Yunan'ı alkışlayanlar kimin çocukları!

Türkiye, Atatürk'e hakaret eden Yunan asıllı, İngiliz yazarı konuşuyor. 5 yıl önce Boğaziçi Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada Atatürk'e "şeytan" diyen bu hadsiz, orada bulunanlar tarafından alkışlanıyor.
Alkışlayanlar "başörtülü bacılar"…
Yani, yabancı değil!
Bu ülkenin çocukları!
Hakaret eden Yunan çocuğu, alkışlayanlar, içimizdeki Yunanlar mı!
Adam, hem Yunan, hem İngiliz!
Yunan asıllı, İngiliz yazarmış!
Yunan asıllı, İngiliz ajan, desek daha doğru olur. Timaş yayınları, bu itin kitabını basmış. "Müslüman yazar" diye, iteklemişler anlayacağınız. Adam hem Yunan, hem İngiliz, hem de Müslüman!
Peh peh peh!
Bu arada, Kadir öldü mü?
Ayağı kesildi biliyorum. 
Dili de kesilseydi, ölmeden!
İngiliz pasaportlu Kadir de, yerli şey!
Yazar işte!
Ne büyük benzerlik var aralarında. Biri yerli, diğeri yabancı. Biri Yunan, diğeri de "keşke Yunan kazansaydı" diyen, Yunan sevici!
Bu arada, Yunanistan, Trabzon'da vize ofisi açmış. Trabzon'dan Yunanistan'a bayağı bir akım var ki, vize ofisi açmışlar. Oldukça düşündürücü!..
Neyse!
Kıymetli dostlar!
Yunan yazar Andreas Tzortis'i anlarım da, onu alkışlayanları anlamam mümkün değil. Adı üzerinde, Yunan!
Dedelerini denize döktük ne de olsa, bir kuyruk acısı vardır, istediğini söyler. Peki ya alkışlayanlar? Onların dedeleri denize dökülmedi, onlar neden alkışladılar. Onlar, bu ülkenin çocukları değiller mi?
Yunan yazar için Atatürk "şeytan" olabilir çünkü kafir Müslüman'ı "şeytan" olarak görebilir. Hele de Atatürk gibi bir Müslüman'ı… Yazar için "Müslüman" diyenler var. İsminin başındaki çakma 'Hamza'dan dolayı.
"Hamza" adını almak çok mu zor, İngiliz istihbarat elamanı için. Ben bir adam Müslüman mı, ismine bakmam. "Atatürk" derim, Müslüman mı, gavur mu, çıkar ortaya. Atatürk turnusoldur bu konuda. 
Sütçü İmam gibi düşünürüm!
Sütçü İmam merhum, "Kim Mustafa Kemal'e düşman ise o  damarında kafir kanı taşır" demiyor mu? Olay ,100 yıl önceden çözülmüş zaten. Bu konuda, "kandırılmış" olanları, kanlarını temizlemeye davet ediyorum.
Atatürk'ü severek, kanlarını temizleyebilirler. Önce kalp temizlenir, sonra temiz kalp, kirli kanı gün geçtikçe temizler. 40 günde temizler. 40 gün tövbe edip, Atatürk'ün ruhuna Kur'an okusunlar, temizlenir.
"Yarabbi şeytana uyduk, Yunan ve İngiliz ajanlarına kandık, senin pak, temiz kulun Mustafa Kemal'e iftiralar ettik, sen bizi affet..." diye dua etsinler. Kendilerine birer tane de, Hoş Geldin Atatürk edinsinler.
Prof. Dr. Haydar Baş Hoca, yıllarca, Yunan ve İngiliz ajanlarının Atatürk'le ilgili fitnelerine karşı durdu. Benim bildiğim, bir 33 yıl… Sürekli "İngiliz ve Yunan istihbaratı" üzerine dururdu. Baş Hoca'nın dediği, aynen çıktı bakın!
Adam hem Yunan, hem İngiliz… Hem  yazar, hem Müslüman! Neredeyse ismi "Kadir" olacak mış, "iki Kadir sırıtır" diye, "Hamza" olmuş…
Adı Hamza da olsa, Kadir de olsa, ajan, ajandır. Başı açıkta olsa, kapalı da olsa, Atatürk'e hakareti alkışlayanlar, Türk olamazlar, Müslüman hiç olamazlar. Yunan, dün de Atatürk'le savaştı, bugün de savaşıyor.
Dün dedeleri kurşun atıyordu, bugün torunları iftira atıyor. Benim anlamadığım şu: Yıllarca Yunan ve İngiliz ajanları, Atatürk'e "dinsiz" dedi durdular. Bizim devlet ne yapıyordu, bizim istihbarat mesela?
Bu iftiraları sağlamamı çıkarıyorlardı?
Haydar Hoca, yazmayana kadar, bu ülkede iftiralara cevap verecek bir tane eser yazılmadı. 82 milyonun soy ağacını bir gecede çıkaran devlet, Atatürk'ün soy ağacını 80 yılda, neden çıkarmadı?
Yoksa, devletin içine Yunan ve İngiliz mi kaçmıştı?
Merak ettim!
Bir devlet, nasıl olur da kurucusuna sahip çıkmaz. İftirları boşa çıkaracak, adımlar atmaz. "Atatürk dinsiz değildi", niye demez? "Dinsiz Atatürk" devletin de mi işine geliyordu? Hani, içine  NATO kaçtığı için filan!..
Devletin yapamadığını/yapmadığını, Haydar Hoca yaptı. Camiyi Atatürk'le barıştırdı. Milli değer olan Atatürk'ü dini değer haline getirdi. "Atatürk velidir" dedi. Ajanların "dinsiz" dediği Atatürk'ü , o "Allah dostu" yaptı.
Gerçekte bu;
Yunan'ın, İngiliz'in  "şeytan" gördüğü Allah'ın dostudur. "Allah'ın dostu" gördükleri de, emin olun, şeytanın ta kendisidir. 
Bu ülkenin çocukları, Atatürk'e şaşı gözle bakıyorlarsa eğer, onlar kadar, onların bu noktaya gelmesine göz yumanlar da, suçludurlar. Bu ülkenin okullarında okudular,  Yunan ve İngiliz gibi Atatürk düşmanı oldular.
Nerede hata yapıldı?
Suçlu, sadece onlar mı?
Haydar Hoca, bu nesli kazanmak istiyor, devlet, millet ve kendi yararlarına. 
Peki neden Baş Hoca'ya sahip çıkılmadı? 
Baş Hoca neden yanlız bırakıldı? 
İngiliz ajanlarının elinden, kendi evlatlarımızı kurtarmak mı istiyoruz, Haydar Baş'a sahip çıkacağız. Onlarca yıldır, "Atatürk Müslüman'dır" diye, tek başına bağırıyor, Allah'tan korkun!
Yunan'ı alkışlayan o insanlar, Haydar Baş'ı dinlesinler, Atatürk'e "evliya" demezlerse, ben de bir şey bilmiyorum. Tamam, kızıyoruz ama bunlar bizim çocuklarımız, onları kurtarmalıyız. Bizim insanlarımızı, ajanlara teslim edemeyiz. 
Üniversitiler, ajanlar yerine, Haydar Baş'ı davet etmeliler. Çocuklarımız ajanları değil, Haydar Baş'ı alkışlamalılar. O zaman Atatürk'ü "şeytan" veya "deccal" görmez, "evliya" görürler. Atatürk'e düşman bir nesil yetiştiyse, bunun nedenleri de iyi düşünülmeli.
İngiliz-Yunan ajanları Atatürk'e "şeytan diyorlarlar, Haydar Baş Beyefendi ise Atatürk'e "veli" diyor. Ajanlarımı dinlersiniz, Baş Hoca'yı mı, taktir sizin!
Yunan'ı alkışlayanlar kimin çocukları!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön