Cennet komisyoncuları!

Sabah aile dostumla kahvaltı ettim. Hacca gittiğim günler geldi aklıma nedense? Hacdan söz ettik. Kafile başkanımız bir müftü vardı: Hac mı ettik savaş mı bilmiyorum!

Yıllar geçti neyse? Ona katlanmakta sevaptır diye, bir güzel dişimizi sıkmıştık. Ne kadar sabırlı olduğumu orda gördüm!

Hacı adaylarına resmen, zulmetmişti. Kaldığımız otelden tutunda, bindiğimiz asansöre kadar, bizim için birer imtihandı.

9 yıl geçti.

Hacda herkes zikreder, hocalar hacılara tekbir salâvat getirmelerini sağlarken, bizimki kafile ismini zikretti.  "Adana yirmi bir" sağa, "Adana yirmi bir" sola!

Aklımızda bir "Adana" kaldı, bir de "yirmi bir". Annem babam benle olmasa, ayrılıp ne Adana'yı dinleyeceğim ne 'yirmi bir'i? Belki çektiğimiz çile ve iyiler hürmetine, kabul olmuştur haccımız.

İnşallah!

Mekke'de son günlerimiz, müftü beyin hacılara bağırması canıma tak etti.  "Sordum bur da birini dövsek cezası var mı!" diye, dediler, 150 Riyal para cezası var.

Çok sevindim!

Hiçbir şey değil!

10'na bölsek, adam başı 15 Riyal?

Parasıyla değil mi!

Temiz dövüyorsun, Suud polisine ödüyorsun, 150 Riyali!

Parayı toplamaya başladım. Müftüden de istedim. "Ne olacak?" dedi. "Hayır işi" diye cevapladım.

"Ya tamam da, para veriyoruz bilmeye hakkım var" dedi. Belki hayatında verdiği en hayırlı paraydı ama ısrarla öğrenmek istiyordu.

Suud polisine vereceğimizi söyleyince, ne suç işlendiğimizi sordu, bende "işlemedik birazdan işleyeceğiz" dedim ve ortalık karıştı.

 Neyse hem güldük, hem derdimizi anlattık. Söz verdi, dönene kadar kalp kırmayacağına. Medine'ye gittiğimizde ise otelde aşçı ile tartıştı. Aşçı kepçeyi indirdi, başına değmeden havada kepçeyi yakaladım.

 Hiperaktif olmanın yarını müftüyü kurtarırken gördüm. Neyse Allah selametini versin. Allah haclarımızı kabul etsin.

Demeyin bana, ne anlatıyor diye canlar!

Demeyin!..

Anlatsak dert, sussak dert!

Bende hatıralara gittim. Yalnız,  görevlerini hakkıyla yapan müftü ve hocaları tenzih ederim. Onların üzülmelerini istemem. Papa'dan Türkiye'ye dua(!) etmesini isteyen müftüler bile gördük. Bizimkine şükür. Papa duası(!) peşinde koşanlar için para toplasak, yandık!

Bütçeler yetmez!

Onları, Allah dövsün!

Papa Türkiye'ye üfürdü, FETÖ geldi!

"Diyalog" ile ille de, Papaz ve Hahamları cennete sokacaklar.

Vay anasına be!

Bana kaç "nurcu" demişti: "Cennette yerin mi daralacak!" diye. Halen yarası içerimde, dostlar. Onları da Allah bildiği gibi yapsın. Kırkıncı Hoca dedikleri Nurcu Hoca'nın "diyalog" ile ilgili bir videosunu dinledim de, Gülen'i öven konuşmasında "Diyalog'a niye karşı olak ki, Papazlar Müslüman oliyi" diyor.

15 Temmuz'da gördük, kimin ne olduğunu!

Kırkıncı'da yerin altında görmüştür artık!

Biz 1997'den beri kimin ne olduğunu gördük. "Diyalog" diye Yahudi ve Hıristiyanları "cennetlik" ilan edenlerin, sıra Müslüman'a gelince, "Şii" diye mezhep öne sürme ikiyüzlülüklerini ibretle izledik, izlemeye devam ediyoruz.

İran bir film yapmış. Filmde, peygamber rolünde birinin oynaması filan, tartışılır. Filmin eksileri artıları değerlendirilir. Ancak filmde, Hz. Ali vurgusu, Hz. Ali'nin mübarek babası, Sevgili Peygamberimiz'in koruyucusu, kollayıcısı olan, biricik amcası Hz. Ebutalip'in Müslüman gösterilmesi, birilerini acayip rahatsız ediyor.

Papazları kutsamaya, Papa'yı  "Müslüman" göstermeye, "gizli Müslüman" diye Müslümanlara iteklemeye gıkları çıkmayanlar, Peygamberin mübarek amcasına "Müslüman diyemiyorlar.

Hıristiyan'ı cennete sokmaya çalışanların, peygamberin amcasına cenneti çok görmeleri yok mu, beni kahretti.

Sanki cennet ellerinde?

Cennet komisyoncuları!

Ebutalip'ten neden rahatsızlar?

Çünkü "Sünni İslam'ın" kurucusu sayılan Muaviye anlayışında İmam Ali'nin babası Ebutalip, iman etmedi hâşâ. Oğlu Yezit'i "Müslüman" görüp, "halife" olarak yerine bırakan Muaviye, Hz. Ali'ye olan kininden, babası Ebutalip'in Müslüman olmadığı fitnesini, İslam âlemine yerleştirdi.

Oysa bu bir yalan ve iftira? Kaldı ki Hz. Ebutalip hakkında efendimizin onca hadisleri var. Müslüman olmayan bir insan, peygamberi canı pahasına ömrünce müdafaa eder mi?

Asla. Peygamberi bırakıp Muaviye'yi dinleyenlere ne diyelim!

Peki, "Muaviyeci", "Papacı", "diyalogcu" olupta "Sünnici" kesilen kafalar için para toplayayım mı, ne dersiniz!

Yok dediniz, anladım.

Onlar, iyi bir Ali tokadı yesinler o zaman!

Cennet komisyoncuları!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön