ABD ile Rusya arasında ilişkiler koptu. Suriye, üzerinde örtülü bir savaş yürüten bu iki büyük güç, Suriye'de kapışabilir mi diye dünya nefesini tutmuşken, açıklama Rusya'dan geliyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, "Amerikalılarla aramızda çarpışmaları önleyecek bir anlaşma var" dedi.
Bu soruya bizde cevap verelim: ABD, Rusya ile asla bir savaşa girmez. Çünkü ABD'nin dünyada kazandığı hiçbir savaş yok. Rusya ile bir savaşı aklından dahi geçirmez.
Bir dünya savaşı olsun, ABD yine doğrudan bir savaşa girmez. ABD, işgal eder, yağma eder, harap eder çekilir. Ancak ABD, kuklalarını savaştırmaya bayılır. Topraklarında olmayan bir savaşta, pekâlâ yer alabilir. Ancak burada bile doğrudan girmez.
Rusya ile Türkiye'yi kapıştırmak, Batı'nın hep amacı olmuştur. Türkiye'nin Rusya ile yaptığı bütün savaşlar, Batı'nın oyunu olmuş ve bunda en karlı Batı çıkmıştır.
Rusya bu nedenle, Türkiye'yi hep kazanmak istemiş, Türkiye'nin uçağını düşürdüğü günlerde dahi, oyuna gelmemiştir. Ancak aynı şeyi Türkiye için söylemek çok zor.
Devirmek için Batı ile büyük bir uğraş verdiğimiz Esad, "Türkiye, ABD'nin menfaatine çalışıyor" dedi. Türkiye, ne yazık ki kendi menfaatine çalışmıyor.
Çalışsaydı eğer bugün Suriye sınırı bu hale gelmezdi. Avrupa'nın yüzlercesini bile kabul etmekte imtina ettiği milyonlarca mülteciyi ülkeye sokmak zorunda kalmazdı. Terör örgütü IŞİD ve PYD "devlet" kuracak güce sahip olmazlardı.
Dahası 25 milyar dolarını bu yoklukta, mültecilere harcamaz, kendi insanını işsiz ve aşsız bırakmazdı. Suriye ile yaptığı milyarlarca dolar sınır ticaretinden olmazdı. Irak ile dostluğu kaybedip, Yahudi Barzani ile dost kalmazdı.
Hangi birini sayalım!
Dur bakalım daha neler göreceğiz, daha neler yaşayacağız!
Türkiye, "müttefikim" dediği ülkeler tarafından yolundukça, Stalin'in ayakları dibine sığınan tavuğa daha çok benziyor.
Bu hali görmedik, OHAL'e geldik!
"Nasılsanız öyle idare edilirsiniz" diye buyuran efendimiz değil mi? "İnsanlar hallerini değiştirmedikçe, Allah durumlarını değiştirmez" diye buyuran, Allah değil mi?
Her şeyi;
İnsanlar hak eder, idareciler getirir!
İnsanlar hak eder, idareciler seçilir!
Bu iş; ne sadece Sayın Erdoğan, ne sadece Sayın Binali Bey işidir. Bu her şeyin ötesinde bir hak ediş işi ve ilahi adalet işidir. Allah topluma adaletiyle hükmetti bu iktidar geldi, rahmetiyle hükmetseydi Haydar Baş gelirdi. Bu kadar açık net?
"Arayan belasını da bulur, mevlasını" dememişler. İnşallah belamızı daha fazla bulmayız. Bizim olmayan bir savaşın içinde yer almayız!
Clinton seçim kazansın diye, ABD'nin içinde olmadığı, bizim iteklendiğimiz bir savaş, gelip bizi bulmaz.
Rusya'nın önüne atıldığımız, yeni bir oyun ile karşılaşmayız inşallah. Uçak işine "Feto" dedik, ya böyle çıkacak yeni bir gelişmeye ne diyeceğiz merak ediyorum!
Kim "kandırdı!" diyeceğiz!
Türkiye "ortalık malı" değil ki? Egemen bir devlet ve hiçbir ülkenin payandası değil, olamaz, olmamalı. Kimse, Barzani'ye Musul'u teslim etmek için, Lozan'ı kullanamaz!
Kimse, Suriye'de ÖSO'ya mevki kazandırmaya "milli menfaat" diyemez!
ÖSO katillerine "şehit" deme hakkı, kimsenin haddi değil!
Hulusi Akar'ın "Cübbeli" ile tokalaşması meğer tesadüf değilmiş. Biri ölen ÖSO militanlarına "şehit" derken, diğeri "ÖSO'ya katılmak cihat" diyor.
Sayın Akar, sorumlusu olduğu elamanlarını Feto'ya kaptırmışken, sorumlusu olmadığı ÖSO içinde kimler var nerden biliyor!
Türkiye'nin bugün atması gereken birinci adım ekonomik, ikinci adımsa siyasi olmalıdır. İki adımı atmakta bunların işi değil. Keşke olsa?
Suudi Arabistan'ın 750 milyar doları bize gelecek diye kimse rüya görmesin!
Suudiler, paralarını ABD'den alıp bize gönderecek diye sakın ola Musul'a filan girmeyin ha!
"Suudiler bizi kandırdı!" demeyin sonra!
Suud'a bakıp ibret alın bence!
ABD'nin bir dediğini iki etme, ABD için Rusya'yı batıracağım diye petrol fiyatlarını düşür kendini batır, İsrail bombalarıyla Yemen'e saldır, İsrail'le "dost" ol, sonra da; ABD seni "tasarı" diye yesin!
Olacak şey değil!
Ama oldu.
Türkiye'ye çok benziyor. ABD'den "darbe" al, sonra yine etrafında dön!
3 bin kişinin ölümünden sorumlu tutuldukları "11 Eylül" kurbanlarının yakınlarına 8 trilyon doları Suud Hükümeti ödeyecektir. Hacılardan alınan vergilerle ödeyecekler tabii?
Bu kadar büyük parayı ödedikleri halde, ülkelerini de kaybedecekler. Allah ülkemizi korusun!
İdarecilerimize basiret versin!
Duadan başka elde gelir hiçbir şey yok!