Author : Milli Basın

Gökteki taş mı yerdeki altın mı!

Önceki gece, gökten taş yağdı. Yağdı mı bilmiyoruz, en azından öyle dendi. Trabzonlular, gökten yağan taşları aramaya çıktılar. Haberler bu yöndeydi. Fıkra gibi… Yanı başlarında duran, Haydar Hoca gibi bir inciyi göremediler yıllarca. Neyse bir şey demedik, arasınlar, belki bulurlar!  Gören canlara selam olsun. Taşı değil, Haydar Baş’ı görenlere selam olsun dedim.  Trabzonlu hemşerilerimiz bu […]

Korona ile hedef Dünya Hükümeti

Beni, günlük takip eden okurlarım bilirler. Korona olayına ta başından beri bakışım şüphe üzerineydi. Konuyla ilgili belki de, beş veya altı yazı yazdım. Küresel komplodan söz ettim. DSÖ’nün ilaç kartellerinin kuklası olduğunu ifade ettim. Ülkelerin sağlık bakanlıklarının DSÖ’ye bağlı olarak çalıştıklarını, itiraz durumları olmadığını söyledim. Politikacılar, kendilerini büyük baskı altında hissetmelerinden ötürü küresel komploya ses […]

Haydar Hoca ol anla!

Buruk bir bayram geçirdik. Her bayram, Trabzon’a gitmek, camiamız için gelenek olmuştu. Yine gittik. Gittik derken, kendi adıma söylüyorum. Okul müdürümüz Ahmet Bey ve Avukat Musa Haydar ile gittik. Pandemi dolayısıyla gidemeyen binlerce gönlün, selamını ilettik. Gidemeyip evlerinde ağlayan bütün canlar, bir Fatiha üç ihlâs okuyup efendimizin ve Ehl-i Beyt’inin ruhlarına hediye ettikten sonra, üstadımızın […]

Kalplerimize ferahlık ver Allah’ım!

Yarın bayram. BTP camiası açısından söylüyorum; hayatımızın en buruk bayramı… Liderimiz olmadan geçireceğimiz ilk, bayram. Rabbim ailesine, evlatlarına ve biz sevenlerine sabırlar versin.  Şimdi hayatta ve karantina uygulaması olmasaydı; Sevenleri yollara düşer, sabah namazını evindeki büyük mescitte kılar, bayram namazı için Şehitlik Tepesi’ne çıkarlardı. Hoca arkadaşlar vaaz yaptıktan sonra, birlikte bayram namazı kılınırdı. Ardından bayramlaşma […]

Atatürk Türkiye’si daha Müslüman’dı

Hiçbir araştırmaya gerek duymadan, lütfen herkes çevresine bir baksın. Yaşı 40’ın üzerinde olanlara soruyorum:  Türkiye’de insanlar; 20 yıl önce mi daha dindardı, şimdi mi? Kul hakkına şimdi mi daha çok dikkat ediliyor, yoksa 20 yıl önce mi? Fuhuş, taciz, sapıklık, aklınıza gelen her türlü ahlak dışı eylem, şimdi mi daha fazla ve aleni, 20 yıl […]

Herkes kendi içinde Samsun’a çıksın!

Allah’ın bize vatan olarak bahşettiği bu topraklar, dünyanın kilidi sayılır. Dünya ancak bizimle açılır, bizimle kitlenir. Dünyada Türkler olmazsa, dünya tarihi yazılmaz. Çin tarihi, Rus tarihi, Avrupa tarihi, hiç biri yazılmaz. Hatta Afrika ve Arap tarihi… Bunun farkındayız veya değiliz ama gerçek bu… Aynen Türkiye de böyle… Haritaya bu gözle bakmak, yeterli. Yıllar önce ABD […]

Aklımızı başımıza toplayalım!

Ülke, bir mezhep “çuvalına” sokulmuş durumda. İşin içine ilmi olarak girer, gerçekleri açığa çıkarırsanız, bundan hoşlanmayanlar çıkacak ve size  “Alevi oldu” iftirası atacaklar. Hâlbuki olay ne “Sünni”, ne de “Alevi” olma meselesi… Tüm mesele,  “Sünni” veya “Alevi” olayını kimler kullanmak istiyor. “Alevi-Sünni”  veya  “Şii-Sünni” çatışması kimlerin işine yarar. Yinon Planı, 1980’de İsrail’de devlet politikası oldu. […]

Oyunlara gelmeyeceğiz

Karantina kalkınca, Trabzon’a doğru yola düştük. Dört arkadaştık. İstanbul’dan iftardan sonra çıktık. Ertesi günü, saat 15 civarı vardık şehitlik tepesine…  Yol arkadaşlarıma, teşekkürler. Yusuf ve Özkan beylere, Mahmut abiye… Üstadımızın nurlu kabirleri, güllerle donatılmıştı.  Cennete, açılan kapıdır mezar. Tabi Allah’ın sadık kulları için. Ziyaret ettiğinizde, cennete açılan kapı da dua ettiğinizi, yaşarsınız. Burnunuza, dünyaya ait […]

Din maskelerini Baş Hoca düşürdü

Liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş’ın vefatından sonra ona saldırılarda artış gözlendi. Önce FETÖ’cü hesaplar harekete geçti. Ardından, liderleri Pensilvanya’daki ininden ses verdi. “Benimle çok uğraştı, öldü” demeye getirdi. Oysa Baş Hoca insanlarla değil, yanlışlarla uğraşır. Düzeltmeye çalışır. “Gittiğin yol, yol değil” der. Öyle de yaptı. Asla olayı şahsileştirmedi. “Üç Büyük Din yoktur” dedi. “Tek büyük […]

Liderimiz Bağımsız Türkiye okuludur!

Yemeklerin tadı yok. Havanın tadı yok. Suyun tadı yok. Kısacası hayatın tadı yok.  Toprağın altı, toprağın üstünden daha tatlı geliyor bana… Gerçekten davet gelse, arkama bakmadan giderim. Ama demişti "sizlerin daha yapacakları hizmetler var” diye.  Bekliyoruz… Bir asker gibi nöbet yerimizdeyiz… Kaderin bize yüklediği ne ise taşımak için, omuzlarımız hazır. Ellerimiz, kollarımız hazır. Gözlerimiz, parmaklarımız […]

Başa dön