Onca nasihat para etmedi.
Ta ki, FETÖ musibeti gelinceye kadar?
Bu darbeden sonra vatandaş anladı ki, BOP'tan sıra Türkiye'ye geldi. Ve ne yaptı: Her türlü ayrılığı gayrılığı bırakıp, bayrağı altında toplanmaya başladı.
Denizlerde boğulan Suriyelileri hatırladılar. Vatansız ülke ülke dolaşırken, yollarda ölen mültecileri hatırladılar. Namusları kirletilen Suriyeli kadınları ve sahillere vuran yine Suriyeli bebeleri hatırladılar. "Eyvah sıra bize geldi!" dediler.
Bunu önceden görmediler!
Doğru.
Suriye'ye yapılanları doğru okumadılar!
Yanlış tarafta durdular!
Eyvallah, hepsi doğru?
Ülkenin başındakiler "Allah bizi affetsin, kandırıldık!" dedikten sonra, valla halka hiçbir şey diyecek durumumuz kalmadı.
Ama halka şunu diyebiliriz: Neden Haydar Baş'ı duymadınız?
O demedi mi;?
"Suriye Müslüman. Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Suriye'de Esad vatan müdafaası yapıyor, bu oyuna gelmeyin!" diye?
"Esad, Hüseyin tarafını temsil ediyor" diye seslenmedi mi?
Ayrıca bir düşünelim ya!
İki ülke; Suriye ve Türkiye? İkisi de Müslüman?
Türkiye'nin yönetiminin son dört yılında ABD memnun değil. FETÖ örgütünü kullanarak devirmek istiyor. Ve haklı olarak, vatandaş, asker ve yönetim olarak, karşı duruyoruz.
Olması gereken bu değil mi?
Bu karşı koymaya yeni bir "Çanakkale Destanı" diyenlerimiz bile oluyor. Abartı değilse, hakikat!
Peki, aynı şeyi Suriye için neden düşünmüyoruz. Küçücük ülke yüzlerce ülkeye karşı savaş verdi.
ABD Suriye yönetimin devirmek istiyor. Bunun için, yüz çeşit FETÖ örgütü salıyor Suriye'nin başına. Esad "eyvallah" demediği için oluyor zalim!
Esad'ın ordu ve polisinden devletini satanlara "Özgür Suriye Ordusu" deniliyor ve bu da tarafımızdan destek buluyor.
Bizim meşru yöntemimizi devirmeye çalıştığında ABD'ye, NATO'ya, FETÖ'ye karşı verdiğimiz mücadeleler doğru, ama aynı şeyi Suriye meşru yönetimi veriyor bu yanlış!
Adama sorarlar, siz de beyin yok mu diye!..
Türkiye'nin başına gelen her şey, BOP'tan geldi!
Bunu artık görelim!
Dünyayı kendimize güldürmeyelim yeter!
Geçtik gülmeyi, halen ulaşılamayan askerler ve generaller için, birileri "Özgür Türkiye Ordusu" diyebilir!
Mesela onları PKK veya Barzani ile birlikte, tutabilir. Lüks otellerde birileri onlarla toplantılar yapabilir.
Lafın tamamı deliye söylenir!
ABD'nin Suriye'de oynadığı oyun, Türkiye'de bize oynanan oyunun aynısı. "Suriye'de ki oyunları bozacağız" dedik. Esad ile olup bozalım o zaman!.. ABD ile değil Rusya ile olup bozalım. Tabi Rusya ile PYD konusunu da konuşarak?
ABD'yi İncirlik'te atalım.
NATO'dan derhal çıkalım.
Oyun böyle bozulur. Oyun, sadece Kısıklı'da konuşmakla bozulmaz.
Takkeli FETÖ yerine, cübbeli FETÖ gelmesin!
Fark ne?
Lütfen bilmek istiyorum.
Biri Atatürk'e "Beton Kemal" derken diğeri "Dinsiz Kemal" diyor. Biri askeri devleti ele geçirmek isterken, öteki devlete Şeriat getirmek istiyor!
Oysa Şeriat getirilmez!
Şeriat gelmez!
Şeriatı sen yaşıyorsan var, yaşamıyorsan yok. Bu kadar basit?
Siyaseti cami, okul ve kışladan uzak tutalım!
Ülke bu şekilde darbe almışken, Genelkurmay Başkanı ve Başbakan cübbeli ile el sıkışıyor. Bunu eleştirdiğimizde "kıskanıyor musunuz!" diyorlar. Dün de FETÖ için bize "Siz Hocaefendi'yi kıskanıyorsunuz" diyorlardı. Oysa bizimkisi kıskanmak değil, uyarmaktır.
Bu gün de uyarıyoruz:
Türkiye'nin Yenikapı'sı laik kalmasını gerektiriyor. Ama başımıza bu işleri saran 28 Şubat laikliği değil.
Gerçek laikliği?
Devlet dine müdahale etmeyecek, din de devlete.
Din insan için ya, devletin dinle işi ne!
Devletin dinle işi, dinini yaşmakta vatandaşına engel olmamaktır. Komutanı değil de, Amerikan manyağını dinle diyen bir din, İslam değil. FETÖ dine müdahale ettiğinde, Allah'a ve Peygambere karşı darbeye kalkıştığında, olaya suskun kalanlar, şimdi Kısıklı'da FETÖ karşıtlığı yarışına giriyorlar!
Bunlar mikrofon kahramanları!
FETÖ ilk kalkışmasını İslam'a yaptığında, bu beyler FETÖ'ye "dur" deseydi. Millet bu ağır faturayı ödemezdi.
İktidara burada açık bir çağrım var: Sıkacak el arıyorsunuz eğer, bu Prof. Dr. Haydar Baş'ın elidir.
Onun eli, en temiz el!
O eli tutan kurtulur.
Devlet tutsun kurtulur, millet tutsun kurtulur. Onda devletin yeri de belli, dinin yeri de.
Emin olun, ülkede, böyle ikinci bir insan yok.
Yenikapı'dan ilerleyin görürsünüz!
Bayrak, din, devlet, Atatürk, hepsi birada, yerli yerinde?