Dış haberleri hazırlarken, gözüme bir haber ilişti: "Cezayir'de "Müslüman Âlimler Birliği" bir açıklama yaparak, 'Şii yayılmacılığına' dikkat çekti" diye.
Haberde gerekli yorumu yaptım ama beni kesmedi!
Buradan devam edeyim istedim!
Bunlar hakikaten âlim mi cahil mi anlamak zor. Zor değil de, kibarlık bizde kalsın!..
İslam dünyasının tam ortasında bir çıban gibi devamlı büyütülen İsrail'i görmeyen bu "âlimler", af edersiniz, cahiller, "Şii tehlikesine" dikkat çekiyorlar. Bu kafalar Türkiye'de de var, ne yazık ki.
"Sünni kafa" diyeceğim, Sünni değiller!
Tam birer suniler!
Daha önceleri de bunu yazdım.
"Sünnilik" vatandaş tarafından Hanefi, Şafii veya Maliki Hanbelî olarak algılandığından "Sünni" demek istemiyorum. Ama ısrarla "Hepimiz sünniyiz!" derler hatta bazıları "Elhamdülillah Sünniyiz!" bile derler. Yani iş, Müslümanlıktan çoktan çıkmış. Çocukken bizlere öğretilen, "Elhamdülillah Müslüman'ım" sözü, küçülmüş bu tiplerde, "Elhamdulillah Sünniyim!"me dönüşmüş.
ABD'nin bölgede en çok istediği bir "Şii- Sünni" savaşı iken ve bunu kısmen başardığı ortada iken, "âlim" olanın, Şii-Sünni birliğine vurgu yapması gerekmez mi?
Ancak bunlar tam tersi?
Dersin, ABD açıklama yapıyor!
'Amerikan İslam'ını duyduk!
'Amerikan Müslüman'ını" duyduk!
Amerikan "hocaefendi"sini zaten çok duyduk!
Sanırım şimdi de, "Amerikan âlimleri" türedi. Bir Amerikan "âlimi" var Pensilvanya'da, o da bize "darbe" yaptı. Sanırım bunlarda Cezayir veya tüm İslam dünyasına darbe hazırlığındalar!
Israrla İsrail aleyhinde bir şey demezler. ABD işgalleri konusunda asla yorum yapmazlar.
Toplanırlar, Şiileri kınayan açıklamalar yaparlar. ABD ve İsrail yayılmacılığı devam ederken, onlar "Şii Yayılmacılığı"ndan söz ederler. "Büyük İsrail" tehlikesi ortada iken bu sözde âlimler, 'Şii Tehlikesi'nden söz ederler.
Batasıca Suudi Arabistan, zaten batıyor, İsrail silahları ile Yemen'de Müslüman öldürürken, bu cahiller birliği yine suskun. En azından "Ey Suud!
'Müslüman Müslüman'ın kardeşidir' yapmayın" diyemezler mi. Aralarını bulmak için bir toplantı düzenleyemezler mi?
Yahut Şii âlimleri de yanlarına alarak, birlik görüntüsü veremezler mi?
"Müslümanlar kardeştir" diyemezler mi?
Bunları "alim" diye kim seçti bilmiyorum ama İsrail tehlikesini gizlemek için "Şii Tehlikesi"nden söz etmek, suniliktir. "Sünnilik" diyebilirler ama asla Müslümanlık değil. Ölenler, Hıristiyan veya Yahudiler olsalardı, Papaz ve Hahamlarla hemen pozlar vereceklerinden eminim.
Gâvurla diyalog süper, Müslüman'la diyalog sıfır!
Dinlerarası diyaloga sonuna kadar "evet", mezhepler arası diyaloga sonuna kadar "hayır"!
Emin olun bu kafalar sadece cahilde değiller, bu kafalar sanki "Müslüman" değiller. Sanki si bile fazla ama neyse!..
Kendilerinin de şüphesi var ki, "âlimler birliği" yerine, "Müslüman Âlimler Birliği" ibaresini kullanmışlar. Âlim zaten Müslüman'a denir. Müslüman olmayan âlim olmaz, zırcahil olur. Şekil a'da olduğu gibi?
ABD için zırvalarlar!
İsrail için ağlarlar!
ABD için "ehven-i Şer" çekerler!
Ama ben gerçek bir "âlim" tanırım. Bir Baş âlim tanırım. ABD Şii- Sünni savaşı tezgâhlarken, o Bursa'da 2011 yılında Şii ve Sünni âlimleri bir araya getirdi. Dinlerarası Diyalog'u karşı durdu İslam mezhepleri arasında diyalog kurdu.
"Şii-Sünni kardeş, ayıran kalleş" dedi. Müslümanları İsrail, ABD veya Vatikan gemisine değil, Ehl-i Beyt gemisine çağırdı.
O, Prof. Dr. Haydar Baş'tır, onu Amerika değil Allah seçti!
Amerika'nın seçtiğini görüp, Allah'ın seçtiklerini görmeyenler, Baş'ı görmeyebilirler.
Bu normal?
Ehl-i Beyt'i göremeyenler Haydar Hoca'yı göremezler.
Bu nasip işidir.