Ülke ne halde ama bir "başkanlık" tartışmasıdır gidiyor. Başkanlık kervanına, Sayın Baykal'da katıldı baksanıza.
İnsan bazen, "bunlar ne içiyor!" diye sormadan edemiyor. Veya nereden içiyorlar?
Ne "Milliyetçi" bilinenler milliyetçi, ne "solcu" bilinenler solcu! Tıpkı, "din-iman" diyenlerin memleketin bağrına on binlerce kiliseyi "diyalog" adına çakmaları gibi?
Tıpkı,"İslam'ı getireceğiz!" diyenlerin, ülkeye Papa'yı getirmeleri, domuz eti ve zina konusunda yasal düzenlemeleri yapmaları gibi?
Daha neler neler?
Bir düşünün lütfen!
Bu ülkede, sol veya sağ bir parti;
Tekbirlerle kilise açsaydı,
Domuz eti satışını serbest etseydi,
Zinayı suç olmaktan çıkarsaydı,
Müslüman komşu ülkelerin içini karıştırsa ve hatta savaşsaydı,
İsrail için ABD, safında olsa, BOP'a eşbaşkanlık görevi üstlense veya İsrail dostumuz" deseydi, daha saymayalım, sizce neler olurdu?
En basitiyle, Cuma günü protestolardan camilere giremezdik. Protestolar sabah namazında Eyüp'te başlar, akşamüzeri Beyazıt'ta biterdi. Kızlar el ele tutuşturulup zincirin ucu, Ankara'ya ulaşırdı.
Ama söz konusu AKP olunca, nasılda her şey sessizce gerçekleşti. Nasılda her şeyin üstüne bir başörtüsü çekildi. Vatandaş yaşananları görmedi, gösterenleri görmezden geldi. Hele, Yunan'a 16 ada vereceksin de, halen iktidarda kalacaksın!
Mümkün mü?
Mümkün oldu işte!
Bazı konular AKP'yi aşınca, MHP'yi devreye soktular. Müthiş bir zamanlama ve müthiş bir mühendislik!
ABD'ye harbiden bravo!
Kimi ne zaman devreye koyacaklarını iyi biliyorlar!
Sayın Bahçeli, durup dururken çıktı ortaya, "Başkanlık için teklif verin!" dedi. Durup dururken derken, sözün gelimi dedik!
Hatırlayın hafızalarınız, bir gün bir "Derviş" çıkagelmişti, ABD'den, o da böyle durup dururken gelmişti!
"TAHKİM, TAHDİT" ABD ne istediyse, Bahçeli'nin "memleketin ali menfaatleri" süslemesiyle çıkıverdi, üçlü koalisyon iktidarında.
TAHDİT;
"Türk çiftçisi ekemez!" der, altında Bahçeli imzası var.
TAHKİM;
"Türk mahkemeleri geçersiz!" der, altında Bahçeli imzası var.
Öcalan ipten kurtarılır, altında Bahçeli imzası var!
İdam kalkar altında Bahçeli imzası var!
Peşmerge Türk toprağını çiğner, teskerede Bahçeli desteği var.
Soruyorum, bu nasıl bir Milliyetçilik?
Şimdi Türkiye eyaletlere ayrılacak, altında üstünde Bahçeli desteği olacak.
Öyle zaman da öyle çıkışlar yapar ki bu Bahçeli, Batı kaynaklı her projede nasibi var mübareğin!
Liderlerini kutsayıp yolunu ve projelerini görmezden gelenler!
Sizlere sesleniyorum: Onlar kadar sizlerde suçlusunuz!
Batı talepleri ne milliyetçilikle ne de Müslümanlıkla bağdaşır. Milliyetçilik, yerli olmayan her projeye takoz olmayı gerektirir. Emek ve üretimi emperyalistlere soydurmamak, ülke kaynaklarına sonuna kadar sahiplenmeyi gerektirir.
NATO'ya, ABD'ye, AB'ye sağdan omuz vermek, soldan omuz vermek veya besmele çekmek ne sağcılık, ne solculuk, ne de Müslümanlıktır!
Lütfen kendimize gelelim!
Sayın Baykal!
Sayın Bahçeli!
Lütfen!
Türkiye'nin yeni bir sisteme veya rejime ihtiyacı yok. Türkiye'nin bağımsız olmaya, kaynaklarını sömürtmemeye, topraklarını korumaya ihtiyacı var.
Bunun da sistemle hiç ama hiç alakası yoktur. Sizler de bir "fili durum" yaratmayın. Türkiye'de "fiili durum", yanlış politikalarınızla geldi. Muhalefeti, hafta da bir yazılı metin okumak sandınız!
Proje üretmediniz!
Statükoyu savundunuz!
Milliyetçiliği mahvettiniz!
En az diğerlerinin İslam'ı mahvettikleri kadar. Müslümanları perişan ettikleri kadar?
Müslüman ülkeleri ABD ve İsrail için tarumar ettikleri kadar!
Kıymetli okurlar!
Ülkenin işini ne yazık ki bitiriyorlar. Alevi-Sünni, Sağcı-Solcu, asker-sivil bir ve beraber olsak dahi, ülke kurtulur mu bu bile şüpheli iken.
Sen kalk, devlet çatısını kaldır!
Merak ediyorum: Devletin başını Devlet mi yiyecek!
"Devletin başına devlet geçecek" diyen milliyetçi arkadaşlar devletin başını başkanlık koalisyonuyla Bahçeli'nin yiyeceğini görürlermi zaman
gösterecek.