Sarımsaklı bir yemek tarif edeyim mi size!

Bıraktık artık içerde, dışarıda olanları!

Kimin ne hali varsa görsün!

Hayır. 

Bir şeye yarasa bari ona yanmam!

Ülke çok iyi durumda!

Devam edin arkadaşlar!

Sakın durmayın!

Türkiye'ye bir şey olmaz canım!

Ne olsun!

Hiçbir ülkeye benzemez, bizim ülke!

Irak ve Suriye'ye, hiç benzemez!

Karnımız da tok!

Ülke zengin!

Kimsenin bankalara bir kuruş borcu yok!

Öyle ki,  İMF'ye bile borç veriyoruz!

"Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana" dedikleri, eskiden kaldı!

Şimdi herkes et yiyor!

 Öyle bir adil dağılım var ki, kişi başına düşen on binlerce dolar, "Milli Gelir" var!

Cepte ha!

Öyle sanal filan değil. 

Vatandaşın cebinde!

"Vatandaşlık Maaşı" alıyor ya herkes!

"Hanımlar bin 500 lira, beyler bin lira"

"Asgari herkes 5 bin lira alıyor"

Tuzumuz kuru anlayacağız!

Huzur o biçim!

Bu arada soğan deyip geçmeyin, derim!

Bildiğiniz ilaç mübarek. Kalorisi düşük kuru soğan bolca C vitamini ve kuersetin adlı antioksidanı içerir. Bu nedenle özellikle kolon kanseri, kalp hastalıkları ve diyabet gibi hastalıklar için süper koruyucu sebzelerin başında gelir. İçerisinde sülfürlü bileşikler çok miktarda olduğundan karaciğeri de temizler.

Ya,  gördünüz mü? Salataya bolca doğrayın, ekmeğin arasına koyup yiyin. 

Sarımsak hele, tansiyon için birebir. Kurban olduğum Allah, pek yararlı şeylere koku vermiş, nedense. E, artık sağlık arayan kokuya razı gelecek!

Sarımsaklı bir yemek tarif edeyim mi size!

Çocukken bayılırdık, annem yapardı sağ olsun. Kurumuş yufka ekmeği bir sini içerisine bolca doğrayın. Sonra sarımsağı yedirilmiş bolca yoğurdu, siniye kaşıkla dağıtın. Üzerine kaynamış bol tereyağı dökün İskender kebapta olduğu gibi. 

En az 250 gram tereyağı eritilmeli ama gerçek tereyağı olmalı. Yoğurttan ayranı ayrıştırılarak elde edilmiş yayık yağı olmalı. Döktüğünüzde "cazz" diye ses çıkarmalı. Ondan sonra kaşık veya çatallarla afiyetle yenilmeli. 

Adı ne mi dediniz?

Biz "Sırın" deriz!

Yaz ayların, yayla yemeğidir. Elazığ'da "Sırın" diye bir yemek yapılır ama Malatya'ya hastır bizimkisi. Neyse Elazığ, Malatya fark etmez. Bir yemek savaşı başlatmaya hiç niyetim yok.  İki şehrimizin yemeğini de afiyetler yeriz!

Başkaları memleketi yedi, biz Sırın yiyelim!

Kıymetli dostlar!

Bizi yoğurttan, yağdan, etten hep uzak tuttular. Yok efendim, yumurta yerseniz bilmem ne olur, et yerseniz kalp durur. Saçma sapan şeyler. Bu saçmalığa son vermeli, iyi beslenmeliyiz. 

Sağlıklı beslenmediğimiz için, sağlıklı düşünemiyoruz. Düşünmek şöyle dursun ne istediğimizi bile bilmiyoruz. Ne kulaklar doğru çalışıyor, ne gözler. 

Beslenme deyip geçmeyin!

Amerikan salatası yiye yiye, dünyada başka yok sanıyoruz. Koskoca Rus salatası var. Türk dünyasının bin bir çeşit yemekleri var. Komşumuz İran'ın Acem Pilavı var. Hele Suriye yemekleri yok mu? Allah'ım, sanki cennet nimetleri?

 Suriye demek, Halep ve Şam demektir, yemek konusunda. Halep demek ise Urfa ve Antep demektir. Bu iki şehrimizin tüm damak tatları Halep ve Şam'a aittir.

İnan, geçtik  "Allah için" Suriye ile olmayı, insan, Suriye ile yemek için yine beraber olur ya? Suriye'yi yemekten söz etmiyorum. Suriye'nin yemeklerinden söz ediyorum. Suriye'yi değil, Suriye'nin lezzetlerini yiyelim.

Suriye-İran-Irak-Rusya- Türkiye tatlarını birleştirsin, Batı'ya yiyecek bir şey kalmaz. 

Onlarda, BOP yesin artık!

Sarımsaklı bir yemek tarif edeyim mi size!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön