İktidar OHAL'i çok sevdi!
İnanın böyle?
Numan Kurtulmuş "bir veya bir buçuk ay içinde işimizi bitirip, bu geçici durumu sonlandıracağız" demişti ama Sayın Erdoğan'ı dinledikten sonra, hiç de öyle olmayacağını anladık. Zaten ben, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını şimdi değil, 2010 referandumundan sonra anlamıştım.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in "bu referandumda eğer, 'EVET' çıkarsa Türkiye demokratik krallığa döner" demişti. 7 Haziran sonrası da yaptığı açıklamada ise "Türkiye zifiri bir karanlığa girdi" demişti. E, buyur sen karanlıktan ne zaman çıkacağımızı söyle.
Veya "Türkiye OHAL'de ne zaman çıkacak?" diye düşün, dur.
Bir daha söyleyelim: İktidar OHAL'i çok sevdi!
Niye anlamıyoruz?
Ne meclis, ne anayasa hepsi rafta!
İktidar bir fırsat istedi, ABD yanında fetö'yü de Bonus verdi!
Yüz bin Fetocu işten atıldı halen feto tükenmemiş. Bunların hepsi fetocu mu, Allah bilir!
Bir de iktidar bilir tabi!
Allah'tan sonra iktidar bilir!
Çünkü "ne istedilerse verdiler", nereye atadılarsa, en iyi onlar bilir. "AKP'ye feto'cular sızdı mı?" diye soru soruyorlar ya, neremle güleceğime şaşırıyorum. "Feto'ya AKP sızdı mı!" diye sorsalar, daha dürüstçe inanın.
Ak partililer Feto'ya sızdı, AKP oluştu!
Gerçek bu sanki?
Beni ilgilendiren;
Kimin nereye sızdığı değil!
Kimin neyi götürdüğü de, değil!
Ülke gidiyor ülke!
Unutmayalım ki; 15 Temmuz sonrası vatandaş "önce vatan" ortak paydasında bir ve beraber oldu. "Kol kırılır yen içinde kalır" dedi ve iktidarın yanında yer aldı. En azından biz böyle düşündük.
İktidar ne yaptı?
Darbeyi sadece Feto'ya havale edip, ABD'yi temize çıkardı. "Başımıza ne geldiyse, yanlış Suriye politikamızdan geldi" itirafını unuttu. "Suriye'de ve Irak'ta oynanan oyunları bozacağız" çıkışı, havada kaldı. Şimdi Suriye'de oynanan oyunları, "Esad katil" diyerek bozacaklar!
Irak'ta oynanan oyunları Barzani ile gurur duyarak bozacaklar!
ABD ile birlikte oyun bozmak için(!) Cerablus'a girmişler!
Vah ki, vah?
ABD ile birlikte ancak oyun kurulur, bunu anlayın artık 15 sonrada olsa.
Ve üstelikte;
Müslüman'a oyun oynanır.
İsrail'e "kalkan" olunur!
"Fırat Kalkanı",İsrail kalkanına dönüşür!
Fırat'ın doğusu, batısı kalmaz; sizi Nil'e kadar İsrail'e "kalkan" yaparlar alimallah!
Askerlerinizin canlarını alırlar. Tanklarınızı en modern silahlarla imha ederler. Ergenekon, Balyoz ve "Kumpas"lardan sonra, ordunuza bir de "fetö" diye çakarlar!
Güvenliğiniz, darbeler üstüne darbe alır!
Allah kurtarsın!
Daha ekonomik darbe var sırada. Tabi Allah'ın kurtarması için, kurtulmak isteyeceğiz önce. Türkiye yönünü Batı'ya değil, kendine döndürmeli? Kendi içine bakmalı? İçindeki zenginlikleri hatırlamalı.
Haydar Baş'ı görmeli. Dünyanın yarısı onun modelini uygularken, Türkiye sırtını dönmemeli.
Bugün bitmiş ekonomiye, çareniz nedir?
Kredi kartına taksit imkânı vererek, piyasada canlılık beklemek, uyuşturucu vererek krize girmesi ertelenen uyuşturucu bağımlısına yapılan muameleyi hatırlatıyor.
Zaten insanları bu hale getiren, o kredi kartları değil mi? Olmayan para ile parasına para katanları, daha ne zamana kadar sırtta taşıyacağız?
Koca koca liderler!
Esnaf kan ağlıyor var mı önerileriniz?
Solcular, sağcılar ve dinciler!
İslamcılar, milliyetçiler, solcular!
Lütfen seçimden seçime değil, şimdi çalmadan bir öneri de bulununda görelim.
Aklıma geldi: Neşat Ertaş'la bazı çakma ozanlar boy ölçüşmek isterler bir düğün ortamında. Ertaş onlara, "Babam Muharrem'den ve benden almadan, bir türkü söyleyin" der. Söyleyecek türkü bulamazlar.
Herkese söylüyorum: Liderleriniz, Haydar Baş'tan çalmadan bir öneri de bulunsunlar!
Hodri meydan?
Şuanda esnafın çaresizliğine, ekonominin bitmişliğine, bir çare sunsunlar. Devletin hazinesi bunlara para ödemekle çöktü. Hiç mi bir önerileri ve çalışmaları olmaz. Yedikleri para ellerine yüzlerine durur bak!
Yok, kardeşim yok!..
Dünyada yok ki, bunlarda olsun.
Kapitalizm bitti çünkü!
Şimdi, OHAL'i bu hali bırakın!
Ne olacak İş Aş meselesi?