Savaşa hazır mısınız?
Şaka değil.
Savaş gerçekten kapıda?
On gün içinde her şey olabilir. İktidar, Musul'a girmeye kararlı görünüyor.
Cerablus'a ABD ile giren Türkiye'ye, "Musul'a giremezsin, koalisyonda yoksun" deniyor. Olmak için, Irak hükümetinden izin almamız isteniyor. Irak'ta bırakın izin almayı, üslup ve diyalog ortada?
İkili görüşmelerde, ABD'nin Türkiye'ye Musul için yeşil ışık yaktığı söyleniyor.
Musul, AKP'nin Kuveyt'i olabilir!
Daha kötüsü;
Musul, Türkiye'nin Kuveyt'i olabilir!
Çok dikkatli olmak gerekir.
ABD Saddam'a, "Kuveyt'e girebilirsin" dedi. Girdikten sonra, Irak işgal edildi. Kuzeyi, Barzani'ye teslim edildi. Bugün orada ilan edilmemiş bir devlet var. Sınırlarının ilan edilmeme nedeni, İsrail ile aynı?
Suriye ve Türkiye'nin bölünmelerini bekliyorlar.
Ne yazık ki, Türkiye'nin attığı bütün adımlar, hem Suriye'nin hem Türkiye'nin bölünmesine giden adımlardır. Irak'ta merkezi hükümeti tanımayıp Barzani'yi tanıyor, Suriye'de Esad ile değil ÖSO ile iş yapıyor.
Soruyorum: Bu iki ülkenin bölünmeleri istense, atılacak başka hangi adımlar kalıyor?
Musul'u alıp Türk toprağı mı yapacağız mesela, bu sorunun cevabı nedense yok. Böyle bir amaç olsa Barzani, Başika'da sizi niye tutsun?
Koalisyon öncüsü ABD, Musul'u IŞİD'den Barzani'ye verecek, belli ki Türkiye'de alıp Barzani'ye verecek!
Öyle ise bu kavga niye?
Yoksa ortada bir kavga değil tiyatro mu var!
Bence ortada bir tiyatro var: Türkiye'yi, Irak ve Suriye'ye çekerek, işini bitirmek istiyorlar.
Hem Türkiye'nin bir yere girecek durumu var mı Allah aşkına!
Halka "sokaklarda kalın yoksa darbe olur" diye yalvaran iktidar, hangi cesaretle Suriye ve Irak'a aynı anda girmek istiyor?
Musul'a girerken bir "kalkışma" olabilir diye niye korkmuyor mesela?
Yahut PKK şehirleri teslim alır diye, neden bir endişe olmaz?
Cahil cesareti mi, yoksa işin içinde başka işler mi var?
Allah, ülkemizi ve devletimizi, yerin altındakiler hürmetine korusun diyorum. Yerin üstündekilere kalsak, yandık!
Üstündekiler için helak olmanın vadesi çoktan doldu da, bazı iyiler hürmetine uzatmalara yaşıyoruz!
Ülke insanının kanı üzerinden kumar oynamaya kimsenin hakkı yok. Asker ölmek için değil, ülkeyi korumak için maaş alıyor.
"Musul'a gireceğiz arkadaş, ya büyür ya küçülürüz" demekle olmaz.
Mütecaviz, olanın kazanması imkânsız!
Ağlatanların gülmeleri mümkün değil!
"Musul, Misak-ı Milli içindedir" diyen bazıları, Ege'de 16 adayı 150 kayalığı verenler olunca, gel de "Musul" kılıfına inan!
Sanki iktidar küresel bir şantajla karşı karşıya ve Musul'a girmeye, kendini mecbur hissediyor. Eğer böyle ise bunu millet ile paylaşmalı, olmadı, meclisle paylaşmalı.
Musul'a neden gireceğiz?
Musul'a kim için gireceğiz?
Musul'u IŞİD'den alıp kime vereceğiz?
Musul'a girip IŞİD ile savaşacaksak, Suriye'de vatan toprağını IŞİD yüzünden neden terk ettik o zaman!
Süleyman Şah Türbesi'ni alıp, niye kaçtınız arkadaş!
Bu sorular cevap bekliyor.
ABD, ikili görüşmelerde Türkiye'nin Musul'a girmesini isterken, kamuoyu önünde, Türkiye'ye "Musul'a girmek için Irak hükümetinden izin almanız gerekir" diyor.
Türkiye ise Barzani'den izin almayı Irak'ta olmaya "yasal" sayıyor.
Bir yandan Barzani'yi devlet olarak tanırken, diğer yandan büyük bir tuzağa koşarak gidiyor.
Musul'a girmemizi en çok ABD istiyor. Çünkü Musul'a giren bir Türkiye, İran ile savaşır. Irak ve Suriye hatta Rusya ile bile savaşa bilir.
Rusya ile ilişkilerdeki bahar havası, kimseyi aldatmasın. Rusya büyük bir savaşa hatta dünya savaşına hazırlanıyor.
Rusya, Libya sınırına yakın olan Akdeniz kıyısındaki de dâhil olmak üzere Mısır askeri üslerini kullanma izni aldı.
Kıymetli dostlar!
Bir savaşa girmek kolay ama çıkmak çok zor. Musul'a almaya giderken, ülkenin yarısından olabiliriz.
Yeni Enver Paşa'ya değil, yeni Atatürk'e ihtiyaç var.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın uyarıları ülkeyi kurtarır ama bu gidişat, ülke batırır, haberiniz olsun.