olmak. Ancak devlet aklı baskın çıkmış, sağduyu hâkim olmuş, ona bir şey diyemem. Tabi bu aklın kırıntısı, etkin ise…
Ayrıca dostlar;
Bizim zaten düşmemiz için, bir savaşa bile gerek yok. Yerde olan, niye düşsün ki. Paran yerde ise sen yerdesin zaten. Tarımın bitmişse, sen de bitmişsin. "Buğdayın yoksa savaşamazsın" bile.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Tarımın stratejik olduğu" uyarıları dikkate alınsaydı, Rusya'yı süper güç yapan itici gücün, yeni ekonomi anlayışı(HAYDARİZM) olduğu gerçeği kavransaydı, Rusya'nın emperyalist hedefler önüne taş gibi düşmesi, Suriye'yi ve İran'ı koruması Baş'tan hakkıyla anlaşılsaydı, Türkiye bugün adres şaşırmazdı.
Böylesine kritik günlerde iktidarı eleştirmiyor, içine daldığımız "zifiri karanlığı" anlatıyorum. "Bindiğimiz alametin" bizi götürdüğü "kıyametten" söz ediyorum.
Emperyalist "müdahale" sevicilerini ve ABD "füze" sevicilerini, Allah sevindirmesin.
Ne diyelim!
"Bir toplum kendini değiştirmedikçe, durumları değimez". Sadece ekonomilerini, paralarını, kaybetmez; sonunda imanlarını, vatanlarını ve artık canlarını da kaybederler. Galiba böyle ağır bedeller ödemenin, arifesindeyiz.
Filler tepişirse çimler ezilir!