Trump ile neyi tatlıya bağladınız?

ABD'nin İsrail'in güvenliği adına attığı her adım, Türkiye için güvensizlik demektir. Irak'ta "Güvenli Bölge", Türkiye ve Irak için güvenli oldu mu?  

Emperyalistler Ortadoğu'ya İsrail'i bir çıban gibi yerleştirdikten sonra şimdi de Türkiye, Suriye, Irak ve hatta İran’ın içinde birer İsrail daha oluşturuyorlar. Her Müslüman ülke içinde bir İsrail oluşturmak, gerçekten İsrail için süper güvenlik sağlar.

Yani bir İsrail yetmedi, dört tane İsrail daha yolda. "Kürdistan” adıyla dört parçalı İsrail, ileride Büyük İsrail'e dönüştürülmek isteniyor. Önceleri İran, Irak, Suriye ve Türkiye'den "Kürdistan" adı altında parçalar koparıp birleştirmeyi hedefliyordular ama plan değişti.

Şimdi bu dört parçalı "Kürdistan" hem koparıldığı ülkelerle, hem de birbirleriyle çarpıştırılarak, bölge Müslüman'dan boşaltılarak, Büyük İsrail'e hazırlanmak isteniyor. Bugün bunları yazdığımız için bizleri eleştirenler, 'paranoyak' olduğumuzu söyleyenler, yükselen Büyük İsrail inşaatını göremeyecek kadar körler.

Müslümanlar, kendi elleriyle Büyük İsrail inşaatına “malzeme” taşıyorlar, inşaatta "kalfa, usta ve işçi" olarak çalışıyorlar. 'Çakıl ve kum' oluyorlar bu inşaata. Bazıları da 'yüklenici firma' ve 'taşeron' oluyorlar.

ABD'nin "Güvenli Bölge" dediğini, Türkiye ta 2011'den beri Davutoğlu dilinden ne kadar duydu. Daha düne kadar, "Suriye'de bir Kürt Koridoru'na müsaade edilmeyecek" demiyor muyduk?

Ne oldu da Trump'ın telefonu sonunda 'olay tatlıya bağlandı!'  

Trump ile ‘tatlıya bağlanan’ nedir? 

Türkiye bu kadar tehdit altında iken seçimlerle meşgul ediliyor. "Beka giderse, belediyeyi alsak ne olur?" dedi, Sayın Bahçeli. Güzel ve doğru dedi de, ne yaptı? Beka sorunu olan ülke haline getirenlere koltuk değneği olmak dışında?

Ülke bu kadar beka sorunu yaşarken, belediyeleri düşünmeyen Sayın Bahçeli'nin tank-palet fabrikasının Katarlılara satılmasında sadece işçileri düşünmesi de büyük bir çelişki değil mi?

Ne iktidarı, ne de küçük ortağını eleştirmiyoruz, sadece ortada bir tiyatro mu oynanıyor, orta oyunu mu oynanıyor, bunu anlamaya çalışıyoruz.

"ABD bize ekonomi savaşı açtı" diyen iktidar, Papaz'ı verdikten sonra, ABD'nin yeni açık tehdidini neden gizleme gereği görüyor veya neden "tatlıya bağlandı" iddiasında bulunuyor.

Obama’nın istediği “güvenli bölge” olayını, şimdi Trump gündeme getiriyor. Türkiye, yanlış Suriye politikasından hala mı kopmayacak? Şam ile diyalogdan kaçınanlar, ABD’nin tehditlerine rağmen, Beyaz Saray’la telefon muhabbetine devam ediyorlar.  Üstelik bu ABD, PKK’ya 5 bin tır silah vermesine rağmen.

Suriye’de YPG’yi yok etmek isteyen Esad ile değil de YPG’yi silahlandıran Trump ile meseleleri “tatlıya” bağlıyoruz. Zekâmızla alay etmeden biri bize bunu açıklasa iyi eder.

Tehditler “tatlıya” nasıl bağlandı?

Tam yüz yıl önce, 1919’da Çukurova’da, Ermeniler için bir 'güvenli bölge' istemişlerdi. Emperyalist akıl, hiç bir şeyi unutmamış belli ki. Türkiye bugün 'güvenli bölge' oyununa gelirse şayet Hatay’ı kaybeder. Sadece Hatay değil, Kilis’i de kaybeder. 

Türkiye’yi yönetenler, büyük veya küçük ortaklar, gerçekten bir ‘beka sorunu’ olduğunu görüyor veya inanıyorlarsa (yani ülkenin bekasından söz ediyorum, kendi siyasi bekalarını kastetmedim), gerçekten bunda samimilerse eğer, ülkenin kurtuluşu için 80 milyonu içine alacak bir ‘ittifaka’ yönelsinler.

“Atatürk Vatandır” gerçeği etrafında, hiç bir kesime ‘illet’ veya ‘zillet’ demeden, bir bilek bir yürek olmaya bakmalıyız. Prof. Dr. Haydar Baş’ın ekonomi sistemi ile ülkeyi kurtarmak mümkün. Ekonomiyi kurtarmadan ülkeyi kurtaramazsınız.

Düşman sizi ekonomi silahı ile vuracağını söylüyor, sizler hikâye okuyorsunuz. ‘Tank-palet’ ve ‘işçi’ diyorsunuz. Ne mecliste, ne de meclis dışında bu işi bilen ne bir kadro, ne de bir parti var. 

Sayın Bahçeli belli konularda duyarlılığı olan bir insan eyvallah ama ekonomiyi bilseydi eğer, üçlü koalisyonda döneminde, Amerikan Derviş’ine 'tamam' demezdi.

Emperyalist akıl, yüz yıl önce yapamadığını, bugün ekonomi başta olmak üzere bir dizi yeni yöntemlerle başarmak üzere. Irak parçalandı, katkı sağladık Türkiye olarak. Suriye parçalandı, halen katkı sağlıyoruz. Belki İran parçalanacak, Türkiye katkı sunacak.

Özal başta olmak üzere 'çekiç güç'e “evet” diyen ve görev sürelerini uzatan bütün iktidarlar Büyük İsrail oluşumunda pay sahibi oldular.

Bugün memnun muyuz Kuzey Irak’tan. “Barzani ile gurur duyanlara” sormadım. Barzani Peşmerge’sinin vatan toprağından geçmesi için 'tezkere' lazımdı, iktidara Sayın Bahçeli 'tezkere' desteği verirken, keşke olaya 'beka' meselesi olarak baksaydı.

Siyasiler istedikleri kadar 'yanıldık' veya 'kandırıldık' desinler, emperyalist akıl ne kandırılıyor, ne yanılıyor, ne de unutuyor. Bölgede haritalar değişiyor, kartlar yeniden açılıyor, bizimkilerse belediye almaya çalışıyorlar.

Ülke yerine belediye derdine düşmüşler. 

Ne diyelim, Allah akıbetimizi hayretsin.

Türkiye katil bıçağı yalayan kurban değil!

Trump’a yalvaran ülke görünümü vermek, Türk olan herkesin kanına dokunur. Trump’a posta koyduğumuza inanan saflardan değilsek tabi…

Son bir şey daha: 

YPG/SDK, “ABD’nin Güvenli Bölge planını destekliyoruz” açıklaması yaptı. Türkiye’de partilere “HDP ile birlikte hareket ediyorlar” suçlaması yapanlar, Suriye’de ABD’nin ve PKK’nın desteklediği 'Güvenli Bölge' planında nasıl birleştiklerini, izah edebilirler mi acaba?
Trump ile neyi tatlıya bağladınız?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön