1938'de Türkiye kendi ürettiği uçağı Belçika'ya sattı. İkinci Dünya Savaşı'nda, dünya Türkiye'nin ürettiği gaz maskelerini kullandı. Atatürk döneminde başlayan büyüme hızı, onun ölümünden günümüze kadar devam etmiş olsaydı, dünyanın en büyük ekonomisine sahip tek süper güç olacaktık.Batılılar bağımsızlığımızı kazandığımızda ülkemizi onarmak için borç para teklif ettiler, Atatürk, "borç alan emir alır" prensibinden yola çıkarak teklifi reddetti. Onun ölümünden sonra Türkiye dışarıdan borç almaya başlamıştır. Yani bağımlı Türkiye'nin temelleri Atamız öldükten sonra atılmıştır.Ülkelerin bağımsızlığı, bağımsız liderlere sahip olmakla mümkündür. O liderler her ülkenin kendi içinde mutlaka mevcuttur, önemli olan milletlerin bu liderleri ülkelerinin idaresinde söz sahibi yapmalarıdır. Bunu başaran milletler bağımsız, başaramayanlar bizim gibi bağımlı olurlar.Bu gün ülkemizde bağımsız olmak şöyle dursun, sesleri çok çıkan mandacılar adeta bağımsızlık kelimesine dahi tahammül edemiyorlar. Mandacılık toplumun bütün kesimlerini sarmıştır. Göbeğine kadar sakalı olan, maneviyatı Mahmutpaşa kumaşında sanan, sinik, aktivitesiz iman sahipleri(!) dahi, ABD'siz olmaz diyerek en büyüğün ALLAH olduğunu unutmuşlar. Bu zavallılar; imanın en zayıfı olan "küfre buğuz"u dahi yapamayarak, ne denli imansız olduklarını göstermişlerdir. Bağımsızlık iman ve karakter işidir. Bağımsız ruha, bağımsız gönüle sahip insanların ortaya koydukları duruş milletleri bağımsız yapar. Bugün ülkemizin bağımsız lidere, bağımsız siyasete, bağımsız ekonomiye, bağımsız ticarete, bağımsız paraya, bağımsız basın-yayına, bağımsız kültüre, bağımsız inanca, bağımsız dine, kısacası bağımsız Türkiye'ye ihtiyacı var.Bağımsızlıktan maksat, dışa bağımlı olmayıp yerli, milli olmaktır. Bağımlı olduğumuz alanları sıralayacak olursak:Siyasetimiz bağımlı: Siyasilerimizin ürettiği siyaset maalesef bağımlı siyaset, parti tüzüklerini okuduğumuzda kimisi ABD'ye sağdan bağlı, kimisi soldan bağlı. AB'ye hepsi giriyor karşı olan yoktur. Kimisi dikey giriyor, kimisi yatay giriyor; kimisi onursuzca giriyor, kimisi onur ve gururuyla gireceğini iddia ediyor(!).Ekonomi bağımlı: Ülkemizde yıllardır ekonomi dışa bağımlı olarak yaşamakta. İMF politikalarına bütün iktidarlar harfiyen uymuştur. İstisnasız bütün parti genel başkanları, başbakanlar özelleştirmeyi savunmuşlar ve ülkenin gelir getiren bütün kurum ve kuruluşları yok denecek paralara satılmıştır. Dünyada kalkınma adına üretimi yasaklayan tek ülkeyiz, tahdit ve tahkim yasalarını en milliyetçi iktidarlar çıkardı.Ticaretimiz bağımlı: Dış ticaret açığımızdan ne kadar bağımlı olduğumuz ortada.Paramız bağımlı: Dünyada para basma hürriyeti olmayan bağımlı ülkelerden biriyiz. Paranın serbest dolaşım hakkı tamamen yok edilmiş, bankaların tekeline terk edilmiş, para üretim ve emeğin karşılığı olmaktan tamamen çıkmıştır.Basınımız bağımlı: Basının tamamına yakını milli değil. Sahipleri Türk isimlere sahip ancak kafaları ve yayınları yerli değil, bundan dolayı insanımız fikren ve zihnen bağımsız düşünemiyor mandacılığı savunacak sonuca getiriliyor.Kültürümüz bağımlı: Kültürümüz batı kültürüne dönüştürüldü. Çekilen dizi ve filmlerle kendimize tamamen yabancılaştırıldık. İdolümüz batı oldu.İnancımız bağımlı: Dinler arası diyalogAmedeniyetler ittifakı gibi Vatikan projeleri kapsamında hoca kılıklı papazlarca dinimiz sulandırılarak "ılımlı İslam" a dönüştürülüyor. Bugün ülkemizde bulunan birtakım cemaatler de bu dönüştürme faaliyetlerinde kullanılıyor.Bunca bağımlı şeyden sonra adımız maalesef Bağımlı Türkiye.
Bağımlı Türkiye